Peter Paul Rubens, bol figürlü mitolojik konuları işlediği eserleri, kullandığı renkler ve dinamik çizgileriyle günümüz dünyasına sinemadan resme birçok alanda ilham vermiş bir isim.
YAŞAMI
Peter Paul Rubens (1577 – 1640), Katoliklik’ten Protestanlığa geçmesi üzerine Protestanlar’a uygulanan baskı nedeniyle Almanya’ya kaçan Flaman hukukçu bir babanın oğludur. Resim eğitimine Tobias Verhaecht ve Adam van Noort’tan ders alarak başlar. Daha sonra İtalyan ekolünde gelen Otto van Veen’den eğitim almaya başlar.
Rubens, İtalya’da bulunduğu uzun dönemde Caracci ile Caravaggio’nun eserleri kadar yüksek Rönesans’ın ustalarını da inceleme fırsatı bulmuştur. Ona göre sanatçının görevi, çevresindeki doğayı resmetmekti, nesnelerin canlı güzelliğinden zevk aldığını bize hissettirmeliydi. Rubens, klasik öykü ve efsaneleri resmetme geleneğini yeniden canlandıran ve inananların eğitimi için etkileyici sunak resimleri yapan Carracci ve okuluna hayrandı. Aynı zamanda Caravaggio’nun doğayı incelerken gösterdiği ödünsüz içtenliğe de saygı duyuyordu.
Flaman resminin en büyük Barok ressamı tüm zamanların ve bütün devrin de en güçlü sanatçılarından biri olan Peter Paul Rubens çağına damgasını vurmuştur. Flaman Baroku’nun bu önemli temsilcisi, bir anti klasist idi. Resimleri yapı, ritim ve kompozisyon dağılımı açısından Michelangelo’yu hatta Raffaello’yu, renkleri itibariyle Tiziano’yu çağrıştırır. Caravaggio’dan resimdeki dramatik atmosferi ve ışık kullanım tarzını almıştır. Bütün bunları kendi kişisel üslubu ile bütünleştirmiştir.
Yetenekleri Rubens’e, kendinden önce hiçbir ressamın ulaşamadığı bir ün ve başarı kazandırdı. Dönemin en zengin ve soylu kraliyet aileleri, saraylar ve kiliseler için tablolar yaptı. Tabloların taslakları Rubens’in bizzat kendisi tarafından hazırlanıyor, ara çalışmalar ve detayları yardımcıları tarafından yapılıyor, son kontrolleri yine kendisi gözden geçiriyor ve böylece bir tablo birçok kişinin ortak çalışması sonucunda tamamlanıyordu. Dönemin atölye çalışması geleneği bu şekildeydi ve çok sayıdaki siparişler ancak bu şekilde yetiştirilebilmekteydi.
Fransa Kralı XIII. Louis’den, Louis’in annesi Maria Medici’den, İspanya Kralı III. Philip’ten ve sanatçıya şövalyelik onurunu veren İngiltere kralı I. Charles’dan siparişler kabul etti. Onur konuğu olarak, bir saraydan başka bir saraya giderken çoğu zaman diplomatik ve siyasal açıdan hassas görevler de yüklendi. Bunların içinde en önemli olanı, İngiltere ve İspanya’nın, bugünkü deyişle muhafazakar diye nitelendirebileceğimiz bir cephe kurmaları için yaptığı arabuluculuktur.
Rubens’in birçok ünlü öğrenci ve yardımcıları oldu bunlardan en önemlisi Van Dyck’tır. Yaşamı zenginlik, mutluluk ve başarılarla dolu geçen Rubens’in aklı, bilgisi, görgüsü, kültürü ve konuşma yeteneğinden fazlasıyla etkilenen Arşidük Albrecht, kendisini saray ressamı olarak görevlendirdi.
ÖNEMLİ TABLOLARI
1. Self Portrait, Rubens and Isabella Brant In The Honeysuckle Bower, 1609 – 1610
Rubens, ilk eşi Isabella Brant ile kendisini resmetmiştir. Resimde şık kıyafetler içerisindeki Rubens elele tutuştuğu eşiyle kendisini romantik bir çift olarak tasvir etmiştir. Barok resmin en önemli özelliklerinden birisi nesnelerin dokularının resme yansıtılmasıdır. 2 çocuğunun annesi eşi Isabella’yı 1626 yılında 35 yaşında kaybedecektir.
2. Descent From The Cross, 1612 – 1614
Antwerp Katedral’i için yaptığı resimlerdendir. Çarmıhtan İndirilme eserinin dramatik içeriği, ışık gölge zıtlaşması ile kuvvetlendirilmiş ve ihtiraslı bir anlatım elde edilmiştir. Rubens, ışıklı yerleri mat sıcak renklerle, gölgeli yerleri ise saydam soğuk renklerle ince olarak boyayarak, ışıklı yerlerin resim yüzeyinde canlı olarak ifadesini sağlamıştır. Rubens, soğuk renkli gölgeli bölümlerde kızıl ve kahverengi renkleri çizerek, biçim devamını gölgeli olan bölümlerde devam ettirebiliyordu.
3. The Battle Of The Amazons, 1618
Bu konuyu, birkaç kez resmetti Rubens. Amazonlar, mitolojide savaşçı kadınlardır. Savaş aletleri ok, yay, kargı ve labrys denilen, iki ağızlı baltadır. Resimde konuyla bağlantılı olarak olarak hareket ve ifade üst seviyeye çıkmıştır. Amazonların Savaşı’nda asimetrik kompozisyon, figür grubunun kıvrımlı, hatta neredeyse oval hareketi, yoğun ifade ve hareketler dikkat çekmektedir.
4. The Rape Of The Daughters Of Leucippus, 1618
Leuccipos’un Kızlarının Kaçırılışı adlı resim sadece Rubens’in değil, Barok dönemin baş yapıtlarından birisidir. Resmin ön planında büyük olarak tasvir edilmiş bir figür grubu söz konusudur. Bu gruba, arkalarındaki biri şahlanmış iki at da dahildir. İki erkek figürü gerilmiş kasları, enerjik hareketleri ile kendilerine direnen iki genç kızı kaçırmaktadırlar. Yoğun bir hareket, ifade resme hakimdir, ayrıca kıvrımlı, eğik hatlar, diyagonal kompozisyonlar dikkat çekmektedir. Figürler resmin büyük kısmını kaplamasına karşın, olayın içinde cereyan ettiği geniş ufuklu bir manzara dikkat çekmektedir.
5. Mars and Rhea Silvia, 1620
Özellikle mitoloji ve tarihsel konuları resimlerine konu edinen sanatçının yapıtlarının çoğu, büyük boyutlu tablolardır. Rhea Silvia, Roma Mitolojisi’nde Savaş Tanrısı Mars’ın tecavüzüne uğramış bir Vesta bakiresi. Daha sonra ikiz çocukları Romus ve Romulus’u dünyaya getirir. Rubens resminde bu sahneyi resmetmiş. Rhea Silvia iffet yemini etmiş bir rahibedir ve Mars’a tepki göstermektedir. Sağ yanında sunakta mitolojideki ebedi ateş yanmakta, resmin arka planında ise tapınak tasvir edilmiştir.
6. Portrait Of Susanna Lunden, 1625 – 1627
Rubens, aynı zamanda ünlü bir portre sanatçısıdır. Resimlerindeki kişiler ister erkek, ister kadın, yaşlı, genç veya çocuk olsun sağlam yapılı, sağlıklı ve şişmanca kişilerdir. Modellerinde giysilerin ihtişamı ve süs unsuru üzerinde durmuştur. Tüm resimlerinde Rubens’in kadınları kaslı, deforme olmuş vücutları, iri kemikler, çok çalışmış elleri ayakları ile eleştirilmiştir. Sanatçının yaşadığı dönemde Flandre bölgesinde ince bedenli olmak moda değildi. Belki de bu nedenle Rubens klasik güzelliğin ideal biçimlerini kullanmıyordu.
7. Assumption Of The Virgin Mary, 1626
Rubens, bu resmi de Antwerp’teki katedrale yaptı. Resimde Bakire Meryem’in ölümünden sonra, göğe yükselmesi anlatılıyor. Meryem’i bebek melekler göğe çıkarıyor. Aşağıda 12 havari şaşkınlık içindeler. Mezarın başındaki Magdalalı Meryem, diğer ikisinin ise Meryem’in kız kardeşleri olduğuna inanılıyor. Kardeşler, ellerinde boş kalan kefen bezini tutuyorlar. Havariler karanlıkta, Meryem ise ise ilahi bir ışığa doğru yükseliyor.
8. Virgin and Child Enthroned With Saints, 1628
Bu konu farklı ressamlarca yapılmış, fakat daha öncekilere oranla, daha çok hareket, daha çok ışık, daha güçlü bir mekan hissi ve daha kalabalık bir figür grubu var. Azizler, bir bayram havası içinde, Meryem’in yüksekteki tahtının çevresini dolduruyorlar. Ön planda piskopos Aziz Augustinus, elinde simgesel anlamı olan ızgara demirle Aziz Laurentius ve Tolentinolu keşiş Aziz Nikola, seyirciyi, tapındıkları Meryem’e doğru yöneltiyorlar. Ejderiyle Aziz Giorgio, okluk ve oklarıyla Aziz Sebastianus dikkatle birbirlerine bakarken, elinde palmiyeyle bir asker, tahtın dibinde diz çökmek üzere.
Aralarında bir rahibenin de bulunduğu bir grup kadın, küçük bir melek eşliğindeki bir genç kızın Meryem’in kucağından sarkan çocuk İsa’dan bir yüzük almak için diz çöktüğü sahneye doğru, kendilerinden geçmişçesine bakıyorlar. Aziz Yusuf, tahtın arkasından, olanlara şefkatle bakıyor. Birini anahtarından, ötekisini kılıcından tanıdığımız Aziz Petrus’la Aziz Paulus ise ayakta derin düşüncelere dalmışlar. Bu iki figür, karşı tarafta yalnız başına ışığın altında durmuş ve ellerini kendinden geçmiş bir hayranlıkla havaya kaldıran Aziz Yahya’nın heybetli figürünü etkili bir biçimde dengeliyor.
Öte yandan sevimli iki küçük, Yahya’nın yürümemekte direten kuzusunu tahtın basamaklarından yukarıya çekiyor. Bir başka çift küçük melek de, Meryem’in başına defneden bir taç koymak için gökten aşağı sarkıyor.
9. Massacre Of The Innocents, 1636 – 1638
Rubens, Masumların Katli resminin iki versiyonunu yapmıştır. İlk versiyonu 1611-12 yılları arasında yapmıştır. Masumların Katli bölümü Matta İncili’nde de yer alır. Kral Hedod, Roma İmparatorluğu tarafından Antik İsrail’e atanan bir kraldır. Büyük Herod, Zalim Herod gibi isimler ile anılan kral iktidar hırsı ile bilinir. Gizli Polis sistemini kurduğu öne sürülür. Üç Bilge ya da Üç Kral olarak anılan kişiler Kral Herod’a İsa’nın doğumunu haber verir ve Bethlehem’de (Beytüllahim) Yahudilerin Kralı olacak, onu tahtından edecek kişi olduğunu söyler.
Kral Herod, Bethlehem’de son iki yılda doğmuş olan bütün bebeklerin öldürülmesini emreder. Resim bu katliamı anlatır. Anneler çoçuklarını korumak için Herod’un askerleri ile savaşıyor. Yerde ölü yatan çocuk bedenler… Bir kadın bir eliyle Herod’un askerlerinden birinin yüzüne tırnaklarını geçirmiş, diğer eliyle çocuğunu geri çekiyor. Resmin sağ yanında bir çocuğu tutup kaldırmış taş bloklara vurmak üzere olan bir asker ve ona yalvaran bir başka kadın görülmekte.
10. St. Cecilia, 1639
Rubens’in son resimlerinden. Tablodaki modeli karısı Helena Fourment. Karısı ustalık döneminde birçok resminde en gözde modeli oldu. İkinci eşi ile evlendiğinde Rubens 53, eşi 16 yaşındaydı. Evlendiği gün cennetteki meleklerin müziğini duyduğu için St. Cecilia, Hristiyan inancında müziğin azizesi olarak adlandırılır. Rubens, yaptığı resimlerde ışıklı ve gölgeli bölümlerle büyük heyecanlar yaratmak ister. İzlenimlerini vurgulayabilmek için geliştirdiği teknikle, ışıklı bölgeleri mat, gölgeli bölgeleri ise saydam soğuk renklerle boyayarak resmin yüzeyinde sağlam bir zemin oluşturur.
1640 yılında hayata veda eden Barok sanatın en büyük öncülerinden Flaman ressam Peter Paul Rubens’in mezarı, Antwerp’te St. James Kilisesi’nde kendisine özel ayrılan bir yerde bulunmaktadır.
Kaynak
Görüntü ve Görüntüler: Katolik Avrupa, Sinema Yapımlarında Görsel Eğretileme ve Anlatım Aracı Olarak Işık, Günde 1 Resim – Peter Paul Rubens