Menu

Hindistan’ın Siyasi ve Ruhani Lideri Mahatma Gandhi



Kendin için bir şey yapmayacaksan kim yapacak? Başkası için bir şey yapmayacaksan var olmanın anlamı ne? Şimdi yapmayacaksan ne zaman? (Mahatma Gandhi)

2 Ekim 1869’da Katyavar bölgesi, Porbandar kentinde Mohandas Karamçand Gandhi, Bania Kastı’nın (tüccar ve süt ürünleri çiftçilerinin kastı) bir ferdi olarak dünyaya gelir. 13 yaşında, kendisiyle aynı yaştaki Kasturba Makhanji ile evlenir, bir aile dostunun önerisi üzerine hukuk eğitimi için İngiltere’ye gider. Et yemeyen Vişnu mezhebinden olan dindar annesinin öne sürdüğü ete, kadına ve şaraba el sürmeyeceğine dair şartları kabul ederek yeni hayatına doğru yola çıkar.

gandhi ve esi

Gandhi ve eşi Kasturba, 1915

1887’de Londra’dadır artık. Hukuk eğitiminin yanı sıra bir centilmen olmak için çaba gösteren Gandhi, o dönemin moda merkezi Bond Caddesi’nde diktirdiği kıyafetler, şapkalar, keman ve dans dersleri alarak üç ay gibi kısa bir sürede İngiliz’e dönüşerek özüne yabancılaşan bir Asyalı gibi davransa da bununla ilgili olarak “Giyside özen ve sıkıntılı aylar baki kaldı, ancak o andan itibaren öğrenci oldum” diyerek bu yapay özentiye son verir. Bu yıllarda birçok derneğe üye olur, tüm dinleri inceler. İncil ve Kuran-ı Kerim’i okumaları arasına alır. 1891’de öğrenimini tamamlayıp Hindistan’a döner.

gandhi avukatlik burosu

Gandhi Güney Afrika’da avukatlık bürosunda

Gandhi, ülkesinde avukatlık yapmaya başlar. Ancak davasını üstleneceği bir tek müvekkil dahi bulamaz. Deneyimsiz oluşu ilk davasında telaşa kapılmasına ve davayı bir arkadaşına emanet etmesine yol açar. Kendisi de başarısız bir avukat olduğunu söylemekten çekinmez. Oysa o olağanüstü bir ikna gücüne sahip, kelimeleri özenle seçen birisidir, bunu kendisinin kaleme aldığı biyografisinin sayfalarında görmek mümkün. Gelecekte herhangi bir davayı takip etme cesareti olmadıkça bu işi yapmayacağına karar verir. Bu karardan sonra 1893’te o dönem İngiltere’nin bir parçası olan Güney Afrika’da avukatlık yapmaya başlar.

Gandhi, Güney Afrika’da Hindistanlılara uygulanan ırkçı politikalara maruz kalır. Birinci mevki bileti olmasına rağmen üçüncü mevkiye geçmediği için trenden atılır, yoluna at arabası ile devam ederken Avrupalı bir yolcuya yer açmak için arabanın dışında basamak üzerinde yolculuk etmeyi reddettiği için sürücü tarafından dövülür. Sosyal haksızlıklar karşısında bilinçlenmesine neden olan bu olaylar hayatında bir dönüm noktası olur. Kendi söylemiyle sivil itaatsizliği fiilen o tarihten itibaren başlar. Aslında Gandhi Londra yıllarında Henry David Thoreau’nun Sivil İtaatsizlik adlı yazısını (aslında bir nutuktur) okuması ile bu fikirle tanışır. Gandhi aynı zamanda iyi bir Tolstoy okurudur. Onun bir Hindu’ya mektubunu Gujarati diline çevirir . Gandhi o yıllarda Tolstoy’la mektuplaşmaktadır. Tolstoy’un, çok önemsediği Henry David Thoreau’nun bu eserini okumasını şiddetle tavsiye ettiği söylenir ki zaten pasif direniş fikrini savunan Tolstoy ile Thoreau’nun fikirleri birbirine çok benzemektedir.

Gandhi, bir yıllığına geldiği Güney Afrika’da yirmi bir yıl kalır. Siyahlara ve Hindistanlılara uygulanan ırk ayrımcı politikalar, Londra’da şekillenmeye başlayan sosyal ve politik bilincini burada somutlaştırır. 1894’te kurduğu Natal Hint Kongresi sayesinde Güney Afrika’daki Hindistanlıları ortak bir siyasi gücün arkasında toplar. 1903’te Indian Opinion (Hintlinin Kanısı) adlı gazeteyi çıkarmaya başlar. Gazetede kötü yönetimlere karşı koyma gerekliliği üzerine yazı yazan Gandhi, yasalara karşı doğrudan harekete geçer, kitle tutuklamalarına yol açması için yasaları bilerek çiğner. O yıllarda Asyalı göçmenlerin Güney Afrika’dan sınırdan izinsiz geçişi yasaktı, cezası hapisti. Gandhi binlerce taraftarını sınırdan izinsiz geçmeye teşvik etti, insanlar sınırdan çıkıyor ve tekrar giriyordu, sonra hapse atılıyorlardı. Gandhi’nin Tolstoy’a karşı sevgi ve saygısı o kadar belirgindir ki, bu insanların çoluk çocuğu perişan olmasın diye oluşturduğu yardımlaşma kamp ve barınaklarına Tolstoy Çiftlikleri adını verir. Öyle bir an gelir ki hapishanelerde yer kalmaz ve hükümet kanunu iptal etmek zorunda kalır.

gandhi guney afrika

Gandhi Güney Afrika’da, 1913

Adaletsiz vergilendirilmeye, geçiş izni yasasına, oy verme ve grev haklarının engellenmesine karşı Satyagraha adını verdiği bir hareket başlatır. Gazetesinde bu harekete uygun bir isim önerecek olana küçük bir ödül vereceğini ilan eden Gandhi, İngilizce pasif direniş kelimesinin manasını dar bulur, bunun nefret mefhumu ya da şiddet şeklinde anlaşılması endişesini taşıdığını, oysa Hindistanlılara ait bu hareketin bu kavramlardan büyük ve içeriğinin farklı olduğunu anlatmak adına farklı bir isim arayışında olduklarını açıklar. Sanskritçe bir sözcük olan Satyagraha sözlük anlamı olarak hakikate tutunmak demektir, bu yüzden hakikatin gücü anlamına gelir. Hakikat ise ruhi ve manevidir. Bu yüzden, Satyagraha ruhi güç olarak bilinir.

gandhi 1915

1915

Güney Afrika’da Satyagraha mücadelesinin ilk denemelerini tamamladığına inanan Gandhi, Hint yarımadası siyasetinde önemli bir lider olan Gopal Krishna Gokhale’nin önerisi üzerine 1914’te üzerinde halkının giydiği yerel giysisi (Dhoti) ve ayağında sandaletleriyle Hindistan’a geri döner. Hindistanlıların Bapu (baba) diye hitap ettiği Gandhi’ye yüce ruh anlamına gelen Mahatma sıfatını arkadaşı Rabindranath Tagore’nin yakıştırdığı söylenir.

Gandhi, Hindistan’a döner dönmez bağımsızlık mücadelesine katılır. Hindistan Ulusal Kongresi’nin önemli liderlerinden biri olur. Kast sisteminin neden olduğu ayrımcılığı son vermek, kadınlara özgürlüklerini sağlamak, halkın sırtındaki ağır vergi yükünü azaltmak, işçilerin, köylülerin yoksulluğunu gidermek uğruna defalarca hapse girer, açlık grevleri yapar. 1930’da düzenlediği Tuz Yürüyüşü ise onun uluslararası alanda tanınmasını sağlayan en önemli sivil itaatsizlik eylemidir.

gandhi tuz yuruyusu

Tuz Yürüyüşü, 1930

O dönemde Hindistan’ı istila etmiş İngiliz yönetimi, kazançlı bir tekel oluşturmak amacıyla Hindistanlılara tuz yapımını yasaklayınca, 12 Mart’ta beyaz giysileri içinde Gandhi ve 78 yoldaşı ünlü Tuz Yürüyüşü’ne başlar. Yürüyüşte kadın yoktu, çünkü Gandhi, kadınların varlığının İngilizleri şiddete başvurmaktan alıkoyacağını, dolayısıyla kışkırtma işinin başarıya ulaşamayacağını düşünüyordu. Ahmedabad yakınlarından yola çıkan heyete yolda katılan binlerce kişi Hint Okyanusu kıyısındaki Dandi köyüne kadar olan 388 kilometrelik mesafeyi çıplak ayakla 24 günde kat eder. Gandhi, 6 Nisan sabahı İngiliz polislerinin şaşkın bakışları arasında denize yürür ve çamura karışmış bir topak tuzu avuçlarına alarak tatlı suda yıkar. Böylece ünlü Tuz Yasası’nı ihlal etmiş olur. Ardından Gandhi’nin çağrısına uyan binlerce köylü deniz kıyılarına akın ederek tuz çıkarmaya başlar. Gandhi ve 60 bin eylemci hapse atılır, ancak yasa da işlemez hale getirilir.

gandhi cocuklari

Gandhi’nin 5 çocuğu olur, birisi bebekken ölür.

Birçok kez tutuklanıp serbest bırakılan Gandhi, ünlü açlık grevlerini yapmış, hemen hemen her eylemini de bir siyasi zaferle noktalamıştır. Gandhi’nin önderliğinde Thoreau’nun sivil itaatsizlik yöntemini kullanan Hindistan, 1947’de bağımsızlığına kavuşmuştur.

Gandhi de eleştirilere maruz kalmıştır. 1906’da Güney Afrika’dayken, İngiliz sömürgeciliğine direnen Zulu’ların isyanı sırasında gazetesinde Hindistanlılar’ın İngilizler’den yana savaşa katılmaları gerektiğini yazar. Böylece, İngilizler’in Hint kökenli askerlere rütbe vermesiyle vatandaşlık hakları kazanabileceklerini düşünüyordu. Bu gerçekleşmedi, çünkü İngilizler Hindistanlılar’ın sadece sedye taşıyıcılığı yapması koşuluyla kabul edecekti.

I. Dünya Savaşı sırasında, Satyagraha (Gandhi’nin pasif direniş programı) doktrinini formüle ettikten birkaç yıl sonra, emperyalist bir savaşta Gandhi Hindistanlıları İngiliz Ordusu’na katılmaya ve onların yanında savaşmaya çağırır.

gandhi ve tagore

Mahatma Gandhi ve Rabindranath Tagore, 1940

Gandhi’nin doğum günü olan 2 Ekim Hindistan’da Gandhi Jayanti olarak kutlanan ulusal bir bayramdır. 2 Ekim ayrıca Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun oybirliğiyle Dünya Şiddete Hayır Günü olarak kabul edilmiştir. Büyük Britanya’da da birçok Gandhi heykeli bulunmaktadır. En dikkat çekeni hukuk okuduğu University College London’ın yakınında Londra’nın Tavistock Meydanı’ndaki heykeldir. 30 Ocak Birleşik Krallık’ta Ulusal Gandhi’yi Anma Günü olarak kutlanır.

gandhi heykel

University College London, Gandhi Heykeli

Fakat bazı İngiliz yazarlar kitaplarında onu farklı bir kişilik olarak tanıtmaya çalışmışlardır. Robert Payne, 1969’da yazdığı The Life and Death of Mahatma Gandhi kitabında özetle onun kötü bir baba, eleştirilere karşı katı, otoriter birisi olduğunu yazar. Tanrı arayışı ve dünyevi gücü, egemenliği arasında savaş halinde, zıtlıkları kendi içinde birbirine karışmış, bazen kendisi de Mahatmalığına inanan (ki bu belki de en tehlikeli düşüncesiydi) biri olarak anlatır.

Jad Adams’ın 2010’da yayımlanan Gandhi: Naked Ambition kitabında Gandhi’nin cinsel tercihleri ve özel yaşamını anlatır. Adams, “Sıradışı bir seks yaşamı olduğu ilk kez ortaya çıkmıyor ancak bu konuda yazılmış en kapsamlı kitap bu. Gandhi’nin başka tarafları öğütleri her zaman yazıldı ancak eksik kalan yönü bu oldu” diyor.

gandhi 1940

1940

Gandhi’nin bazı sözlerini okuyalım.

“Kötülükler üzerine düşünmeye başlarsam deliririm ve Hindistan’a hizmet edemez hale gelirim. Hiç düşmanım olmadığını varsaymaya başlasam, kendi hatalarımı dünyaya açık etsem ve diğerlerinin hatalarına gözlerimi yumsam ne olur ki?”

“Göze göz ilkesi, tüm Dünya’yı kör eder.”

“Uğrunda ölmeyi göze alacağım birçok dava var, ama uğrunda öldüreceğim hiçbir dava yoktur.”

“Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür…
Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür…
Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür…
Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür…
Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür…
Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür…
Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür…”

“Her sabah kalktığımda kendi kendime şöyle söz veririm; dünya üzerinde vicdanımdan başka hiç kimseden korkmayacağım. Kimsenin haksızlığına boyun eğmeyeceğim. Adaletsizliği adaletle yıkacağım ve mukavemet etmekte ısrar ederse, onu mevcudiyetimle karşılayacağım.”

“Umutsuzluğa kapıldığımda tarihi düşünürüm gerçeğin ve sevginin daima galip geldiğini hatırlarım. Her zaman zalimler ve caniler olmuştur. Bir süre için yenilmez görünebilirler, ama sonunda hep yenilirler. Her zaman bunu düşün.”

gandhi 1942

1942

Birkaç kez suikast teşebbüsüne uğrar, hatta fanatik bir Müslüman tarafından öldürülmeye çalışıldığında ondan davacı olmaz. 30 Ocak 1948’de ise dua toplantısı için Birla House’un bahçesine çıkar, kalabalığın arasından Nathuram Godse adında radikal milliyetçi bir Hindistanlı tarafından gerçekleştirilen suikastla hayatını kaybeder.

Mumbai’deki Mani Bhavan, Hint ulusunun babası olarak bilinen Mahatma Gandhi’nin 1917-1934 yılları arasında yaşadığı evidir, günümüzde Gandhi Müzesi olarak bilinir. Hindistan’ın özgürlük hareketiyle ilgili birçok radikal kararı bu evde aldığı söylenen Gandhi’nin şahsi eşyaları, fotoğrafları ve onu anlatan kitapların sergilendiği müze, Hindistan’ın yakın tarihine de ışık tutuyor.

Mani Bhavan

Mani Bhavan

Mahatma Gandhi’nin her gün söylediği dua ile bitirelim.

“Tanrım!
Güçlülerin yüzüne gerçeği söylemek için
ve zayıfların alkışını ve sevgisini kazanmak için
ve yalan söylememek için bana yardım et.
Eğer bana para verirsen mutluluğumu alma
ve eğer bana güçler verirsen muhakeme yeteneğimi çıkarma.
Eğer başarı verirsen alçak gönüllüğü çıkarma.
Eğer bana alçak gönüllüğü verirsen saygınlığımı çıkarma.
Görünenin diğer yüzünü tanımama yardım et.
Benim düşüncelerime katılmıyor diye bana karşı olanları hainlikle suçlayarak,
onların karşısında suçlu duruma düşmeme izin verme.
Kendimi sever gibi diğerlerini de sevmeyi
ve diğerlerini yargılıyormuş gibi kendimi de yargılamayı öğret bana.
Başarılı olduğum zaman sarhoşluğuma izin verme.
Ne de başarısız olursam olayım, umutsuzluğa düşmeme izin verme.
Daha ziyade, başarısızlığı başarının öncesindeki bir deneme olduğunu hatırlamamı sağla.
Hoşgörünün, güçlerin en büyüğü olduğunu
ve intikam arzusunun zayıflığın ilk görünüşü olduğunu öğret bana.
Eğer paradan yoksun bırakırsan, bana umudu bırak.
Ve eğer beni başarıdan yoksun bırakırsan,
başarısızlığı yenebilmek için irade gücünü bırak bana .
Eğer beni sağlık bağışından yoksun bırakırsan, inancın lütfunu bana bırak.
Eğer insanlara zarar verirsem, özür dileme gücünü ver bana .
Ve eğer insanlar bana zarar verirse, affetme ve merhamet gücünü ver bana.
Tanrım! Eğer ben seni unutursam sen beni unutma.”

Kaynak
Sivil İtaatsizlik ve Mohandas K. GandhiGandhi’nin İfadesiyle AhimsaSivil İtaatsizlik ve Pasif DirenişSatyagraha ve Gandhi’nin Tuz YürüyüşüGandhi – Gerçeğin Gücü ve KülleriLider Kişilik: GandhiSinema Perdesinde Kırılan Karizma Işığı: Mahatma Gandhi


Facebook Yorumları

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir