Menu

Mafya ve Organize Suçlar, Yeraltı Dünyası İle İlgili Bilgiler



Organize suçla ilgili pek çok tanımlama yapılmıştır. Yasadışı yollardan mal ve hizmet elde edebilmek amacıyla sürekli yapılan ekonomik bir faaliyet olarak değerlendirilir. Ulusal ya da uluslararası düzeyde organizasyon oluşturarak yasalara aykırı şekilde, haksız çıkar veya yüksek kazanç sağlamak amacıyla ekonomik veya idari yapıyı doğrudan doğruya veya dolaylı kontrol eden, yapısal varlığının ortaya çıkarılması için uzun süreli hassas çalışmaların yapılması icap eden suçlar olarak da açıklanır.

Yasadışı faaliyetlerden gelir elde etmek için hareket eden ve devamlılık arz eden varlığını, zorlama, güç kullanma, borsa üzerinde etkili olma ve/veya kamu görevlilerinin rüşvetle bozulmalarını sağlama yöntemleri ile koruyan, sürekli olan bir suç faaliyeti şeklinde de tanımlamaktadır.

Tanımlamadaki güçlük, tek bir organize suçluluk modelinin bulunmamasından kaynaklanır. Organize suç, köklerini yaydığı ülkenin tarihi ve kültürel yapısına göre oluşur, faaliyet alanlarını oluşturduğu ülkelerin siyasi ve sosyal kurumlarının, ekonomisinin değişimlerine ve bunun gereklerine göre gelişir, bu yüzden de tanım ülkeden ülkeye, hatta belirli bir ülke içindeki kişi ve kurumlara göre değişebilir.

Literatürde ilk kez 1920’lerde rastlanan organize suç kavramı, uzunca yıllar boyunca mafya ile eş anlamlı olarak kullanılmıştır. Oysa her mafya yapılanmasının organize suç grubu olarak değerlendirilebilmesi mümkün iken, her organize suç grubunu mafya yapılanması olarak nitelendirebilmek mümkün değildir. Mafya dışında, organize suçlar anlamında kullanılan birçok terim bulunur; örgütlü suç, geleneksel organize suç, küresel organize suç, sınır aşan organize suç bunlardan birkaçıdır.

Yuli Haruni, Fallen Last Supper Bad Guys

Yuli Haruni, Fallen Last Supper Bad Guys

Yeni dönemde dünya ülkeleri küreselleşme sürecinin kontrol edilemeyen bir sonucu olarak “sınır aşan suçlar” kavramıyla tanışmıştır. Zira günümüz dünyasında ticaret ve tüketici taleplerinin küreselleşmesi, suç örgütlerinin faaliyet alanlarını ulusal düzeyden uluslararası düzeye taşımasına sebep olmuştur. Suç örgütleri, adli ve polisiye yapıların yetersiz ve zayıf olduğu ülkelerden birini merkez olarak seçerek, buralardan illegal faaliyetlerle elde edilecek kazançların yüksek olduğu piyasalara ulaşma gayretindedirler. Sonra, bu yasa dışı kazançları bankacılık ve diğer finansal sistemler vasıtasıyla yasal düzenlemeleri bulunmayan merkezlerde işleme sokmaktadırlar. Bir ülkeye yerleşen ve iyi pazar imkanlarının bulunduğu diğer ülkelerde faaliyet gösteren organize suç örgütleri, sınır aşan suç örgütleri olarak adlandırılır.

Sınır aşan suç örgütü ifadesi, genellikle bir ülkede konuşlanmış ancak elverişli pazarların bulunduğu birden fazla ülkede faaliyet yürüten organize suç gruplarını ifade etmek için kullanılır. Bu suç örgütleri çoğunlukla yakalanma riskinin az, kar marjının yüksek olduğu ülkeleri faaliyet alanları olarak tercih ederler.

Artista Fratta, Goodfellas Movie Scene

Artista Fratta, Goodfellas Movie Scene

Mafya kavramıyla ilgili de literatürde çeşitli görüşler ve varsayımlar bulunmaktadır. Bunlardan ilki, Sicilya’da yaşamış Arap topluluğundan çıktığı bu nedenle kelimenin köken olarak Arapça olduğu ve gizli anlamındaki “hafi” sözcüğünden türediği şeklindeki görüştür. Gizlenen işlerin yapıldığı yerlere “mahfel” veya “mahfelya” denir. Sicilya aksanında bu kelime “mahfeliya” şeklini almış, daha sonra telaffuzu gizli kapaklı işler yapan anlamında “mafia”ya dönüşmüştür.

Akronim (farklı kelimelerin baş harflerinin bir araya getirilmesi) şeklinde ortaya çıktığını düşünenlere göre ise, Mafia kelimesinin “soygun, kundaklama, zehirlemeye yetki vermek” anlamına gelen ve “Mazzini Autorizza Furti Incendi Avvelenamenti” kelimelerinden oluştuğu; yine İtalyanca “Morte Alla Francia Italia Anela” yani “Fransızlara Ölüm, İtalya Kükrüyor” kelimelerinden oluştuğu belirtilir.

Marian Voicu, Don Cadillacchio

Marian Voicu, Don Cadillacchio

Genel olarak, Mafya (delitto de Mafia) terimi ilk defa 1865 yılında İtalya’da Sicilya polisi tarafından kullanılmaya başlanır. O tarihten sonra bu kavram İtalyan Ceza Yasası’nda ve Oxford İngilizce Sözlüğü’nün yeni baskılarında yer alır. Oradaki anlamıyla, suç işlemek amacıyla oluşturulan bir organize gizli topluluk olarak tanımlanır. Mafyanın çekirdekleri, 20. yüzyılın başında Güney İtalya’da atılır; özellikle Sicilya’da limon bahçelerini ve çiftlikleri koruyan küçük gruplar geleceğin mafya örgütlenmesinin temelini oluşturur.

Mafya organize suç örgütlerine nazaran sosyolojik boyutu ağır basan bir oluşumdur ve örgüt yapısı sosyolojik boyutlar içermektedir. Örgütün başındaki kişi, diğer basit yapıdaki suç örgütlerinden farklı olarak, örgütü yönetmenin yanında, önemli sosyal rol ve işlevleri olan bir kişidir. Bu kişi fonksiyonalist bir yaklaşımla, gerektiğinde şiddete dayalı bir güç de dâhil olmak üzere, sistemin gerektirdiği bütün konularda sosyal, siyasal, ekonomik ve moral bakımından güçlü olan bir kişidir.

James W. Johnson, Drinking

James W. Johnson, Drinking

Mafya, üyelerine özel koruma sağlayan, bazen hükümet yetkilileri ile yakın ilişkiler kuran, bazen toplum içinde yarı resmi roller edinen belirli bir suç örgütü şeklidir. Dünyada örneklendirirsek: İtalya, Calabria bölgesi, Campania bölgesi, Sicilya bölgesi ve Puglia bölgesinde olmak üzere 4 büyük mafyaya sahiptir. Kolombiya’da Karteller, Amerika La Cosa Nostra, Japon Yakuza, Çin Triadlar ve Rus Mafya’sını sıralayabiliriz.

Mafya hedef kişilerin önemi ve bulundukları makama göre, bacaktan silahla yaralama, parmak-kol kırma, korkutma, bıçaklama, adam dövme öldürme, kiracı çıkarma, çek-senet tahsil etme, ihaleye fesat katma gibi pek çok işlevde olabilir. Paramiliter faaliyetlerde bulunabilme yetenekleri dolayısıyla mafya özel bir konuma sahiptir. Çünkü bugün devletler dışında hiçbir aktör hem bu kadar büyük bir mali güce sahip olup hem silahlı eylem yapabilme, hem de yasalara bağlı kalmama ayrıcalığına sahip bulunmamaktadır.

Diane Diederich, Gangster

Diane Diederich, Gangster

Organize suç ile ilgili tanımlar başlığı altında “çete, yasadışı örgüt, çıkar amaçlı suç örgütü” gibi kavramlara da yer vermek gerekir.

Çete: Bir kişinin yönetiminde, her türlü hukuk kuralı ve sınırlamalarının dışında çalışan, esnek, kolay davranabilen başıbozuk örgüt diye tanımlanmaktadır. Çetelerin, zorla para almak, mal ve insan kaçırmak gibi yasadışı eylemler yapmak amacıyla kurulduğu, çoğu kez kanun kaçaklarından oluştuğu bilinir. Literatürde çete kavramı yerini geniş anlamıyla “yasadışı örgütler”, özel anlamıyla da “organize suç örgütleri” kavramına devretmiştir.

Yasadışı Örgüt: Hukuk kurallarının öngörmediği, izin vermediği bir amaca ulaşmak için birden fazla kişinin bir araya gelmeleri ve birlikte hareket etmeleri durumunda yasadışı örgütten söz edilir. Bu tanımdaki yasadışı amaçlara göre örgütler tasnif edilmektedir. Siyasi bir amacın yanında şiddet eylemleri varsa ve bu (kaçırmadan-cinayete) bir devleti yıkmak için kullanılmışsa terör örgütü olarak tanımlanmaktadır.

Çıkar Amaçlı Suç Örgütü: Doğrudan veya dolaylı biçimde bir kurumun, kuruluşun veya teşebbüsün denetimini ele geçirmek, ihale, imtiyaz ve ruhsat işlemlerinde etkinlik ve denetim elde etmek; ekonomik faaliyetlerde kartel ve tröst yaratmak, madde ve eşyanın nedretine, fiyatların artmasına sebep olmak, kendilerine veya başkalarına haksız menfaat sağlamak; seçimlerde oy temin etmek veya seçimleri engellemek maksadıyla zor veya tehdit uygulamak veya kişileri kendilerine tabi kılmaya zorlamak veya mensupları arasında her ne suretle olursa olsun açık veya gizli işbirliği yapmak suretiyle yıldırma veya korkutma veya sindirme gücünü kullanarak suçlar işlemek için kurulan örgüt şeklinde tanımlanabilir.

Jean Luc Comperat, Al Capone

Jean Luc Comperat, Al Capone

Mafya ile organize suç kavramlarının Türkiye’de ne zaman, nasıl doğup geliştiği ele alındığında, organize suç olgusu çok eskilere dayandırılmakta ve organize suç örgütlerinin kökeni Osmanlı’daki mahalle kabadayılığı ve külhanbeyliğine kadar götürülebilmektedir.

Osmanlı döneminde organize suçluluğun özünü kırsal kesimde eşkıyalık, kentlerde ise külhanbeylik ve kabadayılığın oluşturduğu, kırsal alanda faaliyet gösteren eşkıyaların büyük bölümünün devletle, devlet baskısı altında kalan yoksul halk arasında tampon oluşturdukları, hatta bu suretle bu grupların bir kısmının kahramanlaştırıldıkları görülmektedir. Kentlerde, kabadayıların suç üreten ortamlarda sözü geçen kişiler olarak ortaya çıktıkları ancak, etkinliklerinin kentleşme süreci ile son bulduğu ve yerlerini kısmen daha organize ve daha geniş alanda faaliyet gösterebilen “baba”lara bırakırlar.

Kabadayılar

Ülkemizde 1960’lı yıllarda mafya tipi organize suçluluğun ana direği kabadayılık idi. Kabadayının finans kaynağı sınırlı olduğu için her kabadayının bir kumarhanesi vardı. Bu arada kaçakçılar, yurt dışından getirip dağıttıkları malların paralarını piyasadan toplamakta güçlük çektiler. Kabadayılardan yardım ve destek aldılar. İşte bu suretle kabadayı, kumarhaneci, kaçakçı dayanışması yeraltı dünyasını oluşturdu.

1970’lerde başlayan mafya, adalet ve siyaset ilişkileri ise 1980’lerde de örgütlenmeye başladı. Özal dönemindeki hayali ihracat, kara para aklama olayları mafyanın ekmeğine yağ sürdü. 1980’li yılların ortalarında yeraltı dünyasının felsefesi değişti. Delikanlılık adına kabadayılık dönemi kapandı, iktisadi kabadayılık dönemi başladı. Bu suretle yeraltı dünyasına tahsilat, ihale, arazi konuları da girerek sonunda yeraltı, yerüstünün fotokopisi haline geldi. En nihayet politika da dahil olunca yeraltı ile yer üstü dünyası birleşti. Özellikle 1990’lı yıllarda eski ideolojik kökenli sabıkalıların devreye girmesiyle, geleneksel Türkiye’ye özgü babalık kurumu sarsılır, bu nedenle Türkiye’deki suç örgütlerini çete olarak değerlendirmek daha doğru olacaktır.

Milliyet Gazetesi

Mafya ile çete arasındaki en önemli fark yapılanma şekilleri ve faaliyet alanlarında yatmaktadır. Mafyada gizlilik esas iken, çeteler özellikle çete reisi gücünü ispatlamak için ortalıkta görünmek zorundadır. Mafya daha çok silah ve uyuşturucu kaçakçılığı ile uğraşırken, çeteler sistemdeki tıkanıklıktan doğan ranttan pay almak peşindedir. Ülkemizde turizm, inşaat, arazi, ihaleler, oto kiralama, at yarışları, dernekler, vakıflar, şirketler ve otel sektöründe boy gösteren organize suç örgütleri; çek-senet, haraç alma, karaborsa, arazi yolsuzluğu, otopark, kara para aklama, silah ve mühimmat kaçakçılığı, fidye karşılığı adam kaçırma, silahla yaralama, para karşılığı cinayet, şantaj suçlarında faaliyetlerini gösterme çabasındadırlar. Türkiye’de son yıllarda çetelerin en önemli faaliyet alanları arazi, çek-senet, kumar otopark, eğlence yerleri, haraç, tefecilik alanlarında yoğunlaşmaktadır. Mafya gerek ulusal gerekse uluslararası zeminde ortak bir beyin ve stratejiye sahip iken; çeteler bu büyük pastadan sadece dilim alma peşindedirler. Bu nedenle çeteleri mafya taşeronları olarak değerlendirebiliriz.

Türk Mafyası

Türkiye’de ise 1980’lerde terörle mücadele kapsamı altında derinleşen devlet-mafya ilişkileri, 3 Kasım 1996’da ülkenin tarihine milat gibi düşen Susurluk olayında aleniyet kazanır.

Ülkemizde kamuoyunda mafya tipi organize suç örgütleri genelde çete olarak ifade edilir. Susurluk Çetesi, Nuriş Kardeşler Çetesi, Söylemezler Çetesi olarak isimlendirilen çetelerle birlikte liderlerinin ismiyle tanınan mafyatik çeteler de söz konusudur: Alaattin Çakıcı, Sedat Peker gibi.

Mafyayı tetikçi olarak kullanma hevesi şantaj, uyuşturucu ve kaçakçılık işlerinde karanlık ilişkiler doğurdu. Bugün de bazı eski babaları devletin zaman zaman muhafaza ettiğini, onları özellikle iç politikada kullandığını görüyoruz. Bu yüzden, mafya ile derin devlet arasındaki çizgi belirsizleşiyor.

Narkotik Köpeği

Mafyanın çalışma sahalarından olan uyuşturucudan en çok zarar gören ülkelerden biriyiz. Türkiye’den başlayan ve daha önceleri eroin ile sınırlı tutulan Balkan Yolu, uyuşturucunun her türünün Avrupa’ya girmesinde ana yol durumundadır.

Bulgaristan-Romanya-Avusturya üzerinden giden eroin trafiğini yöneten mafya ve terör örgütleri bulunmaktadır. Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (TÜBİM) verilerine göre, ülkemizde uyuşturucu kaçakçılığı, genellikle İran’a sınırı olan illerimiz üzerinden gerçekleşmektedir.  İran üzerinden ülkemizin transit kullanılması ile Avrupa’ya yapılan uyuşturucu kaçakçılığının temelini eroin oluşturmakla birlikte, Türkiye, eroinin Avrupa’ya sevkiyatında transit ülke ve Avrupa’da üretilen sentetik uyuşturucular bakımından ise hedef ülke konumundadır.

Kaynak
Türkiye’nin Mafyası-Frank Bovenkerk, Yücel YeşilgözKüreselleşme Süreci Bağlamında Organize Suç Örgütlerindeki Değişimin Karşılaştırmalı AnaliziTürkiye’de Yapılan Organize Suç Soruşturmalarının Analizlerinin Mafya, Uyuşturucu, FuhuşOrganize Suçlarla Mücadele Kapsamında Organize Suç Örgütleri


Facebook Yorumları

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir