İlya Yefimovich Repin, bugünkü Ukrayna’nın Harkov yakınlarındaki Chuhuiv kasabasında 1844 yılında dünyaya gelir. Doğduğu yıllarda Rusya’da bir kast sistemi sözkonusuydu. Babası Yefim Vasileviç bir askeri yerleşimciydi, yasal olarak devletin taleplerine göre yaşamak ve çalışmak zorundaydı.
Repin ve ailesi, kırsal bir bölgede mütevazı evlerinde yoksulluk içinde yaşarlar. Okumayı seven, dindar anne Tatiana Stepanovna, baba sıklıkla evden uzakta olduğu için çocukların eğitimi konusunda çok etkindi. Repin 10 yaşına gelince askeri topografya okuluna kaydolur, ancak okul kapanır.
Portrait of Yanitskaya, 1865
Repin, İvan Bunakov adlı yerel bir ressamın yanında çıraklık yapar, 1863’te İmparatorluk Sanatları Akademisi’ne girmeyi umarak Saint Petersburg’a gider. İlk başvurusunda red cevabı alsa da, kısa süre sonra kabul edilir. Akademi’deyken ressam Pavel Chistyakov’un figürlerinin psikolojisini yansıttığı eserlerinden çok etkilenir ve kendi tablolarında nasıl psikolojik bir etki yaratacağına odaklanmaya başlar. Mayıs 1865’te Akademi’nin Küçük Gümüş Madalya Ödülü’nü kazanır. Bu ödül, ona tam vatandaşlık kazandırır ve doğumdan miras aldığı kalıtsal vergi ve askeri yükümlülüklerinden kurtarır. Rus toplumunda iktidar seçkinlerinin kınanması ve devrimci mücadele de dahil olmak üzere önemli sosyal temalar 1870’lerin sonlarından itibaren eserlerinde yer alır ve tanınırlığını sağlar. 1872’de Vera Shevtsova ile evlenir, ancak bu evlilik 1882’de sona erer.
Portrait of Vera Shevtsova, 1869 (İlk eşi)
1870 yılının yaz aylarını arkadaşlarıyla Volga kıyısında geçirir. Bu ünlü eseri o döneme aittir. Çarlık istibdatına karşı yönelen muhalif hareket edebiyat ve sanat çevrelerini çoktan sarmıştır, yeni devrimci düşüncelerin yaygınlaşması için gayet elverişli bir ortamdır. Dönem Tolstoy, Dostoyevski gibi büyük Rus realistlerinin dönemidir. Volga Ameleleri tablosuyla İlya Repin Rus resminde realistler arasında yerini aldığını kanıtlar, safını belirler.
Barge Haulers On The Volga, 1870
İlya Repin, gerçek insanlarla, onların yaşantısı ve karakterleriyle ilgilenir ve bunları resmeder. “İnsanın yüzü, ruhu, yaşamın dramı, tabiatın izlenimleri, onların yaşamı ve anlamı, tarihin nefesi, bizim konularımız bunlardır sanırım.”
Mezuniyetinde ödül olarak aldığı ödeneği ile 1873’ten 1876’ya kadar İtalya ve Fransa’da yaşar. Burada, Fransız izlenimciliğinin etkisinde kalır, ışık ve renk kullanımının üzerinde kalıcı bir etkisi olsa da, tarzı eski Avrupalı ustalara, özellikle de Rembrandt’a yakındır ve hiçbir zaman izlenimci olmaz. Rusya’ya yeniden dönen İlya Repin, 1878’de akademik anlayışı kabul etmeyen The Wanderers (Gezginler) olarak adlandırılan sanatçılar derneğine katılır.
Parisian Cafe, 1875
Kursk eyaletindeki dinsel bir töreni tasvir ettiği bu eseri, onun başyapıtlarından biri olarak kabul edilir ve Rusya’nın sosyal sınıflarını ve aralarındaki gerilimi sergiler. Repin’in yaptığı dini resimler geleneksellikten uzak, daha yenilikçidir.
Krestny Khod (Religious Procession) In Kursk Gubernia, 1883
1882’den itibaren Saint Petersburg’da yaşar, ancak Ukrayna’ya sık sık gider. 1881’de Çar II. Alexander’ın suikastinden kısa bir süre önce Rus devrimci hareketi temasıyla ilgili bir dizi resim çizer.
The Revolutionary Meeting, 1883
Paris’te kaldığı dönemde yarattığı tablolardan birinde, 1871 Paris Komünü’nün (18 Mart 1871’de ilan edilen, 72 gün süren, işçi sınıfının merkezi bir rol oynadığı ve daha iyi için toplumu değiştirmeyi amaçladığı devrim) yıldönümünde hayatını kaybedenlerin anısına Père Lachaise mezarlığında yapılan gösteriyi tasvir eder.
Bu tabloya esin kaynağı olan gösteri hakkında İlya Repin şunları yazar: “İnsan akını durmuyordu. Çiçeklerle kaplanan duvar kırmızı renkte mükemmel bir İran halısını andırıyordu. Bu resmi mutlaka her zaman yanımda taşıdığım seyahat günlüğüme kaydetmek istemiştim. Ancak ilerleyen insan kitlesi benim görüşümü ve çizmemi engelliyordu. Fakat Fransızlar ince duygulu ve saygılı bir halk. Birkaç kalıplı işçi kendiliğinden beni korumaları altına aldılar ve bana yer açtılar. Arkamdan beni teşvik eden sesler kulağıma geliyordu. Yanımdakiler benim kim olduğumu öğrenmeye çalıştılar. Rus olduğumu duyduklarında beni coşkuyla selamladılar -bu o zamanlar alışılmış bir şey değildi- ve beni Rus yoldaşları olarak tanımladılar. Bir adam, Rusların müttefik olması iyidir diyordu. Fransızlar ve Rusların ortak dil konuştuğunu, Rusların cesur adamlar olduğunu söylüyordu. Zaman uçup geçti ve ben resmimin taslağını bitirdim… (…) Otele döndüğümde yaşadıklarımın canlı resimleriyle doluydum ve birkaç gün içinde resmimi yağlı boyaya döktüm.”
The Annual Memorial Meeting Near the Wall of the Communards In The Cemetery of Père Lachaise, 1883
İlya Repin’in figürlerin psikolojisini en etkili yansıttığı tablolarından Korkunç İvan Oğlunu Öldürüyor adlı eseridir. Son Moskova Knezi ve ilk Rus Çarı IV. İvan, İvan Vasiliyeviç ya da bilinen adıyla Korkunç Ivan. Henüz üç yaşında Moskova Knezliği’nin başına geçer, 1547’de taç giyer. Dehşet ve utanç verici olaylar ile adı anılan İvan, bir yandan gösterişli mimari eserler yaptırırken, diğer yandan sinirlendiği mimarlarının gözlerini kör ettirir. Korkunç İvan, oğlunun hamile eşi Yelena’yı döver, gelini bebeğini kaybeder. Olayın hemen ardından konuşmak isteyen İvan babasının yanına gider, ancak IV. İvan bir öfke krizi sonucu oğlu İvan İvanoviç’in şakağına asasıyla vurur ve kucağında ölür. Resimde, babanın dehşeti, pişmanlığı, ölmekte olan oğlunun gözünde bir damla yaşla sakin ifadesi etkileyicidir. Söylentiye göre Repin, bu resim için mezbahada öldürülen hayvanların gözlerini resmederek çalışmış.
Ivan The Terrible Killing His Son, 1885
Tablo, sergide teşhir edildiğinde beğenenlerin yanında, eleştirenler de olur. 1913’te 29 yaşında akıl hastası Abram Balaşev, Tretyakov Galerisi’nde sergilenmekte olan bu tabloya saldırır ve zarar verir. Repin yaşadığı Finlandiya’dan Moskova’ya gelip, tabloyu tamir eder, ancak restorasyonu Igor Grabar tamamlar.
Portrait of Leo Tolstoy, 1887
Repin sanatında, Tolstoy’un, Gogol’ün izini sürmeyi, onların edebiyat alanında yaptıklarını resim alanında uygulamayı seçer ve bunda da çok yetkin ve başarılıdır. İlya Repin’in tabloları arasında yaptığı portreler özel bir yer tutar. Sanatçı, büyük hayranlık duyduğu Leo Tolstoy başta olmak üzere, yaşadığı dönemde arkadaşlık ettiği çeşitli sanatçı ve aydınların portrelerini yapmıştır. Bu portreler, İlya Repin’in salt resim tekniğindeki ustalığını değil, bir bütün olarak dünyaya ve insana bakış açısını yansıtmaktadır. Onun portrelerini izlerken, sanatçının sonsuz insan sevgisini, çeşitli insan karakterlerini ifade etmeye verdiği önemi ve saygıyı görürüz. Sanatçının bu yaklaşımı yalnızca portre çalışmalarıyla sınırlı değil şüphesiz. Bu özellik, kalabalık insan gruplarını resmettiği tablolarda da her bir insanın farklı karakterini ifade etmeye verdiği önemde kendini gösterir.
Unexpected Visitors, 1888
Beklenmedik Ziyaretçiler adlı tablosunda uzun süredir olmadığı evine geri dönen, sağlıksız görünümlü zayıf bir adam görürüz. Belki de Sibirya’da bir cezaevinde tutuluyordu. Diğerlerinin tepkileri, dönüşünün sadece beklenmedik değil, aynı zamanda istenmeyen olduğunu da düşündürüyor. Yaşlı kadın aniden ayağa kalkmış, ancak sevinçle mi, şaşkınlıkla mı baktığını anlayamıyoruz. Piyanodaki genç kadın adamı tanır gibi baksa da şaşkın görünüyor. Küçük kızın yüzüne ise kuşku ve tedirginlik hakim. Kapıda hizmetçiler biraz kayıtsız, sadece küçük çocuk adamı görmekten mutluluk duyuyor.
The Zaporozhye Cossacks Writing a Mocking Letter to the Turkish Sultan, 1880-1891
Türk Sultanına Mektup Yazan Zaporojya Kazakları adlı esere ilk bakıldığında pek çok erkek figürü göze çarpmaktadır. Figürler, kompozisyonun merkezinde yoğunlaşmıştır. Ağaçtan yapılmış bir masa, masanın kenarlarında oturanlar ve onların etrafında ayakta duran figürler dikkati çekmektedir. Ayakta duran figürlerin hemen arkasında çoğunluğu dikey, bir kısmı diyagonal pozisyonda mızrak yada flama direği olduğu düşünülen unsurlar yer almaktadır. Onların arkasında, sisli puslu bir hava içerisinde düzensiz kalabalık görülmektedir.
Resmin en ön planında ve izleyiciye en yakın yerinde, bir fıçının üzerine yatar-oturur pozisyonda arkası izleyiciye dönük bir figür bulunmaktadır. Söz konusu figür, sol kolunun altında bir kılıç, belindeki kemerde barutluk, matara ve küçük bir gülle ve fıçıya yaslanmış bir tüfek de yer almaktadır. Hemen sol tarafında, üst tarafı çıplak bir biçimde oturan adamın, kucağında bir müzik aleti, belinde bir kılıç ve matara asılı, aynı zamanda da önünde, masanın üzerinde iskambil kağıtları durmaktadır. Sağ tarafta ise, arkası dönük, uzun kürk paltosunu omuzuna almış, ayakta duran bir adam bulunmaktadır. Yine sağ tarafta, masanın etrafında ayakta duranlardan beyaz kürk başlık takmış, kırmızı kaftan türü bir elbise giymiş bir başkası, belinde kılıcıyla yer almakta, kırmızı giysili adamın sağ tarafında bir grup, masanın etrafındakiler gibi neşeli ve taşkın tavırlar göstermektedirler. Başlık taşımayan erkeklerin çoğunun, üstten bir tutam saç bırakılmış tamamen dazlak bir saç şekli olduğu göze çarpmaktadır.
Repin, 1878 yılında bu mektup meselesini öğrendiğinde Türk-Rus savaşının da son yıllarıydı. Konu çok ilgisini çeker, gerekli materyalleri toplar, hatta Kazakların kullandığı malzemeleri toplayan bir koleksiyoncudan o günkü kıyafet ve silahlar hakkında bilgi ve malzeme edinir. Resmin adından da anlaşılacağı üzere, resimde görülenler Zaporojya Kazaklarıdır. Zuravno (İzvança) Antlaşması’na göre, Türk egemenliğine geçmesi gereken Zaporojya Kazakları, bu durumu reddeder ve 1675 yazında 10.000 kişilik Türk ordusunun neredeyse tamamını katleder. 1676’da Sultan IV. Mehmet, Zaporojya Kazakları’na bir mektup göndererek, teslim olmalarını ve egemenliği altına girmelerini ister. Tabloda anlatılan ise, IV. Mehmet’in Zaporojya Kazakları’na yazdığı mektuba cevaben, Koşovi Ataman (Kazaklar’da en yüksek askeri rütbe) İvan Sirko’nun yazdığı düşünülen mektupla ilgilidir. Repin’in eserinde Kazaklar’ı Osmanlı İmparatorluğu’nun padişahını pek ciddiye almıyor şekilde göstererek bir çeşit propaganda yaptığı söylenebilir.
Self Portrait with Natalia Nordman, 1903 (İkinci eşi)
1900’de Rus yazar Natalia Nordman ile evlenir. 1907 yılına dek Petersburg Güzel Sanatlar Akademisi’nde öğretmenlik yapar. 9 Ocak 1905’te yaşanan ve birçok insanın yaşamını kaybettiği ve Rusya Devrimi’nin kıvılcımı olacak Kanlı Pazar olarak adlandırılan işçi hareketine tanık olan İlya Repin, ressam arkadaşı Stasov’a mektubunda “Bu vahşi, haktan yoksun ve baskılanmış ülkede yaşamak katlanılmaz bir şey.” diye yazar.
Demonstration On October 17, 1905
Bu dönemde yaptığı tablolar arasında yer alır. 1905 ve 1917 devrimlerini yaşayan İlya Repin, döneminin diğer duyarlı aydınları gibi politik yaşama büyük ilgi duymuş, Çarlık Rusya’sında muhalif bir sanatçı olarak sanatıyla içerikte ve biçimde bir tutum geliştirmeye çalışmıştır.
The Red Funerals, 1906
Rusya’daki 1917 Ekim Devrimi’ni, 1914′ten itibaren yerleştiği Petersburg yakınındaki Kuokkala’dan izleyen İlya Repin, 1918 yılında Rusya ile Finlandiya arasında yapılan sınır anlaşmasında Kuokkala Finlandiya’ya verilince Finlandiya vatandaşı olur. Bundan sonraki dönemde Rusya’daki sanat çevreleriyle ilişkisi tamamen kopmamasına karşın, İlya Repin Sovyetler Birliği’ndeki gelişmeleri ve sosyalizmin inşasını uzaktan takip eder bir pozisyondadır.
Portrait of Alexander Kerensky, 1918
1924 yılında 80. doğumgünü nedeniyle İlya Repin’in onuruna Moskova ve Petrograd’da (Saint Petersburg) sergiler düzenlenir. 1926 yılında, Stalin’in de önerisi ve desteğiyle İlya Repin’i Sovyetler Birliği’ne yerleşmeye davet eden bir delegasyon ziyaret eder. İlya Repin gönderilen delegasyonu nezaketle ağırlar, fakat bu öneriyi kabul etmez.
Hopak, 1927
Geçici Hükümet Başkanı Alexander Kerensky’nin portresi hariç, 1917 devrimleri ya da onu izleyen Sovyet dönemi konusunda hiç resim yapmaz. Son resimlerinden Hopak, Ukrayna Kazak temalı, neşeli ve coşkulu bir çalışmasıdır. Rus realist resmini adeta doruk noktasına taşıyan İlya Repin, 29 Eylül 1930’da Finlandiya’nın Kuokkala kentinde ölür.
Kaynak
İlya Repin, İlya Repin, Rembrandt of Russia, Türk Sultanına Mektup Yazan Zaporogian Kazakları, İlya Repin