Nazım Hikmet, Turgut Uyar, Attila İlhan başta olmak üzere ünlü şairlerimizin gözyaşı şiirlerini derledik.
Ağlamak Meselesi, Nazım Hikmet
Nasıl etmeli de ağlayabilmeli
Farkına bile varmadan?
Nasıl etmeli de ağlayabilmeli
Ayıpsız,
Aşikâre,
Yağmur misali?
Neylersin alışkanlık
İçin kan ağlarken yüzün güler
Dikilitaş gibi dinelirsin yine.
Yavrum, erişmek ne müşkülmüş meğer,
Anneler gibi ağlamanın yiğitliğine?
Gregory Thielker, Indefinite Struggle
Bitmemiş Şiirler VIII, Turgut Uyar
Şimdi akşam olur, sular buruşur
Bir yastığa baş koyarım güvertede.
Hangi dilden olursa, bir şarkı isterim
İçimde kırık dökük besteler dolaşır.
Kalbim avucumdadır artık,
Bir sahilden sesler gelir, kaybolur
Uzun uzun nefes alır sular
Uzun uzun ağlamak isterim
Bitmemiş Şiirler V, Turgut Uyar
Bir toz kalkmış yollardan, yoncalardan,
Göğsünden, saçlarından bir güzel kadın kokusu.
Bir şişe yıllanmış şarabın başında,
Bana ömrünce sürecek bir sevdayı
Mahmur bir gülüşünle vermişin.
Bileklerinden, parmak uçlarından
İnceden terli avuçlarından,
Doya doya
Öpmüşüm,
Ağlamışım…
Gregory Thielker, Above and Below
İki Düş Arasında Beklenti, Edip Cansever
Biliyor musun seni ben
Görmedim hiç gülerken
Gülsen de pembesi bol bir resim yapıyorsun gibi gelir bana
Gittikçe koyulaşan kendini dışa vuran irice bir vişne?
neden olmasın
Ya ağlarken gördüm mü, hayır, görmedim
Gördüğüm yalnız
Nasıl yansırsa buğulu cama bir elma
Öylece bir şey
Şunu da söyleyeyim, sen benim
Bilmemin başlangıcısın olsa olsa
Çiçekli şapkalar, buğulu yaz tülleri
Şimdi hepsi birden uzaktan uzağa
Bir çocuk ağlaması gibi
Her şey bir çocuk ağlaması gibi
Her şey, ama her şey
Bir çocuk ağlaması gibi
Her şey, her şey, her şey.
Gregory Thielker, Through The Looking Glass
Bir Soyguncunun Yüzü, Ülkü Tamer
Akşamdır, iniktir elinin perdeleri.
Çocukların koşuştuğu bir avludur kalbin;
Dilsiz, ama ağlamasını bilen çocukların
Gökten geçen leyleklere bakması kadar
Sessizdir kalbin.
Gregory Thielker, Trace
Garip Kişi, Cahit Sıtkı Tarancı
Bir akşam ilk olarak ağladım,
Bekar odamın penceresinde.
Hani ev bark? Hani çoluk çocuk?
Ne geçti elime bu hayatın
Meyhanesinde, kerhanesinde?
Yatağım her gece böyle soğuk.
Saadet bu ömrün neresinde?
Gregory Thielker, Angle
Ağlamak II, Özdemir Asaf
Sevin ağlayabiliyorsan
Unutmanın kardeşidir ağlamak
Uyur uyanır yatağında duyguların
Düşüncenin kucağında hep çocuktur
Ağlamak
Gregory Thielker, Low Road
Suskun, Ahmed Arif
Rüya, bütün çektiğimiz.
Rüya kahrım, rüya zindan.
Nasıl da yılları buldu,
Bir mısra boyu maceram…
Bilmezler nasıl aradık birbirimizi,
Bilmezler nasıl sevdik,
İki yitik hasret,
İki parça can.
Çatladı yüreği çakmaktaşının,
Ağıyor gök kuşaklarının serinliğinde
Çağlardır boğulmuş bir su…
Ağıyor yeşil.
Gregory Thielker, Whisper
Eski, Yeni, Ödünç Alınmış Mavi, Haydar Ergülen
Kimse gecesinden bir aşk bağışlamaz
kimsenin kelimeler kuyusu olan kalbinde de toplanmaz aşk
kimsenin kederinden çalınmaz
ve ödünç de alınmaz kimsenin yağmurundan…
Aşk karanlığını bağışlar insana
kalbini sen toplarsın ona
kederi sen yakıştırırsın
ve sendeki yağmuru paylaştırırsın
kimin gözyaşından kaldıysa
Gregory Thielker, Route 7
İstanbul’dan, İlhan Berk
Durduğun yerden İstanbul köprüsü tramvayları mavnalarıyla sanki yürüyor
Bu sislerin ve bulutların arasından en sonra harekete geçen Kız Kulesi’dir
Kayıkların direkleri insanların üzerinde
Büyük bir bulut gelip durmuştur
İşte karın karına vermiş motorlardaki balıkların üstlerine yağmur yağıyor
Bir defa olsun akıllarına gelmemiştir
Gözleri pırıl pırıl balıkların
Bir İstanbul göğü altında ağlamak
Hepsi denizde geçen hayatlarını düşünüyorlar
Dokunsanız ağlayacaklardır
Gregory Thielker, McGrath Highway
Ayinler – 3. Ayin, Cahit Koytak
sessiz hıçkırıklarla
sessiz hıçkırıklarla sessiz
çök bu iskemleye
çök bu iskemleye çök ve ağla
ağla ve ağla ve ağla
sebepsiz ağlamayı dene
sebepsiz ağlamayı öğren
ağlamak için ağlamayı
ağlama sanatını
boşalt içini boşalt
ne var ne yok boşalt içini
boşalt ki acılara yer açılsın
acılara kederlere
iç kanamalarına
dip kanamalarına
daha gelmeden onlar
daha gelmeden dalga dalga
daha gelmeden üzerine
gelip doldurmadan
Gregory Thielker, Drift
Kalk Düğüne Gidelim, İsmet Özel
Tenimde iz bırakmış kar kokusu
terli, muğlak adamların hevesleriyle
harman edilmiş tenim
sevinçler artırmışım çiçekli
ve çiçeksiz bütün dağlardan.
Sarhoşken bağrıma akıtılan yıldızlar
özümü çekip ayırmış avuntulardan.
Şimdi sana bakıyorum, kalabalık gözlerin
ağlamasan bizi utandıracak sanki dünya
Gregory Thielker, Revisited
Ağlamak Anlamaktır, Ali Lidar
Ben anlatsam sen anlasan beraberce ağlasak
Ağlamak anlamaktır benimle ağlasana..
İstanbul Şehri Ağlıyor, Attila İlhan
şimdi gökler mecnun rüzgâr yolcu bulutlar
şimdi yürek sarhoş kağıt sarhoş kalem sarhoş
minareler elpençe divan durmaktan usanmış
mavi yeşil neon lâmbaları bir sönüp bir yanıyor
son tramvaylar fren çözüp uykuya doğru uzamış
ve iliklerine kadar geçmiş efkâr
istanbul şehri ağlıyor
Gregory Thielker, Suspension
Gül, Ahmet Hamdi Tanpınar
Ardından ağlanacak ne varsa ömrümüzde,
Tekrar doğuşun sırrı gülümseyen bir yüzde,
Uykusuz geceleri içten kemiren hüzün,
Bin azabın çarkında gerilmiş ağaran gün;
Öpüşler, gözyaşları, vaitler ve hicranlar;
O derin sükutların aydınlattığı anlar
Gregory Thielker, Coming To A Complete Stop
Rüya, Melih Cevdet Anday
Bir rüya gördüm gündüz
uykusunda
İncecikten bir kar yağıyordu.
Sabahat’im hasta yatağında yatıyordu.
İncecikten bir kar yağıyordu.
Bahriyeli ağabeyimi
düşünüp
Erzincan’da annem ağlıyordu.
Kar yağıyordu
Gregory Thielker, Vortex
Diyorlar ki Ağlama, Ahmet Erhan
Buruşuk ceketimi çekiştiriyor elleri annemin
Uçurumlar arasında burgaçlanan rüzgâr
Kirpiklerimi yakıyor diyor ki, ağlama
Az uzakta deniz, zeytinlikler uçsuz bucaksız
Gregory Thielker, Radiate
Leke, Şükrü Erbaş
O çocuk oturmuş çarşılar ortasına
Bir güz kederiyle iplik iplik ağlıyor
Babam olsaydı
babam olsaydı
babam olsaydı…
Işıklı vitrinler önünde simsiyah bir leke
Çocuk ağlamıyor
Almış kanatlarına bütün özlemlerini
Bir turna sürüsü gözlerinin burcunda
Akşamı parçalaya parçalaya uçuyor.