Ünlü ressam Faruk Cimok’un sevilen resimlerini derledik.
Faruk Cimok, ressam Namık İsmail, Hüseyin Avni Lifij, Şevket Dağ gibi Kafkasya kökenli olup 1956 yılında Hatay-Reyhanlı’da doğdu. Halen Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde ve özel atölyesinde çalışmalarını sürdürmektedir.
Ortaköy Çocukları
Ortaköy Camii
Ortaköy
“Benim ilk önemli resimlerim Çukurova resimleridir. Pamuk işçilerini resmettim ilk dönem. Uzun süre doğduğum toprakların resimlerini yaptım. Daha sonra İstanbul’da yaşayıp Çukurova resimleri yapmak, mantık olarak bana ters geldi, orada bulunmalısınız, orada yaşamalısınız.”
Ev Hali
Sarı Sıcak İnsanlar
“Genellikle insan ağırlıklı figüratif resimler yapıyorum. Tabii bu resim türünü empresyonist bir anlayışla uyguluyorum, yani renkçi bir tarafım var. Kırmızılar, sarılar, karanlık içinde patlayan renkler benim resmimin genel özelliği. Onun dışında bir başka önemli özelliği de, bilinen tarihi mekanları içindeki insanlarla yaşatmak.Resimlerimde insansız bir açı göremezsiniz ve resme yansıyan mekanların bahçelerinde, cami avlularında güvercinler vardır. Netice itibariyle bu tablolarda her bakan kendinden, hayattan bir şeyler buluyor.”
Kandilli İskelesi
Eyüp Sultan
Tophane Çeşmesi
Babüssade Kapısı
Topkapı Sarayı
“Belli merkezleri ele alarak yapıyorum. Nişantaşı resimleri yaptım. Beyoğlu resimleri, Taksim Anıt’ı ayrıca ele aldım, buralar Türk resminde pek işlenmemiş. Benden önce bir Çiçek Pasajı resmi yapılmadı. Yabancı ressamlar Beyoğlu’nu resmetmiş ama Türk ressam yoktu, ben yaptım. Taksim Meydanı, sadece Nazmi Ziya’nın bir resmine konu olmuştur, başka da yoktur. Kaldı ki buralar çok özel mekanlar. Ben o mekanları, içlerindeki biçimli biçimsiz insanları, zengin fakir insanları yan yana getirirken çelişkiler yumağı yarattım.”
Nişantaşı
Çiçek Pasajı
Beyoğlu
Taksim
Taksim Meydanı
Beyazıt İstanbul Üniversitesi
Boğaziçi, Beyoğlu, Taksim, Ortaköy, Çiçek Pasajı, Eyüp, Adalar, Cami avluları, çeşmeler, caddeler, sokaklar, tramvaylar, insanlar, sokak köpekleri, yağmur sonrası ıslak zeminler ve imzası haline gelen Cimok’un İstanbul güvercinleri. İçinde yaşadığı çevreye ilişkin gözlem birikimleriyle kentsel yaşam biçimlerine tanıklık eden resimleri son yıllarda gelişen figüratif resmimize ulusal kimlik, dinamik ve güvenli bir üslup kazandırmıştır. Modern yaşamın ruhunu yakalayan ender sanatçılardan biridir. O kalabalıkları resmetmeyi sever.
Büyükada Fayton Durağı
Teşvikiye Camii Avlusu
III. Ahmet Çeşmesi
Beyoğlu
“İstanbul deyince resmime yansıyanlar ise güvercinler, şapkalı bayanlar… Bunlar bir asalet görüntüsü bence. Çünkü, İstanbul’da yaşayan, mali durumunu yitiren ama hatıraları zengin olan, eski İstanbul hanımefendilerini dinlemeyi çok severim.”
Şapkalı Kadın
Beyoğlu Şapkalı Kadın
Büyükada
Maçka Çeşmesi
Palet
Faruk Cimok, iyi bir ressam olduğu kadar aynı zamanda iyi bir resim restorasyonu uzmanı. 2004 yılında Osman Hamdi Bey’in ünlü Kaplumbağa Terbiyecisi adlı tablosunun bir ikizi olduğu ortaya çıkmıştı. İki resimde de Osman Hamdi Bey kendini tasvir ediyor. İkisi de Osman Hamdi imzasını taşıyor. Osman Hamdi Bey, 1906 yılında resmetmiş Kaplumbağa Terbiyecisi’ni. Bir yıl sonra, 1907’de ikizini yapmış. Faruk Cimok ikiz tabloları şöyle yorumlamıştı: “Bu yöntem dünyada çok yaygındır. Örneğin Monet Şemsiyeli Kadın tablosunu 4-5 defa çizmiştir. Bunlar kesinlikle sahte değildir. Türk resmine baktığımızda Süleyman Seyid’in Soyulmuş Portakal resminden 8-10 tane vardır. Şefik Bursalı’nın resimlerinde de bunları görürüz. Ressam sevdiği resminden istediği kadar yapma hakkına sahiptir, kimse bunu sorgulayamaz. Hatta resimde ufak detaylar değiştirebilir de. Bazen de ressam en iyiyi elde etmek için denemeler yapar. Belki de bu çalışmanın bir ürünüdür. Ancak birden fazla olması değerini düşürmez. Biri diğerinden daha değerli değildir.”
Kaynak
gorselsanatlar.org, farukcimok.com