William Bradley Pitt, 18 Aralık 1963’te Oklahoma’da dünyaya gelir. Gazetecilik ve reklamcılık okuduğu halde oyunculuğa duyduğu ilgi nedeniyle, mezuniyetin eşiğinde okulunu bırakıp Hollywood’a yerleşir. Dindar ailesinin tepkisinden çekindiği için de onlara, sanat tasarımı eğitimi görmek için Pasadena’ya gittiğini söyler.
Hollywood’da oyunculuk dersleri alır, şoförlük dahil birçok ek iş yapar ve 1991’de Tom DiCillo’nun Johnny Suede isimli filminde ilk başrolünü oynar. 1992’de varisi sayıldığı Robert Redford’un İçinden Geçen Nehir (A River Runs Through It) filminde yeteneğini kanıtlar. Önceleri yakışıklılığı ile tanınsa da, Thelma ve Louise (1991) filminden sonra artık oyunculuğu ile kabul görmeye başlar.
People Dergisi onu iki kez Yaşayan En Seksi Erkek seçer. Mike Tyson’ın eski karısı Robin Givens, oyuncu Juliette Lewis ve Gwyneth Paltrow’la yaşadığı ilişkiler, Jennifer Aniston’la evliliği, Angelina Jolie ile evliliği ve ayrılığı boyunca tüm gazete ve dergileri peşinden koşturur. İyi bir oyuncu olduğu gerçeğine rağmen, dedikoduların içinde yer almaktan ve seksi olarak değerlendirilmekten bir türlü kurtulamaz.
1. True Romance (Çılgın Romantik), 1993
Yönetmen: Tony Scott, Oyuncular: Christopher Walken, Patricia Arquette, Gary Oldman, Samuel L. Jackson, Brad Pitt, Val Kilmer
Tarantino’nun senaryosunu yazdığı ve filme çekildikten sonra senaryosuna sadık kalınmadığı iddiasıyla dava ettiği Çılgın Romantik, 90’lı yılların ilk yarısında yükselen bağımsız dalganın manifesto yapımlarından birisi olarak kabul edilir. Yeni evli çift Christian ile Patricia çok ilginç tanışmaları, yıldırım aşkı ve hemen ardından gelen evlilikten sonra ellerine geçen bir bavul dolusu uyuşturucuyla Detroit’ten Los Angeles’e giderler. Bu uyuşturucuyu orada satıp kendilerine iyi gelecek sağlamayı planlamaktadırlar. Peşinden gelen gangsterler ve polisin ise başka düşünceleri vardır ve bu yüzden gelişen trajikomik olaylar genç çiftin inanılmaz bir macera yaşamasına sebep olur. Filmde Brad Pitt, durmadan uyuşturucu çekerek TV izleyen Floyd yan karakteriyle unutulmaz bir performans sunar.
2. Interview With The Vampire (Vampirle Görüşme), 1994
Yönetmen: Neil Jordan, Oyuncular: Brad Pitt, Tom Cruise, Antonio Banderas, Kirsten Dunst, Thandie Newton
Korku edebiyatının önemli isimlerinden Anne Rice’ın romanından uyarlanan film, karizmatik vampir Lestat ve onun tarafından ısırılarak vampir olan Louis’in maceralarını konu alır. Vampirliğe alışamayan Louis, açlığını gidermek için insan öldürememektedir. Bu durumu çözebilmek için Lestat, küçük bir kızı da vampir yapar. Film, genç yıldızlardan oluşan kadrosuyla dikkat çeker. Yazar, kitabının sinema uyarlaması için düşünülen kadroyu duyduğunda memnuniyetsizliğini her fırsatta dile getirir. Ama sonucu o kadar beğenir ki, sonrasında memnuniyetini dile getirir. Brad Pitt, 2011’de verdiği bir röportajda hem kostümlerin rahatsızlığından, hem de Tom Cruise ile yaşadığı anlaşmazlıklardan dolayı çekimler sırasında oldukça sıkıntılı bir süreçten geçtiğini ve neredeyse filmden tamamen çekilmek istediğini itiraf eder.
3. Legends Of The Fall (İhtiras Rüzgarları), 1994
Yönetmen: Edward Zwick, Oyuncu: Karina Lombard, Henry Thomas, Aidan Quinn, Julia Ormond, Anthony Hopkins, Brad Pitt
Aşkın en karanlık sırlarına, ihanete ve kopması imkansız kan bağlarına ihtiraslı bir yolculuk. Aynı kadına aşık üç kardeş ve bir ailenin inanılmaz tutkulu ve akıcı öyküsü… Brad Pitt, bu filmde babasının yaşamından ve 19. yüzyılın doğası, savaşı, tarihi ve aşkından etkilenen üç kardeşten birini oynuyor. Bu filmdeki oyunculuğuyla, ilk kez hem Oscar hem Altın Küre’ye aday olur.
4. Twelve Monkeys (12 Maymun), 1995
Yönetmen: Terry Gilliam, Oyuncular: Brad Pitt, Bruce Willis, David Morse, Madeleine Stowe, Christopher Plummer
Terry Gilliam’ın bilimkurgu başyapıtı sayılan film bir virüs hikayesi etrafında döner. 1996 yılında dünyanın yüzeyi virüs tarafından yaşanmaz hale gelir, insanlar yer altında yaşamlarını sürdürmek zorunda kalır. Virüsün yayılmasının sorumlusu ise 12 Maymun Ordusu adlı terörist örgüttür. Nitekim gelecekte yaşayan ana karakterimiz James Cole’un (Bruce Willis) görevi de geçmişe giderek bu virüsle ilgili çalışma yapmaktır. Brad Pitt filmdeki oyunculuğuyla Oscar’a aday olur ve Altın Küre alır.
5. Seven (Yedi), 1996
Yönetmen: David Fincher, Oyuncular: Brad Pitt, Morgan Freeman, Kevin Spacey, Gwyneth Paltrow, R. Lee Ermey
Yönetmen David Fincher, uyumsuz polis ikilisi klişesini bambaşka bir boyuta taşır. Brad Pitt, hevesli acemi polis karakterini kara film tonuna ayarlayarak filme çok şey katar. Hristiyanlığa göre İncil’de insanların sakınması gereken yedi büyük günah vardır. Bunlar, oburluk, açgözlülük, tembellik, öfke, kibir, şehvet ve kıskançlıktır. Senaryo, bu yedi günah üzerine kurulmuştur. Bu günahlara göre kurbanlarını öldüren seri katile ulaşmak için, iki polis binlerce sayfa notu çözer.
6. Sleepers (Kardeş Gibiydiler), 1996
Yönetmen: Barry Levinson, Oyuncular: Brad Pitt, Robert De Niro, Dustin Hoffman, Kevin Bacon, Jonathan Tucker
Filmde New York’un yaşanması en tehlikeli mahallelerinden birinde yaşayan bir grup gencin hikayesini anlatır. Bu dört genç bir gün yanlışlıkla bir adamın hayatını tehlikeye atan bir kazaya sebep olduklarında, gençlik ıslah merkezinde bir yıllık cezaya mahkum edilirler. Sadece bir yıl sürecek bu ceza dönemi hayatlarını derinden etkileyecek travmatik olaylarla geçer. Gardiyanlar tarafından dövülen ve taciz edilen bu gençler, bu travmaları hayatları boyunca yanlarında taşırlar. Ta ki on yıl sonra kendilerini savunabilecek kadar büyüdüklerinde, gardiyanlardan biriyle karşılaşana dek… En İyi Müzik dalında Oscar’a aday gösterilen film, Kevin Bacon, Robert De Niro, Dustin Huffman ve Brad Pitt gibi yıldız isimlerden oluşan oyuncu kadrosuyla dikkat çekiyor.
7. Fight Club (Dövüş Kulübü), 1999
Yönetmen: David Fincher, Chon Kye-Young, Oyuncular: Brad Pitt, Edward Norton, Helena Bonham Carter, Meat Loaf, Jared Leto
ABD’li yazar Chuck Palahniuk’un yeraltı klasiği olarak bilinen Dövüş Kulübü adlı romanından uyarlanan eser, yeni bin yılın eşiğinde geçen bir anti-ütopya öyküsünü anlatır. Jack (Edward Norton) hayatın monotonluğuna kapılmış bir sigorta memurudur. Uzun bir süredir de uykusuzluk hastalığından şikayetçidir. Kendisini rahat hissedebilmek ve psikolojik sorunlarından kurtulmak için grup terapilerine katılır. Bu terapiler sırasında Marla (Helena Bonham Carter) ile tanışır ve bir süre sonra da hayatını değiştirecek olan Tyler Durden (Brad Pitt) ile… Durden, Jack’in ulaşmak istediği tüm hedeflere ulaşmış bir adamdır ve Jack’i Dövüş Kulübü ile tanıştıracaktır.
8. Snatch (Kapışma), 2000
Yönetmen: Guy Ritchie, Oyuncular: Jason Statham, Stephen Graham, Brad Pitt, Benicio Del Toro, Vinnie Jones
Suç ve aksiyon türünün en dikkat çeken örneklerinden biri olan Kapışma, Londra’nın suçla örülü yeraltı dünyasında gerçekleşen iki farklı hikayeyi ele alır. Bir tarafta çalınan bir elmasın peşinden gidenler, diğer yanda ise boks dünyasının arka sokaklarında dönen illegal işlerden birine karışan ve başına açılan belada mücadele etmek zorunda kaldığı acımasız gangster Brick Top. Bu birbirinden bağımsız görünen iki hikaye ortak bir noktada buluştuğunda işler karışacaktır. Brad Pitt, bir grup İngiliz aktörünün ardında, annesini çok seven ve eldivensiz dövüşen, anlaşılmaz bir çingene aksanıyla İngilizce konuşan İrlandalı çingene boksör Mickey’yi oynadığı filmde mavi gözleri ve güzel yüzü ile izleyenin gönlünde apayrı bir yer ediniyor.
9. Ocean’s Eleven, 2001
Yönetmen: Steven Soderbergh, Oyuncular: Brad Pitt, Matt Damon, Julia Roberts, George Clooney, Andy Garcia
Hikayesi Amerikalı iki yazar George Clayton Johnson ve Jack G. Russell tarafından oluşturulmuş, ilk kez 1960’ta sinemaya uyarlanan hikaye, Ocean adlı soyguncunun liderliğinde toplanan 11 adamın Las Vegas’ta bir kumarhaneyi soymasını anlatır. Mükemmel soygun formülü etrafında ilerleyen film, eğlenceli bir yapım olarak izleyicinin gönlünde taht kurar. Brad Pitt’i, filmin yönetmeni Steven Soderbergh şöyle anlatır: “Filmlerde nasıl gözüktüğü ile hiç ilgilenmiyor. Hollywood’da onun konumunda olup da aldığı riskin yarısını alanı bile görmedim. O kesinlikle korkusuz.”
10. Babel (Babil), 2006
Yönetmen: Alejandro González Iñárritu, Oyuncular: Brad Pitt, Cate Blanchett, Elle Fanning, Gael García Bernal, Michael Pena
Filmde, Fas’ın bir köyünde yaşayan Faslı bir ailenin iki oğlu, babalarının çakalları öldürmek için satın aldığı tüfeğin atış mesafesini ölçmek istediklerinde, yanlışlıkla bir turist otobüsünün içindeki Susan’ın (Cate Blanchett) yaralanmasına sebep olurlar. O mermiyle beraber, karakterlerin hayatlarını etkileyecek olan olaylar zinciri de başlamış olur ve kelebek etkisi misali, 3 kıtayı birbirine bağlayan olayları izleriz.
11. The Assassination of Jesse James By The Coward Robert Ford (Korkak Robert Ford’un Jesse James Suikastı), 2007
Yönetmen: Andrew Dominik, Oyuncular: Brad Pitt, Zooey Deschanel, Jeremy Renner, Sam Rockwell, Casey Affleck
Ron Hansen’in 1983’te yayınladığı aynı adlı romandan uyarlanan ve Brad Pitt’in Ridley ve Tony Scott gibi isimlerle yapımcılığına soyunduğu bu filmde, 1920’lerden bu yana birçok filme konu olan Amerika’nın popüler ikonlarından efsanevi soyguncu ve katil Jesse James’in öyküsü bir kez daha sinemaya aktarılır. Korkak Robert Ford’un Jesse James Suikasti’nde, bu kez Jesse James’in öyküsü, onun en büyük hayranı ve aynı zamanda katili olan Robert Ford’un serüveniyle birleşir. Film, psikolojik bir western olmakla tarihe yazılabileceği gibi, son zamanların en radikal ve atmosferik görüntülerine, Casey Affleck ve Brad Pitt’in muhteşem performanslarına yer verir. Bu film ile Brad Pitt, Venedik Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazanır.
12. The Curious Case of Benjamin Button (Benjamin Button’un Tuhaf Hikayesi), 2008
Yönetmen: David Fincher, Oyuncular: Brad Pitt, Cate Blanchett, Elle Fanning, Tilda Swinton, Chandler Canterbury
Muhteşem Gatsby romanıyla tanınan Amerikalı yazar Francis Scott Key Fitzgerald’ın Mark Twain’in “80 yaşında doğup yavaş yavaş 18’imize doğru ilerlesek hayat sonsuz bir mutluluk olurdu” sözünden yola çıkarak, 1921’de kaleme aldığı kısa bir hikayesinden aynı isimle, ama üzerinde bir hayli oynanarak sinemaya uyarlanır. Birinci Dünya Savaşı’nın son günlerinde, New Orleans’ta bir kadın doğum sırasında ölür. Doğan bebek, yaşlı bir adam görünümünde garip bir yaratıktır. Babası bu tuhaf görünümlü oğlunu bir huzurevinin merdivenlerine bırakıp kaçar. Bebeği, orada çalışanlarından Queenie sahiplenir. Doktorların çok yaşamayacağını söyledikleri bebek, yıllar geçtikçe güçlenir, güzelleşir ve gençleşir. Film 13 dalda Oscar’a aday olur, 3 dalda ödül alır.
13. Inglourious Basterds (Soysuzlar Çetesi), 2009
Yönetmen: Quentin Tarantino, Oyuncular: Brad Pitt, Christoph Waltz, Mélanie Laurent, Diane Kruger, Eli Roth
Alman kuşatması altındaki Fransa her zamankinden zor günler geçirir. Savaşta yaralanan sivillerden sadece biri olan Shosanna, ailesinin canice öldürülmesine tanık olur. Bir şekilde bu can pazarından kurtulmayı başaran kadın Paris’e gidip burada yeni bir kimlikle, sıfırdan hayata başlar. Öte yandan Avrupa’nın farklı bir ülkesinde kendi askerlerini Nazilere karşı örgütleyen Yahudi Teğmen Raine amacına ulaşmak için çeşitli planlar kurar. Shosanna, Teğmen Raine ve Alman aktrisin yolları, Shosanna’nın işlettiği bir sinema salonunda kesişir. Aykırı yönetmen Quentin Tarantino’nun yazıp yönettiği film, sekiz dalda Oscar’a aday gösterilir.
14. Moneyball (Kazanma Sanatı), 2011
Yönetmen: Bennett Miller, Oyuncular: Brad Pitt, Jonah Hill, Philip Seymour Hoffman, Robin Wright, Chris Pratt
Film, Michael Lewis’in 2003 yılında yazdığı aynı isimli kitaptan uyarlanan gerçek bir öykü. 2001 yılında, beyzbol takımı Oakland A, Yankees’e yenilerek ligde üç puan kaybeder. Teknik direktör Billy Beane (Brad Pitt) ise takımını bu zorlu durumdan çıkarmaya karar verir. Bunun için Yale mezunu, istatistik uzmanı Peter Brand (Jonah Hill) ile çalışmaya başlar. Ancak geliştirdikleri teknik ile belirlenen oyuncu lokasyonları, Beane’nin direktörü tarafından mantıksız bulunur. Beane, ne pahasına olursa olsun, direktörünü ikna ederek 2002’nin şampiyonu olmayı kafaya koymuştur.
15. The Tree of Life (Hayat Ağacı), 2011
Yönetmen: Terrence Malick, Oyuncular: Brad Pitt, Sean Penn, Jessica Chastain, Jenny Shakeshaft, Fiona Shaw
Film, 1950’li yıllarda Texaslı, üç çocuklu bir ailenin hikayesini anlatıyor. Pitt’i, çocuklarına duyduğu sevgiyi ifade edemeyen, sert baba O’Brien olarak izliyoruz. Film boyunca seyirciye eşlik eden müzikler, mistisizm ve doğanın hükümranlığını anlatmak için özenle seçilmiş. İlahiler ve klasik müziğin temsilcilerinin ünlü eserleriyle birleşen Alexandre Desplat ezgileri, filmin monologlardan oluşan sahnelerinde sizi derinlere çekme işini ustalıkla yapıyor. Film, Cannes 2011 Altın Palmiye Ödülü’nün sahibi olur.