Menu

Abidin Dino’nun Eserleri ve Hayatı



Ressam, yazar, çevirmen, karikatürist, film yönetmeni, editör, oyun yazarı, seramikçi, şair, sanat tarihçisi, folklor araştırmacısı kimlikleriyle farklı işler üretti Abidin Dino. Hayatıyla sanatını birbirinden ayırmadığı için politik olduğu kadar romantik, inandığı yolda kanının son damlasına kadar mücadelesini sürdürecek kadar inatçı, bir daldan ötekine atlarken son derece rahat davranan bir yaratıcıydı.

23 Mart 1913 tarihinde İstanbul’da, Ali, Arif, Ahmet, Leyla Dino’dan sonra ailenin son çocuğu olarak dünyaya gelir, dedesi Abidin Paşa’nın Adana Valiliği’nden tam 30 yıl sonra. Abidin Dino’nun ailesi Birinci Dünya Savaşı’ndan kısa bir süre önce İsviçre’nin Cenevre kentine yerleşir. 1920’de ailece Fransa’ya yerleşseler de beş yıl sonra Türkiye’ye dönerler.

abidin dino

Abidin Dino yaşam öyküsünü anlattığı Kısa Hayat Öyküm’de o günleri şöyle anlatıyor: “Hepsi iyi, hepsi güzel de, bu parlak görüntünün arkasında bir felaketin var olduğunu sezinlemekte gecikmiyorum. Biraz karışık da olsa, durumu az buçuk anlıyor olmalıyım. İsviçre, daha doğrusu Cenevre, korkunç bir fırtınanın ortasında bir sal, bir sığınak. Çepeçevre ölesiye bir dünya savaşı sürüyor. Oluk oluk kanların aktığı bu Birinci Dünya boğazlaşmasında, Türkiye, Almanya’dan yana ve felaketten felakete sürükleniyor. Büyük salonda, küçük salonda, kütüphanede, yemek odasında hep o felaketten konuşuluyor alçak kademeli seslerle.”

abidin dino - portre

Portre, 1930’lar

abidin dino - yoruk kadin

Yörük Kadın

Özellikle sanatsal ve düşünsel konularda geniş bir ilgi yelpazesi olan kendisinden yirmi yaş büyük ağabeyi Arif, Abidin’in hem dostu hem de öğretmeni olmuştur. Sanatsever bir aile ve çevrenin içinde yetişen Abidin Dino, ailenin 1925 yılında yurda dönmesinden bir süre sonra babasını ve sonra da annesini kaybeder. Robert Koleji’ndeki öğrenimini yarıda bırakarak tüm zamanını resim ve karikatür çalışmalarına ayırır. Daha çocukluk dönemlerinde kendini gösteren resim yeteneği ve sanat sevgisi onun bu kararı almasında belirleyici olmuştur.

abidin dino - rahati kacan agac

Melih Cevdet Anday’ın Rahatı Kaçan Ağaç kitabındaki Abidin Dino deseni

abidin dino - kuvayi milliye-min

Nazım Hikmet’in Kuva-yi Milliye kitabındaki Abidin Dino deseni

1931 yılında henüz 18 yaşındayken Fikret Adil’in yönetimindeki Artist Dergisi’nde ilk yazı ve resimleri yayımlanır. Nazım Hikmet’in Sesini Kaybeden Şehir kitabını da aynı yıl resimlemiştir. Bu onun resimlediği ilk kitaptır, genç yaşına rağmen kendisini geliştirebilmiş ve çevresinde ressam olarak kabul edilen birisidir.

abidin dino - madenci

D Grubu Sergisi’nden, Madenci

abidin dino - balik pazari

Balık Pazarı

abidin dino - tekke

Abidin Dino’nun tekke desenlerinden

Dino “1930’lu yıllarda esrar tekkeleri hala açıktı. Bunlara ger­çekten tekke denirdi, dinsel hiçbir yanı olmadığı halde. Belki yalnızca bir ritüelleri olduğu için. O tekkelere gidiyorum ya esrar çekmekten çok o dünyayı tanımak, o insanları çizmek için. O sırada yüzlerce desen çizdim.” diyor.

Abidin Dino, ressamlığı yanında, örgütçü, öncü, bağlayıcı nitelikleri ile de hem çevresini, hem toplumumuzu etkilemiştir. Henüz 20 yaşındayken 1933’te Cemal Tollu, Elif Naci, Nurullah Berk, Zeki Faik İzler ve Zühtü Müridoğlu ile birlikte D Grubu’nu kurdu. Nurullah Berk’in önerisiyle Latin alfabesindeki dördüncü harfi kendilerine isim olarak seçerler. Türkiye’nin ilk avant-garde resim grubuydu. Gruptakilerin başlangıçta ortak bir resim anlayışları olmamakla beraber, amaçları düşünce yanı ağır basan resimler yapmaktı.

abidin dino - figurlu kompozisyon

Figürlü Kompozisyon

Abidin Dino, Eylül 1939 Ses Dergisi’nde şöyle der: “Köyden köye ağızdan ağza yayılan şarkıların yekûnu, kafamda bir katedral kadar, dört minareli bir cami kadar yer tutuyor. Tıpkı ortaçağ katedrallerini yapanlar gibi, meçhul kalan bu yaratıcıların bazılarını tanıdım. Türkiye’nin rastgele bir ovasında, rastgele karşılaştığım bir köyünde işittiğim şarkılar, sanatın nerede saklandığını bana ifşa etti.”

abidin dino - figurlu kompozisyon

Figürlü Kompozisyon

abidin dino - naturmort

Natürmort

Sovyet sinemacı Sergey Yutkeviç ile tanış­ır ve 1934’te gittiği Leningrad’da üç yıla yakın Len Film Stüdyosu’nda dekoratör, ressam olarak çalışır. 1939’da yurda döndüğünde ise sanat ortamıyla yakın ilişki içindedir. Ses, Yeni Ses, Yeni Adam, Servet-i Fünun, Yeni Edebiyat gibi dergilerde yazıları yayımlanır, resim ve karikatürleri çıkar. Toplumcu ger­çekçi sanat anlayışını savunmaktadır. Yer yer uyarıcı, yönlendirici, eleştirel yazılar yazmakta, hatta polemiklere bile girmektedir. Yazdığı yazılarında faşizme ve ırkçılığa karşı çıkar.

Abidin Dino, 1939’da Liman Grubu’nu kurar. Yaşamını denizin zor koşulları içinde kazanmaya çalışanları, balıkçıları ve liman işçilerini çizmeyi amaçlar. Bunun sonucunda birkaç ressam arkadaşıyla altı aylık ortaklaşa çalışmalarının sonunda liman çalışanlarını konu ettikleri ve büyük bir yankı uyandıran sergilerini açtılar. 1940 yılında illegal olan Türkiye Komünist Partisi’ne katılır, parti içinde çalışmaları 1966 yılına kadar sürer.

abidin dino - gerilla desenleri

Gerilla Desenleri, 1941

Gerilla Desenleri dizisinde ise Abidin Dino, Hitler’in tüm dünyayı savaşa doğru sürüklediği yıllarda Rusya’yı işgal eden Alman ordusunun püskürtülmesinde önemli rol oynayan, yalnız kendi ülkelerinin değil, bir başka kıtanın, Avrupa’nın da kaderini değiştirdiklerine inanılan Viyazma ve çevre kentlerin direnişçi halkını desenlerine taşır.

abidin dino - analik

Analık

1941 yılında ağabeyi Arif Dino Develi’ye, o da Mecitözü’ne sürgüne gönderilirler. “Polis tarafından bir zamanlar büyükbabamın yönetiminde olan topraklarda ikamete zorlanmıştım. Doğrusu çok hoş bir durumdu bu” der. Adana’da zorunlu ikameti sırasında resim çalışmalarını sürdüren Dino, geçimini de Ferit Celal Güven’in Türk Sözü Gazetesi’nin yazı işleri görevini üstlenerek sağlamaya çalışır. Dört yılını ağabeyi Arif Dino ve burada evlendiği eşi Güzin (Dikel) ile Adana’da geçirir.

abidin dino evlilik

Abidin ve Güzin Dino’nun evlilik fotoğrafı

abidin ve guzin dino

Abidin Dino ve Güzin Dino, Adana sokaklarında 1940’lı yıllar

1941’de sürgündeyken basılan Kel ile ilgili olarak Abidin Dino şöyle yazar: “Benim ilk kitabımdır. Basılır basılmaz Bakanlar Kurulu tarafından toplatıldı. Sanırım, kitabı yasaklayanlardan kimse onu okumamıştı. Üç harflik adı Kel yasaklanması için yetmişti.”

Ferit Edgü şöyle yazıyor: “Kel, o günün teknik olanaksızlıklarını çok iyi yansıtan bir kitap örneğidir. Aynı hurufat (basımdaki harf kalıpları) çıkışmadığı için olsa gerek, kitabın ikinci yarısında başka karakter kullanılmıştır.”

Orhan Kemal ve Yaşar Kemal ile de bu dönemde uzun yıllar sürecek olan dostluğun temelleri de atılır. Sanatçı, Yaşar Kemal’in Deniz Küstü, Ağrı Dağı Efsanesi romanlarını resimler ve birçok kitabının kapağını da yapar. Birlikte yaptıkları uzun bir söyleşileri de Yüzler adıyla kitap halinde yayınlandı.

abidin dino - deniz kustu

Deniz Küstü’deki desenlerinden

abidin dino - agri dagi efsanesi

Ağrı Dağı Efsanesi’ndeki desenlerinden

abidin dino - uzun yuruyus

Uzun Yürüyüş, 1956

Ekim 1934’te Jiangxi eyaletinden Mao ve yoldaşları, Chiang Kai-Shek önderliğindeki yaklaşık 700.000 kişilik ordunun etrafını kuşatması nedeniyle kaçmak zorunda kalacaktı. Tarihe The Long March olarak geçen Uzun Yürüyüş’ün ardından Mao Zedong Çinli komünistlerin tartışmasız önderi olmuş, binlerce genç kuzeye gelerek Mao’ya katılmışlardı. Dino resminde bunu anlatıyor. Uzun Yürüyüş resmi için Nazım Hikmet şiir yazmıştır.

Bu adamlar, Dino,
ellerinde ışık parçaları,
bu karanlıkta, Dino,
bu adamlar nereye gider?
Sen de, ben de, Dino,
onların arasındayız,
biz de, biz de, Dino,
gördük açık maviyi.

abidin dino - disasters of war

Disasters of War: Evocations of Goya, 1957-58

Google’a Mutluluğun Resmi yazarsanız, karşınıza Dianne Dengel isimli Amerikalı bir afiş ressamının popüler illüstrasyonu çıkar. Çoğu insan Home Sweet Home isimli bu çalışmanın Abidin Dino’ya ait olduğunu sanır.

home sweet home

Dianne Dengel, Home Sweet Home

Abidin Dino, Nazım Hikmet Ran ve çok sevdiği eşi Vera, Paris’te bir otel odasında kalmaktadır. Nazım Hikmet, gecenin bir yarısı eline kalemini almış eşi Vera’ya Saman Sarısı adlı şiirini yazmaktadır. Eşi Vera çoktan uyumuştur. Nazım ve Abidin, otel odalarının penceresinden Seine Irmağı’nı gören çatı katındaki otel odalarının pencerelerinin başında oturmuşlar, Abidin de bir yandan bir şeyler çizmektedir.

“Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin ?
İşin kolayına kaçmadan ama
Gül yanaklı bebesini emziren melek yüzlü anneciğin resmini değil
Ne de ak örtüde elmaların
Ne de akvaryumda su kabarcıklarının arasında dolanan kırmızı balığınkini
Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin”

Abidin Dino mutluluğun resmini yapmadı. O mutluluğu bir şiirle anlatmayı seçti.

abidin dino - soyut kompozisyon

Soyut Kompozisyon

Mutluluğun Resmi

Kokusu buram buram tüten
Limanda simit satan çocuklar
Martıların telaşı bambaşka
İşçiler gözler yolunu.
İnebilseydin o vapurdan
Ayağında Varna’nın tozu
Yüreğinde ince bir sızı.
Mavi gözlerinde yanıp tutuşan
hasretle kucaklayabilseydim
seninle, bir daha.
Davullar çalsa, zurnalar söyleseydi
Bağrımıza bassaydık seni Nazım,
Yapardım mutluluğun resmini
Başında delikanlı şapkan,
kolların sıvalı, kavgaya hazır
Bahriyeli adımlarla düşüp yola
Gidebilseydik Meserret Kahvesine,
İlk karşılaştığımız yere
Ve bir acı kahvemi içseydin.
Anlatsaydık
o günlerden, geçmişten, gelecekten,
Ne günler biterdi,
Ne geceler…
Dinerdi tüm acılar seninle
Bir düş olurdu ayrılığımız, anılarda kalan.
Ve dolaşsaydık Türkiye’yi
bir baştan bir başa.
Yattığımız yerler müze olmuş,
Sürgün şehirler cennet.

İşte o zaman Nazım,
Yapardım mutluluğun resmini
Buna da ne tuval yeterdi;
ne boya…

abidin dino - cicek

Çiçek

abidin dino - cicek

Çiçek

abidin dino - cicek

Çiçek

Yaşar Kemal 21 Mayıs 1977’de Milliyet’te şöyle der: “Abidin Dino resmi bir büyüdür, dehşet bir patlama, bir yaratmadır… Abidin Dino’daki bu çiçek zenginliği salt Çukurova değildir. Salt Karacaoğlan, salt Dadaloğlu, salt Çukurova’nın kadınlarının türküleri değildir. Bir Türkmen kilimi, bin renkli bir büyü çiçeğidir.”

Eller denildiğinde ilk akla gelen sanatçı Abidin Dino’dur. Eller ve tabii parmaklar… Birbirine dolanmış, sanatçının deyişiyle istiflenmiş parmaklar… “Parmak istiflerim, biliyorsunuz, bir saplantıdır bende” diyor kendisi de. Bu saplantısının nedenlerini araştırdığında “Belki kromozomlardan gelen bir şey, annemin, ağabeylerimin, kızkardeşlerimin hepsinin olağanüstü güzel elleri vardı. Acaba parmak ve el desenleri saplantımın nedeni bu muydu?” diye soracaktır kendisine. Ama fotoğrafları onun da ellerinin çok güzel olduğunu gösteriyor.

abidin dino - eller

Eller

abidin dino - ingrese saygi

Ingres’e Saygı

Ferit Edgü şöyle der: “Şu soruyla çok sık karşılaştım: “Abidin sence büyük bir ressam mıydı?” Hayır, diye yanıtladım bu soruyu her zaman. Ama eşi olmayan bir insan, bir sanatçıydı.”

abidin dino - ada

Ada

Dino, ömrü boyunca öfkenin, sevginin, mutluluğun ve hüznün resimlerini yapmıştır. Dino’nun yeryüzünü çizen fırçasından süzülen tepeleme mavinin, deniz kenarının, dağ başlarının, delidoluluğun, özlemlerin, belalı dünyaların, kaygılı düşüncelerin, denizde duyulan ürpertinin ve daha nicelerinin resmidir bunlar.

abidin dino - gokyuzunde sandalye

Gökyüzünde Sandalye

Söz, yazı ve resim onun bu dünyasında ayrılmaz bir bütün oluştururlar. Onun iyi bir anlatıcı/yazar olduğunu Gören Göz İçin Fikret Mualla kitabı­nı okuyanlar bilirler. Bir yaşam öyküsü bu denli akıcı, renkli, yalın bir dille anlatılır.

“Fikret Mualla, çevresini yansıtmak kadar çevresine bir şeyler anlatmak, katmak istemiştir, çirkini çirkin, güzeli güzel görmüştür. Kuvvetli bir ressam olduğuna delildir. Ayna tutmuştur doğaya, insanlara, ondan da öte, varolan imgelere imgeler katmayı başarmıştır. Çirkin güzel nakışlara bakmamış, kendi aşkına, kendi dileğine bakmış…”

abidin dino - kompozisyon

Kompozisyon

“Ama asıl daha o yaşlarda duyduğum bir ilgi var ki, hayatım boyunca sanırım yolumu çizen o oldu. Bu, Türk minyatürlerine ve hat sanatına duyduğum ilgiydi.”

abidin dino - cicek

Çiçek

Ferit Edgü, Abidin Dino ve Güzin Dino’nun 1952-1973 yılları arasında birbirlerine yazdığı birbirini seven, birbirine aşık iki insan arasındaki mektupları yayına hazırladığı Sensiz Herşey Renksiz kitabının önsözünde “Abidin, büyük dostu Nazım gibi, çok kadınlı aşkların adamı değildi. Nazım, belki de kimi aşıklar gibi, aşka aşıktı. Abidin içinse, aşk Güzin demekti.” diye yazar.

“Sevgilim,
Penceremden, otelinden çıkıp koskoca valizini taşımanı seyrettim. Çabuk dön! Sevmenin de iniş çıkışları var. Sabah doktorlar komşu binada göğsüme baktılar, iyiyim. Babacan bir doktor yeşil ışık yaktı ameliyata, yine de analizlerin sonucunu beklemeliymişiz… Kaç gün? Bilmiyorum. Saat 2’de Londra ile konuştum. Monica evde idi, Octavio gidememiş. Ne iğne ne hap, ilaçların ilacı sensin. Sanırım en önemlisi, damla damla sevgili gözlerin. İyileşeceksem onlar iyileştirecek. Abidin (3 Şubat 1967, Montpellier)”

abidin dino - kompozisyon

Kompozisyon

Abidin Dino’un daha önce yazdığı ama 2002’de basılmış olan Sinan’da Mimar Sinan’ın çocukluğundan yeniçeriliğinin ilk dönemlerine kadar hayatının bir kesitini belli olaylar üzerinden, şiirsel ve duru bir dille anlatır. Sinan’ı, 1940’larda sürgün yıllarında tasarlamaya başlamış Dino. Kitap, Dino’nun metin dışı resimleri, çizimleri, desenleriyle kaplı. Bu çizimler, son derece yalın ve sade denemeler.

“Kayseri’ye vardığım günün akşamı, karanlık basıncaya dek Kurşunlu Camii’nin etrafında dolaştım. Kurşunlu Camii’nin ötesinde bir otelde yattım. Sabahleyin uyandığım vakit kendimi İstanbul’da bildim. Her şehrin kendine göre bir uyanışı vardır. Kurşunlu Camii, İstanbul denilen karmanın bir izi. İstanbul neresidir diyenlere, Sinan’ın iz bıraktığı yerdir, cevabını vermek doğrudur. Sinan’ın her eseri İstanbul’u yaratıyor.”

abidin dino - otoportre

Otoportre, 1967

abidin dino - otoportre

Otoportre, 1967

Yaşamı boyunca sağlık sorunları bir türlü yakasını bırakmadı. İlk ciddi sağlık sorunu Sovyetler Birliği dönüşünde ciğerleriyle ilgiliydi ki, 1937’de Paris dönüşünde askerlik yapamayacağını belirten bir rapor verilir. Bu rapora rağmen daha sonra askere alınır. Zor geçen askerlik koşulları nedeniyle ciğerlerindeki verem mikrobu böbreklerini etkiler ve ilk böbrek ameliyatını olur. Ameliyat yarası kapanmadığı için bu sorunla uzun yıllar yaşamak zorunda kalır. Şubat 1966’da bunu ikinci bir ameliyat izler. Daha sonra tekrar ameliyat edilir ve bir böbreği alınır. Bu ameliyattan sonra üç-dört ay sanatoryumda yatan sanatçı sonunda verem mikrobundan kurtulabilir. Fakat uzun yıllar sağlık sorunları yaşayacaktır. 1990 yılında ise tiroid kanseri teşhisi konulur, 7 Aralık 1993’te Paris’te yaşamını yitirir.

abidin dino doodle

Abidin Dino’nun 106. doğumgünü kapsamında Google’ın hazırladığı doodle (23 Mart 2019)

Kaynak
Mutluluğun ResmiAbidin Dino Adanalı Mı?Abidin Dino ve YüzlerBir Kişiliğin RomanıMutluluğun Resmi: Abidin ve Güzin DinoAbidin Dino Resim Sergisi


Facebook Yorumları

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir