Menu

Dünyanın Farklı Şehirlerinden Görmeniz Gereken 16 Müze



Louvre Müzesi, British Museum, İstanbul Arkeoloji Müzesi, Rijksmuseum başta olmak üzere dünya üzerindeki farklı ülkelerin tarihi ve kültürel zenginliklerini yansıtan, mutlaka görmeniz gereken müzeleri derledik.

1. Musée du Louvre – Paris, Fransa

louvre müzesi

12. yüzyılın sonlarında kale olarak inşa edilen bu yapı, saray yapılmak için genişletilmiş, ancak Fransız Devrimi’nden sonra hükümet tarafından müze olarak kullanılmasına karar verilmiştir. İçerisinde antik Yunan, Roma koleksiyonları, ünlü ressamlara ait tablolar ve heykeller barındıran Louvre Müzesi, ayrıca dünyanın en büyük müzelerinden biri unvanını taşımaktadır. Louvre, dünyanın en ünlü ve değerli sanat eserlerine de ev sahipliği yapmaktadır. Leonardo da Vinci‘nin Mona Lisa‘sı, The Virgin and Child with St. Anne, Madonna of the Rocks, Jacques Louis David‘in Oath of the Horatii adlı eseri, Delacroix’nın Liberty Leading the People adlı eseri ve Alexandros of Antioch‘un Venus de Milo‘su bunlardan birkaçıdır.

2. Rijksmuseum – Amsterdam, Hollanda

rijksmuseum

Burası için Amsterdam’ın en ünlü müzesi diyebilir. Adı Krallık Müzesi anlamına gelen Rijksmuseum’da Amsterdam’ın sanat ve tarihine dair her şeyi bulmak mümkün. Resim, heykel ve savaş kostümlerinin yanı sıra, geçmiş yüzyıllardaki yaşama dair bilgi vermek amacıyla hazırlanmış konsept odalar müzenin en çok ilgi gören bölümlerini oluşturuyor. Bu odalar, 17. yüzyıl Amsterdam’ının aristokrat evleri nasılsa aynen o şekilde dizayn edilmiş ve hiçbir ayrıntı atlanmamış. Müzede, Hollanda Altın Çağı’na ait geniş bir tablo koleksiyonu ve Asya sanatı koleksiyonunu görebilirsiniz. Jacob van Ruysdael, Frans Hals, Johannes Vermeer, Jan Steen ve Rembrandt’ın şaheserleri de bu müzede yer alıyor.

3. Museo Guggenheim Bilbao – Bilbao, İspanya

museo guggenheim

Modern Sanat Müzesi olarak kurulan ve çağdaş mimarisi ile ödüle layık görülen Guggenheim Müzesi’nde resim ve heykellerden daha çok ön plana çıkan ise modern sanat objeleri. Kandinsky, Dali, Miro, Klee ve Matisse gibi ünlü ressamların eserleri kadar müze dışında yer alan 20 metre yüksekliğindeki yavru köpek heykeli Puppy de görülmeli.

4. National Gallery – Londra, İngiltere

national gallery

Londra’nın Batı Avrupa resimlerine adanmış müze ve sanat galerisi National Gallery, aslan heykelleri, süslü havuzlarıyla Londra şehrinin mimari yapısına da bir değer katar. 1838 yılında faaliyete geçmiştir. Trafalgar Meydanı’nda bulunan bu ünlü galeri 13. yüzyılla 19. yüzyıl arasında yaratılmış 2300’ün üzerinde sanat eserine ev sahipliği yapıyor. Yapıtlarını görebileceğiniz ressamlar arasında Botticelli, Michelangelo, Rembrandt, Van Gogh ve Monet’nin bulunduğu müzede Van Gogh’un Günebakanlar’ı, Rembrandt’ın otoportresi ve Jan van Eyck’in Arnolfini Portresi mutlaka görülmeli.

5. Gemäldegalerie – Berlin, Almanya

gemaldegalerie

72 odası bulunan Gemäldegalerie Sanat Müzesi 1830 yılında açılmış. 13. – 18.yüzyıl dönemlerine ait eserlerin sergilendiği müzede Albrecht Dürer, Lucas Cranach, Hans Holbein, Rogier van der Weyden, Jan van Eyck, Raphael, Titian, Caravaggio, Giambattista Pittoni, Peter Paul Rubens, Rembrandt ve Johannes Vermeer gibi dünyaca ünlü ressamların yapıtlarını görebilirsiniz.

6. Magyar Nemzeti Múzeum – Budapeşte, Macaristan

hungarian national museum

Budapeşte’nin en önemli ve en geniş kapsamlı müzesi olan Macaristan Ulusal Müzesi’nin görkemli mimarisi henüz içine girmeden insanı etkilemeyi başarıyor. Çok sayıda heykel bulunan müze bahçesi, her yıl müze festivaline ev sahipliği yapmaktadır. Müzede, eski ve modern tarihe dair çok sayıda eser bulunmaktadır. Kralların kişisel eşyalarının da sergilendiği müzede ünlü sanatçı Mozart’a ait bir de müzik enstrümanı bulunmaktadır.

7. Galleria degli Uffizi – Floransa, İtalya

Galleria degli Uffizi

Uffizi Müzesi, Floransa’nın en önemli sanat galerisi olmakla birlikte İtalya’nın en çok turist çeken yerlerinden biri olma unvanını taşır. Ünlü Medici ailesinin sanat koleksiyonunun sergilendiği müzede freskler, heykeller, tavan süslemeleri karşısında hayran olmamak elde değil, müzede aynı zamanda Giotto, Botticelli, Michelangelo, Raffaello ve Leonardo da Vinci gibi sanatçıların eserleri bulunmaktadır. U şeklinde bir mimariye sahip olan ve toplamda birçok eserin sergilendiği 45 odadan oluşan müze binasının kendisi de Vasari imzasını taşıyan ayrı bir sanat eseridir. Bu müzenin içinde dolaşırken aynı zamanda Medici Ailesi’nin 500 yıllık tiyatro binasının içinde olduğunuzu unutmamalısınız.

8. Musei Vaticani – Vatikan, İtalya

vatikan müzesi

Rönesans mimarisinin mihenk taşlarını oluşturan Vatikan Müzeleri, dünya tarihinin en kıymetli heykellerini de kendi bünyesinde barındırıyor. Roma heykellerinden, mezar taşları ve kitabelerine, Hristiyanlık lahitinden San Giovanni Bazilikası’ndaki kırmızı mermer Papa tahtına, Leonardo da Vinci’den Caravaggio’nun eserlerine kadar birçok değerli yapıt yer alıyor.

9. Μουσείο Ακρόπολης (Akropolis Müzesi) – Atina, Yunanistan

akropolis müzesi

Büyük bir uygarlık, binlerce yıllık tarih ve geriye kalan, hayranlık uyandıran tarihi kalıntılar. Atina’nın tek tepesi üzerine kurulan Akropolis şehrinden çıkarılan objeler ve eserler müzede sergileniyor. Müzenin cam zemini sayesinde, ayaklarınızın altındaki tarihi kalıntıları görebiliyorsunuz. Tanrıça Athena’nın uğruna inşa edilen Pantheon’un freskleri de müzede yer alıyor.

10. Государственный Эрмитаж (Hermitage Müzesi) – St. Petersburg, Rusya

hermitage müzesi

Rusya’nın en görkemli şehirlerinden biri olan St. Petersburg’da bulunan Hermitage Müzesi, British Museum’dan ve Fransa’daki Louvre Müzesi’nden sonra dünyanın en büyük ve en önemli müzesidir. 1764 yılında ünlü Rus Çariçesi Katerina’nın bir müzayededen 200 tablo alıp bunları saklama isteğiyle temellerinin atıldığı düşünülen Hermitage Müzesi, aynı zamanda tarih boyunca Rusya’nın en önemli yönetim merkezi olan Kışlık Saray olarak bilinmektedir. İlk koleksiyonların oluşturulmasından sonra çok sayıda çar ve çariçeye ev sahipliği yapan Kışlık Saray, yeni sahipleri tarafından da her daim yeni eser eklenmesi bakımından korunmuş ve geliştirilmiş. 1917 yılına kadar halkla alakası olmayan ve sadece saray halkının kişisel sanat galerisi olarak görev yapan eserler bölümü, 1917 Ekim Devrimi ile sarayın tamamıyla birlikte müze haline getirilmiş. Hem Ekim Devrimi sırasında hem de daha önceki yıllarda yaşanan savaşlar nedeniyle taşınma ve kaçırma gibi olaylar esnasında ciddi eser kaybına uğramıştır.

11. British Museum – Londra, İngiltere

british museum

Kuruluşu 1700’lü yıllara dayanan, eski çağ ve etnografya koleksiyonlarına ev sahipliği yapan Londra British Müzesi şehrin en güzel müzelerinden bir tanesidir. Üstelik Londra’nın neredeyse ikonu halini alan müze, ev sahipliği yaptığı eserlerle şehrin en geniş tarihi dokusunu oluşturuyor. Doğa bilimci olan Sir Hans Sloane’nin ölümüyle ardında bıraktığı 69.253 parça olduğu söylenen mirasının devlet tarafından korunması için gerekli bir alana ihtiyaç duyulması müzenin kurulmasını sağlamış. 1753 yılında kurulan ve üç yüz yıllık bir tarih barındıran eserleri ile aynı zamanda dünyanın ilk kurulan müze unvanına da sahip Londra British Museum, Fransız mimari üslubu ile inşa edilmiş. Müzede ayrıca çizgiler ve baskılar, madalyonlar ve sikkeler, eski çağ yapıtları ve etnografi bölümü olmak üzere dört alan bulunuyor.

12. المتحف المصري بالقاهرة (Kahire Mısır Müzesi) – Kahire, Mısır

kahire müzesi

Tahrir Meydanı’nda bulunan Kahire Müzesi Fransız mimar Marcel Dourgnon tarafından neo-klasik tarzda yapılmıştır. Müze ilk olarak 1891’de Giza’da kurulmuş, 1902’de Kahire’ye taşınmıştır. Müzede Piramitler’den çıkarılan mumyalar, (Ramses ve ailesinin) altın masklar görülmeye değer. Fransız arkeolog Mariette, tarihi eserlerin yağmalanıp, yurt dışına çıkarılmasını engellediği için Mısırlılar vefa borçlarını Mariette’nin heykelini müzenin bahçesine dikerek ödemişler.

13. Museo Nacional del Prado – Madrid, İspanya

museo del prado

Madrid’de krallık koleksiyonunu bir araya getiren ve 1819 yılında Madrid’in ikonik binaları arasına giren Museo del Prado resim ve heykel müzesi olarak kurulmuş. Müzede resim ve heykel dışında çizimler, özel baskılar, madeni para koleksiyonu ve madalyalar da sergileniyor. Dünyaca ünlü İspanyol ve Hollandalı ressamların eserleri de müzede yer alır.

14. The Metropolitan Museum of Art – New York, ABD

metropolitan müzesi

Metropolitan Müzesi, New York’ta Central Park yakınında 1880 yılında açıldı. 1870’li yıllarda oluşturulan müze heyeti yönetimindeki on yıllık bir çalışmadan sonra Avrupa’daki büyük müzelerle eş değerde bir hazine elde edilmişti. Kurulduğu günden bu yana da boyutlarını genişletmeyi sürdüren Metropolitan Müzesi, 52 resim galerisi, arkeolojik bölümler, dünya uygarlıkları bölümleri ve dekoratif sanatları sunan galerileriyle izleyiciye eşsiz zenginlikler sunmakta. Amerikan sanatının örneklerinin yanı sıra iki bin Avrupa resim ve heykel sanatı örneğini barındıran müzede antik uygarlıklara ait sayısız obje de yer almaktadır.

15. Gallerie dell’Accademia – Venedik, İtalya

gallerie dell'accademia

1750 yılında ressam Giovanni Battista Piazzaetta tarafından kurulan Accademia di Belle Arti, daha sonra Napolyon’un 1807 yılında kilise ve diğer dini yapılardaki sanat eserlerinin müzelerde sergilenmek üzere el konulması ile genişletilmiştir. Müzede Ortaçağ Bizans döneminden Rönesans’a, oradan da Barok ve Rokoko’ya uzanan beş yüz yıllık koleksiyon ziyaretçilere sunulur. Galerideki en çok dikkat çeken bölüm ise Titian, Giorgione, Tintoretto, Motera gibi sanatçıların da eserlerinin yer aldığı Rönesans koleksiyonudur.

16. İstanbul Arkeoloji Müzesi – İstanbul, Türkiye

istanbul arkeoloji müzesi

İstanbul Arkeoloji Müzeleri, Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi olmak üzere üç ana birimden oluşan bir müzeler kompleksidir. Osman Hamdi Bey önderliğinde ve Müze-i Hümayun (İmparatorluk Müzesi) adıyla kurulan Arkeoloji Müzesi 13 Haziran 1891 tarihinde ziyarete açılmıştır. Dönemin ünlü mimarı Alexandre Vallaury tarafından inşa edilen yapıya daha sonra 1903 ve 1907 yıllarında sol ve sağ kanadın eklenmesi ile bugünkü Ana Müze Binası oluşmuştur.

İstanbul Arkeoloji Müzeleri, dünyada müze binası olarak tasarlanan ve kullanılan ilk on müze arasında yer alır. Ayrıca Türkiye’nin de müze olarak düzenlenmiş ilk kurumudur. Sahip olduğu çarpıcı koleksiyonların yanı sıra müze binalarının mimarisi ve bahçesi ile de tarihsel ve doğal öneme sahiptir. Müzede Arkaik Dönem’den Roma Dönemi’ne Antik Çağ heykellerini, Sidon Kral Nekropolü’nden gelen İskender Lahdi, Ağlayan Kadınlar Lahdi, Tabnit Lahdi gibi dünyaca ünlü eşsiz eserleri görmek mümkündür.

Kaynak
Uzak RotaProntotourLebriz Sanal Dergisi


Facebook Yorumları

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir