Menu

Ezop Masalları



Büyük masalcı Ezop’un yaşamı hakkındaki bilgiler çok sınırlıdır; yaşayıp yaşamadığı dahi kesin değildir. Çeşitli kaynaklara göre o asla var olmamış, efsanevi, kurmaca bir kişiliktir ve tarih boyunca fablların anlatılması için bir aracı işlevi görmesi amacıyla anılmıştır. Ancak bazı kaynaklar, örneğin M.Ö. 1’inci yüzyıla ait olduğu düşünülen Ezop’un Yaşamı adlı kitap onun Frigya’da doğduğunu söyler, ne kadar çirkin olduğunu ayrıntılarıyla tarif eder, maceralı yaşamını mizahi bir dille anlatır.

Diego Velázquez,  Aesop, 1638

 Diego Velázquez,  Aesop, 1638

Tarihçi Herodot ise Ezop’un Ege Denizi’nde bulunan Samos Adası’nda yaşadığını, Trakya’da doğduğunu yazar. Bazı kaynaklar Ezop’un Anadolu’da Eskişehir yakınlarında doğduğunu yazar. Herodot’un yazdığına göre Ezop M.Ö. 6’ncı yüzyılın başlarında yaşamış, bir savaşta esir düşüp köle olarak satılmış, kıvrak zekâsı ve masal anlatma yeteneği sayesinde sahibi tarafından azat edilerek özgürlüğe kavuşmuş ve Delphi’de ölmüştür. Herodot, Ezop’u meşhur bir fablcı olarak resmeder. Bu bilgiyi, komedya yazarı Aristophanes’in Ezop’a yaptığı atıflar da destekler. Aristophanes’in oyunlarından, neredeyse herkesin Ezop’un hikâyelerinden haberdar olduğunu varsaydığı anlaşılmaktadır. Ayrıca Ksenophon, Aristoteles, Platon ve onun aktarımı aracılığıyla Sokrates gibi Atinalı filozof ve yazarlar da Ezop’tan bahseder. Hatta Aristoteles, Ezop’a özel ilgi göstermiş, fabllarını bir araya getirmeye çalışmıştır.

Ezop Pulları

Aslında sözlü geleneğin parçası olan fabllar, yazı kültürünün eski Yunan ve ardından Roma dünyasında yaygınlaşmasıyla yazılı geleneğe de dahil olmuştur. Ezop masallarını ilk kez Atinalı filozof Demetrius Phalereus bir araya getirerek kitaplaştırmış, ancak bu eserden geriye hiçbir iz kalmamıştır. Günümüze ulaşan ilk derleme girişimi ise masalları M.S. 1’inci yüzyılda Yunancadan Latinceye şiirleştirerek aktaran Romalı şair Phaedrus’a aittir. Onu masalları Yunanca nazma döken şair Babrius takip etmiştir. Sonraki yüzyıllarda pek çok şair ve masalcı Ezop masallarını derlemiştir. Bunların en bilineni Fransız masalcı Jean de La Fontaine’dir. La Fontaine, yazdığı 239 fablın yarısından fazlasında büyük ölçüde Ezop’tan esinlenmiştir.

Johann Michael Wittmer, Ezop Masallarını Anlatıyor, 1879

Johann Michael Wittmer, Ezop Masallarını Anlatıyor, 1879

Günümüze yaklaşıldıkça, Yunanca ve Latince kaynaklar üzerinden tarihsel olarak Ezop’a atfedilen masalların belirlenmesi giderek akademinin araştırma alanı olmaya başlamıştır. Modern dönemdeki kayda değer çalışmalar arasında Leopold Hervieux (1893-99), Émile Chambry (1927), Ben Perry (1952) ve Gert-Jan van Dijk’ın (1997) derlemeleri sayılabilir.

Ezop üzerine yapılan modern ve akademik çalışmaların tarihi 19. asra dayansa da önceki çalışmalara göre daha bütünsel ve analitik olarak hazırlanan, antik Yunan ve Roma kaynaklarından derlenen ilk Ezop koleksiyonu Emile Chambry’e aittir. 1927’de Paris’te Fransızca yayımlanan bu derlemede alfabetik sırayla Ezop’a atfedilen 358 hikâye numaralanarak sıralanır. Ülkemizde ise Ezop çevirileri bağlamında işaret edilen ilk eser ise Ahmet Mithat Efendi’nin 1870 yılında yayımladığı ve fabl tercümelerinden oluşan Kıssadan Hisse kitabıdır. Türkçede tam metin olarak yayına hazırlanan iki farklı modern Ezop çevirisi bulunur.

Angelica Kauffman Bartolozzi'nin gravüründen yaptığı bu resimde Ezop'a Aşık Güzel Rodop

Angelica Kauffman Bartolozzi’nin gravüründen yaptığı bu resimde Ezop’a Aşık Güzel Rodop, 1782 ( Herodot gibi Yunan tarihçileri, MÖ 6. yüzyıl Yunan hetaera veya fahişesi, Rodop veya Doricha’nın Ezop’un kölesi olduğunu yazdı. Onun cariyesi olduğu düşünülüyor.)

Ezop masalları yakın zamana kadar çocuk edebiyatı olarak görülmüyordu. Antik dönemde bu masallar yetişkinlere hitap eden, dini, toplumsal ve siyasi meseleleri ele alan ve özünde insanların örtük biçimde yöneticileri eleştirmesine olanak sunan anlatılardı. Masallar çocuklara yönelik olarak yorumlanmaya ve eğitimsel ve ahlaki bir araç olarak kullanılmaya ancak Rönesans sonrasında başlamıştır. Yaygın kanının aksine, Ezop masallarının kahramanları yalnızca hayvanlar ve bitkiler değil, aynı zamanda efsanevi ve mitolojik karakterlerdir. Örneğin, hayvanlar, bitkiler veya cansız varlıkların insanlar gibi düşünmesi, konuşması ve davranmasının yanı sıra insanlar da tanrıların huzuruna çıkar, onlarla konuşur. İnsanın kurnazlık, yalancılık, talihsizlik, açgözlülük, hırslı oluş, korkaklık, acizlik, sahtekârlık, sadakatsizlik, ahmaklık gibi türlü hallerini ortaya seren masalların sonunda genellikle ahlaki bir ders, mesaj veya öğüt verilir. Bu açıdan Ezop masalları, binlerce yıldır olduğu gibi bugün de insanın hikâyesine eşlik etmeye devam ediyor.

Francis Barlow tarafından tasvir edilen Ezop, Aesop's Fables with His Life'ın 1687 yılı baskısından.

Francis Barlow tarafından tasvir edilen Ezop, Aesop’s Fables with His Life’ın 1687 yılı baskısından.

Heykeltıraş

Adamın biri Tanrı Hermes’in ahşaptan bir heykelini yontmuş ve satmak için pazara gitmiş. Uzun süre beklemesine rağmen hiç alıcı çıkmayınca insanların ilgisini çekebilmek için, “Hem şans, hem de para getiren bir tanrı satıyorum,” diye bağırmaya başlamış. Oradan geçen biri ona, “Madem heykel o kadar yararlı, neden onu kendin kullanmak yerine satıyorsun?” diye sormuş. Bunun üzerine heykeltıraş, “Benim acilen peşin paraya ihtiyacım var, ama o bu konuda yardım etmek için hiç acele etmiyor,” diye cevap vermiş.

Tilki ile Üzümler

Aç tilkinin biri bir asmanın altına gelmiş. Asma da ne asmaymış ya! Olgun üzümleri salkım salkım sarkıyor, adamın ağzını sulandırıyormuş. Tilki, üzüm yemek için bir zıplamış, iki zıplamış, ama salkımlara yetişememiş. Ne ettiyse bir tek üzüm bile koparamamış. Sonunda yenilgiyi kabullenmiş, öfke içinde oradan uzaklaşırken, “Zaten daha hiçbiri olmamış bunların. Hepsi koruk!” İnsanın elde edemediğini hor görmesi ne kolaydır.

Çocuk ile Kurt

Yüksek bir kayanın üstünde duran çocuğun biri, aşağıdan bir kurdun geçmekte olduğunu görmüş. Başlamış onu aşağılamaya, onunla alay etmeye. Kurt durup şöyle bir bakmış. “Korkak! Beni kızdıracağını mı sanıyorsun? Beni aşağılayan sen değilsin, üstünde durduğun o yüksek kaya!”

Kaynak
Ezop, Ağustosböceği ile KarıncaÇocuklar İçin Klasikler, Ezop, Ezop Masalları, Ezop Alla Turca: Tanzimat Öncesi Döneme Ait Ezop Tercümelerinin Kültürel Çeviri Bağlamında İncelenmesi


Facebook Yorumları

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir