Vakıf ve Robot Serisi ile tanıdığımız, bilimkurgu edebiyatın babası sayılan Isaac Asimov’un önemli eserleri ve hayatı hakkındaki önemli bilgileri derledik.
Gerçek adıyla Isaak Yudovich Ozimov, 2 Ocak 1920’de Rusya’da Yahudi bir ailede, Judah Ozimov ve Anna Rachel Asimov (Berman) çiftinin çocuğu olarak dünyaya gelir. Aile, Isaac henüz 3 yaşındayken ABD’ye göç eder. New York’un Brooklyn bölgesine yerleşirler. Buradaki yeni adıyla Isaac Asimov, evde sürekli olarak Yiddiş (Aşkenaz Yahudilerin kullandığı dil) ve İngilizce konuşulduğu için Rusça öğrenemez. Ancak İngilizce okuyup yazmayı daha okula gitmeden söker. Böylece, hayatı boyunca bitip tükenmek bilmeyecek bir okuma tutkusu da başlar. Oysa babası oldukça tutucu birisidir, Isaac’ın din kitapları okumasını ve haham olmasını ister.
Bir grup genç bilimkurgu yazarı ve fütürist, 1938 (18 yaşındaki Isaac Asimov, en alt sıra, soldan üçüncü)
Isaac altı yaşındayken, babası Judah Asimov bir şekerci dükkanı satın alır. Dükkanda okuyabileceği dergiler bulunur, ancak okuldan arta kalan zamanlarını babasının şekerci dükkanında geçiren Isaac için bu dergiler yasaktır. Zira baba Judah Asimov’a göre bu dergiler, çocukların zihinlerini bir yığın saçmalıkla doldurmaktadır. Baba Asimov’a göre, halk kütüphanesinde bulunan eserler okunmaya uygundur ve oğlu için de herhangi bir tehlike oluşturmaz. Bu nedenle ona bir kütüphane kartı hediye eder. O günden sonra Isaac, düzenli olarak annesiyle birlikte kütüphaneye gider. Yunan Mitolojisi’nden Shakespeare’e, Charles Dickens’tan popüler bilim kitaplarına kadar bulabildiği her şeyi okur.
15 yaşında Brooklyn Erkek Lisesi’nden mezun olur. 16 yaşında Colombia Üniversitesi’ne girer. Önce Zooloji’yi seçer, ama kedilere alerjisi olduğu için yarıda bırakıp sene ortasında alan değiştirip Kimya’yı seçer. 1939 yılında Colombia Üniversitesi’nden mezun olur. Mezuniyetten sonra aynı üniversitede doktorası için tıp alanına yoğunlaşır, ama başarısız olur. 1941 yılında aynı üniversitede Biyokimya doktorasına başlar. II. Dünya Savaşı patlak verince 1942-1945 yılları arasında, üç yıl Deniz Kuvvetleri Araştırma Merkezi’nde sivil memur olarak çalışır. Ekim 1945’te 26 yaşında Amerikan Ordusu’na transfer olur ve dokuz ay boyunca hizmet verir.
L. Sprague de Camp, Isaac Asimov, Robert Heinlein, 1944
Askerliği bitince Boston Tıp Fakültesi’nde yarım kalan doktorasını tamamlar, üniversite yönetiminin öğretim üyesi olması teklifini kabul eden Asimov, 1958’e kadar okulda hoca olarak kalır. 20’li yaşlarından beri bilimkurguya ilgi duyan ve öyküler kaleme alan Asimov, birçok dergi ve gazeteye yazıp para da kazanabiliyordu. Asimov, radikal bir karar alır ve üniversiteyi bırakıp yazarlığı seçer.
Isaac Asimov, 1942’de ilk kitabı Vakıf’ı (The Foundation) yayımlar. Başlangıçta kısa öyküler şeklinde kaleme aldığı ve daha sonra bir üçleme haline getirdiği eser, Edward Gibbon’ın yazdığı Roma İmparatorluğu’nun Gerileyiş ve Çöküş Tarihi’nden esinlenilen galaktik bir destandır. Seri, psikotarih biliminin de mucidi olan Hari Seldon adında bir matematikçinin binlerce yıla yayılmış dahiyane planı etrafında gelişen olayları anlatır. 1966’da Yüzüklerin Efendisi’ni geride bırakarak, bilimkurgu dünyasının en prestijli ödülü olan Hugo’nun, bir kereye mahsus olarak, gelmiş geçmiş En İyi Bilimkurgu/Fantezi Üçlemesi Ödülü’nü kazanır.
Vakıf üçlemesi, klasik bir bilimkurgu eserinden beklenen, robotlar, gezegenler arası yolculuk, telekinetik güçler, hologram gibi faktörlerin yanı sıra, konusu itibariyle felsefi bir derinliğe de sahiptir. Üçlemeye, ısrarlar üzerine dört kitap daha ekleyen Asimov, çok uzak bir gelecekte insanların 25 milyon gezegenlik bir galaksiyi yerleşime açtığı ve bu gezegenlerin Galaktik İmparatorluk ile yönetildiği bir evren çizer.
“Vakıf’ı yazarken esas olarak, psikotarih bilimi dediğim şeyi ifade etmeye çalıştım. Bu bir anlamda determinizm ile özgür irade arasındaki mücadeleydi.”
Vakıf serisinin yayımlanış tarihine göre okuma sırası şöyledir:
1. Vakıf (1951)
2. Vakıf ve İmparatorluk (1952)
3. İkinci Vakıf (1953)
4. Vakıf’ın Sınırı (1982)
5. Vakıf ve Dünya (1986)
6. Vakıf Kurulurken (1988)
7. Vakıf İleri (1993)
Asimov ve Lester del Rey, 1967
Asimov’un öykülerindeki robotlar, insanlığı yok etmek için sinsi planlar kurgulayan varlıklar değildir. Dönemin bilimkurgu edebiyatında yaygın olarak kullanılan canavar robot temasından çok farklıdır. Onun robotları yapıcıdır, efendilerine hizmet ederler ve en önemlisi de meşhur Üç Robot Yasası’na tabiidirler. Asimov’un, Astounding Magazine Dergisi’nin Editörü John W. Campbell’den ilham alarak oluşturduğu Üç Robot Yasası şöyledir:
- Bir robot, bir insana zarar veremez ya da zarar görmesine seyirci kalamaz.
- Bir robot, birinci kuralla çelişmediği sürece bir insanın emirlerine uymak zorundadır.
- Bir robot, birinci ve ikinci kuralla çelişmediği sürece kendi varlığını korumakla mükelleftir.
1942’de ilk evliliğini yaptığı Gertrude Blugerman. 1970’te ayrılan çiftin iki erkek çocukları olur.
500’den fazla kitap yazan Asimov’un önemli kitaplarından Ben Robot (I Robot) 1950’de yayımlanır. Kitapta robo-psikolog Dr. Susan Calvin röportajıyla 21. yüzyıl öngörülerini içerir ve dokuz kısa hikayeden oluşur. Bu derleme hikayelere sonradan 4 roman daha eklenerek Robot Serisi oluşturulur.
1954’te bilimkurgu ve polisiyenin iç içe geçtiği Çelik Mağaralar (Caves of Steel) yayımlanır. Metal kubbelerle örtülmüş karanlık bir yeraltı evreninde çelik mağaralarda yaşayan insanlar gün ışığına çıkmazlar. Hatta gün ışığını görmek, açık havaya çıkmak çoğu insan için çok ürkütücüdür. Büyük bir çoğunluğu robotlardan nefret ederler, robotları insanların işlerini ellerinden alacak birer tehdit olarak görürler. Kolonistler ise nüfusu kalabalıklaşan ve kaynakları azalan arzın ancak robotlarla kurtulacağına inanırlar. İşte böyle bir gezegende robotik uzman alandaki en iyi isim öldürülür ve olaylar gelişir. Çelik Mağaralar, Elijah Baley ve R. Daneel Olivaw (dedektif robotlar) karakterleriyle, bu karakterleri de birbiriyle tanıştıran ilk eserdir.
Asimov, 1959 yılında bilim adamı ve Amerika Füze Programı direktörü olan arkadaşı Arthur Obermayer’in önermesiyle Amerika Ulusal Füze Programı’na katılması için DARPA’dan (Ordunun kullanacağı yeni teknolojiler üretmekle sorumlu ABD Savunma Bakanlığı Ajansı) teklif alır. Ama Asimov böyle bir kuruma dahil olmanın getireceği tonla gizli bilginin, özgürce yazmasına engel olacağını düşünerek bu teklifi reddeder. Ama DARPA’ya Yaratıcı Düşünceler adı altında makale ve düşüncelerini sunan yazılar yazar.
Dördüncü kez Nebula Ödülü’nü kazandıran 1972 tarihli İşte Tanrılar (The Gods Themselves), Asimov’un 1982’de yazdığı bir mektuba göre en gözde eseridir. Eserin ana konusu, evrenlerarası enerji değiş tokuşu ve bunun yarattığı sorunlardır. Paralel evrendeki uzaylılar, yok olmaya yüz tutmuş evrenlerine enerji sağlayabilmek için bizim evrenimizi kullanmaya karar verirler. Fakat bu durum aynı zamanda bizim evrenimiz için ciddi bir tehlike oluşturur.
1973 yılında psikoanaliz uzmanı Janet Opal Jeppson ile evlenir.
1975’te yayımlanan, aynı zamanda Robot Serisi’nin ikinci kitabı olan Güneşin Tanrıları (Naked Sun) isimli eseri, bilimkurgu ve polisiye karması bir eserdir. Dünya’daki görevlerini başarıyla yerine getiren Elijah Baley ve R. Daneel Olivaw, bu sefer de Solaria gezegenindeki bir cinayeti aydınlatmak üzere yola çıkarlar. Ancak gezegenin farklı sosyal yapısı nedeniyle, başlarına ummadık aksilikler gelecektir.
Bilimkurgu dünyasının dahisi olacağı, ustalık eseri Şafağın Robotları (Robots of Dawn) 1983’te yayımlanır. Roman, Aurora gezegenindeki bir robot ölümü etrafında geçer. Robot serisinin ilk iki kitabında olduğu gibi, bu üçüncü kitabında da Elijah Baley ve ortağı R. Daneel Olivaw var. Asimov bu kitabını, robotiğe büyük katkılarda bulunan Marvin Lee Minsky ve Joseph Frederick Engelberger’e ithaf eder.
1985 tarihli Kurtarıcı (Robots and Empire), Robot Serisi’nin son romanıdır. İlk üç kitaptan farklı olarak kitapta Elijah Baley yer almaz. Onun yerine, kendisinin uzak torunlarından biri olan Daneel Giskard Baley (kısaca DG Baley) adlı bir tüccarla karşılaşırız. Zira Elijah Baley’in ölümünün üzerinden 160 yılı aşkın bir zaman geçmiştir. Robot Serisi’ni, İmparatorluk Serisi’ne bağlayan bir eserdir. Özellikle Sıfırıncı Yasa’nın ortaya çıkışını ve ilk kez kullanılışını anlatması bakımından önemlidir.
Savaş ve askeri güç karşıtı bir pasifist olan Isaac Asimov, 1984 yılında American Humanist Association tarafından Yılın Hümanisti seçilir. O yıldan sonra ölümüne dek bu derneğin onur başkanlığını yürütür. Yaşamının son döneminde ise biraz da gelen taleplere karşılık olarak, astrofizikten Newton fiziğine, biyokimya dünyasına, Einstein’in izafiyet teorisinden Heisenberg’in belirsizlik kuramına kadar her konuda popüler bilim kitapları da yazar. Bu tür kitaplarını şöyle sıralayabiliriz:
- Chemicals of Life (1954)
- Inside the Atom (1956)
- The World of Nitrogen (1958)
- Life and Energy (1962)
- The Human Brain (1964)
- The Neutrino (1966)
- Science, Numbers, and I (1968)
- Our World in Space (1974)
Asimov, 6 Nisan 1992’de böbrek yetmezliğinden ölür. Ölümünden on yıl sonra eşi Janet’in yayına hazırladığı Dolu Dolu Yaşadım (It’s Been a Good Life) adlı otobiyografisinde, kalp ameliyatı sırasında kullanılan kandan kaptığı HIV virüsü nedeniyle öldüğü okurlarına açıklanır. Honda firması, laboratuarlarında üretilen robotuna Asimo adını verir. Mars’ta bir kratere de Asimo ismi verilir.
Kaynak
Hayatı ve Yapıtlarıyla Isaac Asimov, Isaac Asimov, Bilim Kurgunun Babası Isaac Asimov
Yorum Yap