Karikatür kelimesi, Fransızca caricature abartılı tasvir, hiciv sözcüğünden gelmektedir. İtalyanca yüklemek veya sorumlu tutmak anlamına gelen caricare sözcüğünden türemiştir. İlk kez İngiliz doktor Sir Thomas Browne’un 1716 yılında yayımladığı Christian Morals adlı kitabında geçmiştir.
Karikatür sanatsal bir çalışma olmanın dışında düşünce ve duyguları geniş kitlelere ulaştıran önemli bir iletişim aracıdır. Bu özelliği karikatür sanatını her zaman önemli kılmış, yazılı basının önemli bir silahı haline getirmiştir.
Turhan Selçuk “İster siyasi, ister sosyal, ister güldürü ister karamizah olsun, karikatürcünün çizgileri, grafik sanatının gerektirdiği çizgiden yoksunsa ona bir sanat yapıtı gözüyle bakamayız. Grafik çizgi, güçlü bir espriyle desteklendiğinde, karikatür iyi bir karikatür olur.” diyor.
İlk mizah dergilerinin birçoğunda dönemin tanınmış edebiyatçıları da yer almıştır. 1870’ten 1873’e kadar haftada üç gün yayımlanan Teodor Kasap tarafından çıkartılan ilk Türkçe mizah dergisi Diyojen’de Ali Bey, Namık Kemal, Ebüzziya Tevfik, Ahmet Mithat Efendi gibi devrin önde gelen edebiyatçıları yer almıştır.
1908’de İkinci Meşrutiyet Dönemi’nde ancak 36 sayı yayımlanan mizah dergilerinden Boşboğaz ve Güllabi’nin sahibi Hüseyin Rahmi Gürpınar’dır. Derginin yazı kadrosunda Ahmet Rasim de vardır.
Karagöz Dergisi ise 1908’den 1935’e kadar yayımlanmıştır. Karagöz’ün kurucusu ilk Türk karikatüristi olarak bilinen Ali Fuat Bey’dir.
1908’de yayın hayatına giren Türk karikatürünün öncüsü konumundaki Kalem ise Salah Cimcoz ve Celal Esat Arseven’in önderliğinde Fransızca ve Türkçe olarak üç yıl boyunca yayımlanır. Daha önceki mizah yayınlarında karikatürden resim olarak bahsedilirken Kalem ilk kez karikatür sözcüğünü kullanmış ve onu tanımlamaya çalışmıştır.
Çağdaş Türk karikatürünün en önemli ustalarından biri olarak kabul Cemil Cem’in (1882 – 1950), çıkardığı Cem Dergisi 1910’da yayınlanmaya başlar. Kaba güldürüden ziyade konulara zarif ve ince yaklaşımı ile o dönem mizahına yeni bir bakış açısı getirmiştir. Cem’in Türk karikatür tarihine üstat unvanı ile geçtiğini belirtmek gerekir.
Refik Halit’in basında adını duyurması Kalem ve özellikle Cem gibi dönemin tanınmış mizah dergileri sayesindedir. Refik Halit’in Cem dergisinde kullandığı müstear adlar ise Kirpi, Vak’anüvis, Dürenda’dır. Hamdullah Suphi Tanrıöver de Cem Dergisinde Ma adıyla yazılar yazar. 1912’de dergi kapansa da, 1927’de tekrar yayımlanır. Ancak 1 yıl sonra kapanır. Kalem, Cem Dergileri aydın ve memur kesimine hitap ederken, Karagöz Dergisi ise halka hitap etmiştir.
Kurtuluş Savaşı yıllarında 1922’de 90 sayı yayımlanan Aydede’nin sahibi Refik Halit Karay’dır. Dergi 1948-1949’da tekrar yayımlanır. Dergide Yusuf Ziya Ortaç ile Orhan Seyfi Orhon gibi iki edebiyat adamı da bulunmaktadır.
1918 yılında yayın hayatına başlayan Diken Dergisi’nin yazı grubunda ise usta denemeci Nurullah Ataç’ın ismine rastlanmaktadır.
1922 – 1970 yılları arasında yayımlanan Akbaba’yı iki ünlü edebiyatçı çıkartmıştır. Yusuf Ziya ve Orhan Seyfi Orhon. 55 yıl boyunca yayın hayatını sürdüren Akbaba, Türk karikatüristlerinin pek çoğu için okul görevi görmüştür.
1. Ramiz Gökçe (1900 – 1953)
Cumhuriyet Dönemi’nin başlangıç yıllarında karikatürümüzün en önemli isimlerinden biridir. Aydede ve Akbaba Dergileri ile başlar karikatüre.
Ramiz Gökçe’nin yarattığı en ünlü tip şüphesiz, Tombul Teyze adlı çizgi tipidir. Ramiz Gökçe, karikatürcüyü ise şöyle tanımlar: “Karikatürcünün gözü biraz da ruhun resmini çeken bir objektif gibidir.”
2. Münif Fehim (1899 – 1983)
Münif Fehim, hem Aydede hem de Akbaba’da çizdi. Tiyatro afişleri onun yaptığı ilk işler arasındadır. Klişecilik, reklam tasarımları, film senaryoları, karikatüristlik, illüstratörlük ve tiyatro dekoratörlüğü yaptığı işlerden sadece birkaçı.
3. Cemal Nadir (1902 – 1947)
1924’te Akbaba’da çizmeye başlayan Cemal Nadir Güler, modern Türk karikatürünün kurucusu ve karikatür sanatını yaygınlaştıran ilk isimlerden olmuştur. Aslında ilk karikatürü Diken Dergisi’nde yayımlanmıştır. 1929’da büyük ilgi toplayan Amcabey, ilk yerli bant karikatürdür. Tek karede tamamlanmamış, sık sık bir tefrika gibi, birbirine ardına düzenlenmiş çizimlerdir.
4. Necmi Rıza Ayça (1921 – 2001)
Necmi Rıza Ayça özellikle Akbaba Dergisi’yle ve o dergiye çizdiği kapaklarla ön plana çıkmıştı. Yurt dışındaki pek çok dergiye de karikatür çizen Necmi Rıza, son yıllarında resme yönelmiştir.
5. Kozma Togo (1895 – 1964)
Kozma Togo, portre karikatürleriyle tanınır. Daha sonra gazete ve dergilerde konulu karikatürler çizmeye başlamıştır.
6. Ratip Tahir (1904 – 1977)
Cumhuriyet öncesi dönemde karikatüre başlayan, karikatürist-ressam-çizgi romancı ve resim öğretmeni Ratip Tahir Burak, daha sonraki yıllarda özellikle çizgi romancı yönüyle öncü sayılabilecek isimlerdendir. Daha çok, ünlü Türk denizcilerinin yaşamını ve kahramanlıklarını konu edindiği çizgi romanlarında, resimli roman estetiği ile tarihsel olayları abartısız çizgilerle aktardı.
7. Turhan Selçuk (1922 – 2010)
Aydede ve Akbaba’nın kadrosunda yer aldı. İlk yıllarda Cemal Nadir, Ramiz çizgisine yakın karikatürler çizdi. 1950’li yıllarda Saul Steinberg’in öncülüğünü yaptığı modern karikatür anlayışının ülkemize yerleşmesine yöneldi. Abdülcanbaz tiplemesi Türk karikatür tarihinin en bilinen tiplemelerinden biri oldu. Türk mizahının önde gelen isimlerinden olup Türkiye’de mizaha yön veren karikatüristlerdendir.
8. Mustafa Mim Uykusuz (1922 – 1983)
1946 – 1950 yılları arasında yayımlanan Sabahattin Ali ve Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz’ın çıkardığı çizerliğini de Mustafa Mim Uykusuz’un üstlendiği Markopaşa, yayınlandığı dönemde birçok davaya konu olmuş ve birçok kez toplatılmıştı. Markopaşa, gerek mizahi üslubu gerekse de Mim Uykusuz’un çizdiği karikatürleri ile dönemin toplumsal muhalefetinin tek parti karşısındaki önemli bir kaynağı olmuştur. Sürekli soruşturma ve kovuşturma geçirmiş, bu dönemin tüm olumsuzluklarını yaşamış, hatta kurbanı olmuştu. Gazete, Sabahattin Ali’nin esrarengiz ölümündeki etkenlerden biriydi. Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz, Mim Uykusuz hapse girmiş, dergiyle ilgili hemen herkes sıkıntı yaşamış, özel hayatı, aile düzeni bozulmuştur.
Mim Uykusuz, Türk karikatüründe emekten yana karikatürün deyim yerindeyse kilometre taşı olmuştu. Özellikle muhalif mizah tarihinde apayrı bir yer tutan Markopaşa’ya çizer olarak verdiği destekle adını mizah tarihimize yazdırmıştır.
Cemal Nadir 1942-1944 arasında Amcabey adlı haftalık siyasal mizah dergisini çıkarttı. Bu dergide özellikle genç karikatürcülere olanaklar tanıdı. Genç çizerlere ilgi gösteren, onların karikatürlerini yayınlayan, onlara fırsat veren ilk ustadır.
9. Semih Balcıoğlu (1928 – 2006)
Türk karikatürünün büyük ustalarından Semih Balcıoğlu da karikatürlerini, Cemal Nadir’in yayınladığı Amcabey Dergisi’ne götürür, işte 1943 yılından 1947 yılına kadar 5 yıla yakın bir süreyle kendi deyişiyle “Onun öğrencisi olur” Balcıoğlu. Desen ustalığında şiirsel bir dil yakalar. Karikatürü edebiyatla yakınlaştıran şiirsel tatlara ulaştıran, görselliğin zirvesinde gezdiren eserler bıraktı geriye.
10. Nehar Tüblek (1924 – 1995)
İlk karikatürünü 1943 yılında Amcabey Dergisi’nde yayınlandı. İlk yıllardaki çizgileri o günlerdeki ustaların çizgilerine benzemekteydi. Ancak kısa süre sonra sade çizgiye ulaştı. Sadelik, çizgiyi ve yazıyı en aza indirerek o yıllarda Türk karikatürüne getirilen bir yenilikti. Nehar Tüblek, Cemal Nadir’den sonra gelen 1950 kuşağın bir temsilcisiydi. Bu kuşak Türk karikatürünün dünyaya açılmasına da öncülük etmişlerdir. Uluslararası karikatür yarışmalarından ödüller kazanmışlardır.
11. Oğuz Aral (1936 – 2004)
Markopaşa’dan sonra Türk mizah ve karikatürcülüğünü etkileyen bir diğer yayın ise başında Oğuz Aral’ın bulunduğu Gırgır Dergisi olmuştur. Gırgır 600 binlere varan tirajıyla özellikle 1980’lerin başında, toplumsal muhalefetin sert bir şekilde bastırıldığı bir dönemde, hem siyasi duruşu hem de satış grafiğiyle önemli bir denge unsuru olmuştur. Aral’ın yarattığı en sevilen karakter Avanak Avni’dir. Hayk Mammer, Köstebek Hüsnü, Utanmaz Adam ve Vites Mahmut da diğer önemli karakterleridir. Gırgır adeta bir okuldu. Gırgır’da Oğuz Aral günümüzün birçok tanınmış karikatüristinin hocası, ağabeyi oldu.
Kaynak
Edebiyatın Karikatürize Halleri, Yazılı Türk Mizahının Gelişim Sürecinde Batılı Anlamda İlk Mizah Dergisi: Cem, Mizahın Türk Siyasi Kültüründeki Yeri ve Siyasete İlişkin Toplum Algısının Oluşturulmasındaki Rolü, Mizah Haber
Güzel bir derleme olmuş, klavyenize sağlık.
Kelimelerin sessiz dili olarak karikatüristlerin desteklenmesi gerekir. Güzel bir çalışma hazırlamışsınız teşekkürler..
çok güzel paylaşım
Güzel bir paylaşım.