Psikolojik testler bireyler arasında gözlenen çeşitli nitelik farklarını ölçme gereksiniminden ortaya çıkmıştır. Testlerin gelişimi 19. asrın sonları ile 20. yüzyılda gerçekleşmiştir. Eğitim ve psikolojide karşılaşılan sorunlara çözümler bulma ihtiyacı psikolojik testlerin gelişmesini en çok etkileyen nedenler olmuştur.
Psikolojide kullanılan testlerin kesin bir tanımını yapmak oldukça zordur. Psikolojik testler, bireylerin herhangi bir niteliğini ölçme amacıyla, nitelikler evrenini temsil edecek biçimde seçilmiş standartlara göre uygulanırlar. Psikolojik testlerin amacı, bireylerin çok çeşitli niteliklerini ölçmek ve bireyler arası nitelik farklarını ortaya koymaktır.
Psikolojik testlerin en genel işlevi, çok çeşitli durumlarda ortaya çıkan bireylere ve gruplara ilişkin karar verme süreci için gerekli bilgileri toplamaya olanak sağlamasıdır. Testler kullanım amaçları ve işlevine göre dört grupta toplanmıştır:
Seçme İşlevi: İşyerlerine, devlet kurumlarına, fabrikalara, personel seçme, okullara öğrenci seçme yönüyle ilgilidir. Başvuranlar arasından en uygun olanları seçebilmek için testler kullanılır. Örneğin üniversiteye giriş sınavları.
Sınıflama: Belirli seçeneklerden hangisinin birey için en uygun olduğuna karar vermek için testler kullanılır. Ruh hastasına tanı koymak, histerik ya da paranoya olduğuna karar vererek bireyi, iki sınıftan birine koymak bir çeşit sınıflamadır.
Uygulanan Yöntemlerin Değerlendirilmesi: Araştırmada, bireyler ve durumlar hakkında bilgi toplama amacı ile kullanılır.
Araştırmalarda Bilimsel Denencelerin Kontrol Edilmesi: Bireylerin, kurumların ve yöntemlerin değerlendirilmesi yanında psikolojik testler bilimsel kavramların ve varsayımların denenmesinde de kullanılır.
Bireyleri psikolojik testlere ve test sonuçlarına göre değerlendirirken, klinik ve psikometrik olmak üzere iki farklı bakış açısı vardır. Psikometrik yaklaşımın amacı değerlendirmeyi objektif yapabilmektir. Bireyin tepkilerini objektif biçimde ölçmesi ve değerlendirilen kişinin de objektif kalabilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Psikometrik yaklaşım, faktör analizi, madde analizi, ve test analizi gibi istatistiksel yöntemlerle geliştirilmiştir. Psikometrik yaklaşım, kişiyi benzer kişilerin oluşturduğu grup içindeki başka bireylerle karşılaştırmaya ağırlık verir. İlgilerin, yeteneklerin, becerilerin, kişilik özelliklerinin tutumların ölçülmesinde bu yöntem daha geçerlidir.
Klinik yaklaşım, kişiyi bireysel olarak alıp anlamaya ve ruhsal dünyasındaki çeşitli süreçlerin dinamik görüntüsünü değerlendirmeye çalışır. Amaç bireyin gerçek görünümünü ortaya çıkarmaktır. Klinik yaklaşımda psikologlar veya psikiyatristler soruları düşünür ve sorar. Yönteme uzmanlar karar verir, toplanan bilgileri değerlendirir ve yargıya varır. Burada önemli olan, uzman kişinin bilgisi, becerisi, deneyimi ve sezgisidir.
Testlere dayanarak yerinde kararlar vermek için, uygun bir test olması gerekir, bunun için testlerde şu özellikler olmalıdır:
Doğruluk: Aynı bireyde art arda iki kez uygulanan aynı deneyin eş sonuçlar vermesini bu özelliği sağlar.
Hassaslık: Bir test, bireylerin sınıflandırılması ve ayrıştırılması için az ya da çok basamak içeriyorsa, az ya da çok hassas olarak nitelendirilir. Testin ölçebileceği davranış düzenleri ne kadar genişse, testte bu düzenler içinde o kadar hassastır.
Geçerlik: İyi bir testin geçerli olması gerekir. Testin neyi ölçmesi amaçlandıysa, onu ölçmesi demektir. Geçerlik korelasyon yöntemiyle saptanır.
Psikolojik testler, çeşitli ölçütlere göre sınıflandırılmaktadır. Psikolojik testler, ölçülen nitelik ve amacına göre beş grupta toplanır. Bunlar; başarı testleri, yetenek testleri, kişilik testleri, ilgi ve tutum testleridir.
Başarı Testleri: Başarı testlerinin gelişmesine en büyük katkıda bulanan Edward L. Thorndike’dir. Thorndike, başarı testlerinin hazırlanması, geliştirilmesi ve bu amaçla kullanılan istatiksel yöntemler yönünden günümüzde kullanılan çeşitli başarı testleri ve ölçekler hazırlamıştır. Başarı testleri, sanayi ve kamu kesiminde personel seçimi ile giriş sınavlarında yaygın olarak kullanılır. Genelde test kavram, hatırlama ve problem çözmeye yöneliktir.
Yetenek Testleri, Akademik Yetenek Testleri ve Mesleki Yetenek Testleri olmak üzere 2 grupta toplanır.
Akademik Yetenek Testleri: Belirli bir okulda başarıyı ölçmek amacı ile kullanılan tüm testler yetenek testleridir. Genellikle okullar öğrenci alınmasına ilişkin kararlar verirken, akademik yetenek testlerinden de faydalanmaktadır.
Meslek Yetenek Testleri: Günümüzde yüzlerce meslek yetenek testi vardır. Bu testler meslek öğreniminde veya bir işte başarı olasılığını ölçer. Bireyin, yetiştirilirken en çok başarılı olduğu ve olabileceği alana yöneltilmesi o konuda bilgi ile donatılması gerekmektedir. Bunun için de özel yetenek testlerine başvurulur. Özel yetenekleri incelikle ortaya çıkaracak bir yetenek testi yoktur. Ancak bu testi özel bir alanda başarıyı tahmine yarayan herhangi bir ölçü olarak düşünebiliriz. Bir bireyin yeteneği ondaki potansiyeldir. Bu testlerle, el becerileri, görme keskinliği, mekanik yetenek, müzik yeteneği gibi yetenekler belirlenir ve birey buna göre yönlendirilir.
Kişilik Testleri: Kişilik, bireye özgü niteliklerin dinamik bir organizasyonu ve bu organizasyonun çevre ile etkileşim süreci olarak tanımlanır. Kişilik testleri de bireyin kişisel ve sosyal yönünü ölçer. Kişiliğin ölçülmesinde kullanılan derecelendirme ölçekleri ile anket ve envanterler vardır . Bunlar Galton, Pearson ve Cattel tarafından hazırlanmıştır. Derecelendirme ölçekleri, gözlemsel teknikler arasında yer alır. Bu ölçekte bir gözleyen kişi ile bu kişinin gözlediği bireyler, objeler ve olaylar bulunur. Derecelendirme ölçekleri bireyin davranışlarının betimlenmesinde ilk olarak Galton tarafından kalıtımın etkileri araştırılırken bireylerin kişilik özelliklerini saptamada kullanılmıştır. Bu ölçekler, bireyler arasındaki nitelik farklılıklarını belirleme amacı ile eğitim ve sanayi alanlarında yaygın olarak kullanılır. Derecelendirme ölçekleri çeşitlidir. Bunlar sayısal derecelendirme ölçekleri, grafiksel derecelendirme ölçekleri, yatay grafiksel, dikey grafiksel ve betimsel-grafiksel derecelendirme ölçekleridir. Bu ölçekler bize kaba bilgiler verdiğinden dolayı, çok fazla güvenilir olduğu söylenemez. Bazı ölçme hataları da olabilir.
1. Genelleme Hatası: Gözlem yapan kişinin birey hakkındaki genel görüş, inanış ve kanısını kişinin gözlenen özel ve farklı niteliklerine de genellemesidir.
2. Kişilik Yanlılık Hataları: Görüşmecinin değerlendirilen kişilerin hepsini aynı veya çok yakın derecelere koyması derecelendirme ölçeğinin bütün derecelerini kullanmamasından kaynaklanmaktadır.
3. Mantık Hatası: Kişiye ait benzer nitelikleri birbirinden ayırmama ve onları aynı derecelere koyma eğilimidir. Örneğin zekâ ile başarıyı aynı kefeye koyup, bireyleri zekâlarına göre derecelendirirken başarılarına göre aynı derecelere koyarlar.
4. Gözlem Yetersizliği Hatası: Yeterli gözleme dayanmayan derecelerin doğruluğundan emin olunmaz. Gerçek gözlemlere dayanmayan bir derecelendirmenin birey hakkında bir veri olma değeri tartışılır.
Kişiliğin ölçülmesinde kullanılan bir başka test de kendini anlatma envanteridir. Woodworth orduda kullanılmak üzere Kişisel bilgi formu geliştirmiştir. Daha sonra 1943 yılında Minnesota Çok Yönlü Kişilik Envanteri (MMPT) hazırlanmıştır. Bu test en çok kullanılan testler arasındadır. S.R. Hathaway ve J.C.Mckinley tarafından geliştirilmiştir. Bu testin amacı bireyin bireysel ve toplumsal uyumunu nesnel olarak ölçmektir. Kliniklerde kişilik bozukluklarını tespit etmek için kullanılır. Bu bozuklular şunlardır:
- Hipokondriya: Bir kimsenin kendi sağlığına ilişkin bir kaygı duyması ve küçük belirtileri kötümser biçimde abartması,
- Depresyon: Kötümserlik, değersizlik, umutsuzluk duygusu,
- Histeri: Bedensel nedene dayanmayan baş ağrıları ve felçler gibi hastalıklar,
- Psikopat: Topluma karşı, ahlâk dışı davranışlar yapan kişi,
- Erkeklik-Dişilik: Erkeksi ve kadınsı ilgilerin tümü,
- Psikasteni: Tekrarlayan mantık dışı düşünceler,
- Paranoid: Aşırı şüphecilik,
- Şizofreni: Bir kimsenin kendi özel dünyasına çekilme durumu,
- Hyponania: Herhangi bir açık neden olmaksizin, hafif taşkınlık ve heyacan hali,
- Sosyal İçe Dönüklük: Diğer kimselerden kaçınma ve bir kimsenin kendini sosyal ilişkilerden uzak tutması.
Tematik Algı Testi
Kişiliğin ölçülmesinde kullanılan Projektif Teknikler vardır. Bu teknikler, açık seçik olmayan uyarıcılara bireyin tepkide bulunmasına dayanmaktadır. Burada birey kendi kişilik özelliklerini yansıtmaktadır. Serbest Çağrışım Testleri, projektif yaklaşımın ilk örnekleridir. Projektif tekniklerin yanı sıra uyarıcı olarak sözcüklerden ve resimlerden yararlanılmaktadır. En yaygın olan projektif testler şunlardır:
Tematik Algı Testi: Klinik psikologlarca en sık kullanılan testlerden biridir. 1935 yılında Murray tarafından yayınlanmıştır. 41 karttan oluşan testte erkekler ve kadınlar için ayrı resimler, bir de boş kart vardır. Birey her resme ilişkin başı ve sonu olan, konulu bir öykü anlatmak zorundadır. Resimlerdeki kişilerin neler düşündüğünü ve hissettiğini de açıklanması istenir. Bunun sonucunda birey çoğu kez resimdeki karakterlerden biri ile özdeşim kurar ve öykü bireyin yaşantılarını yansıtır. Bu yolla bireyin duygu ve arzuları ortaya çıkmış olur.
Rorschach Testi: 10 mürekkep lekesinden oluşur. Her bir mürekkep lekesi gösterilirken, test olan bireyden, bu lekelerde ne gördüğünü söylemesi istenir. Test olan kişiden, 10 mürekkep lekesini tekrar dikkatle gözden geçirmesi istenir ve her lekenin hangi parçasının belirli yanıtlara yol açtığını belirtmesi istenir. Test puanlamasının bir bölümü nesneldir. Rorschach testi kendine özgü bir çok yanıtın nicelik olarak betimlenmesi ve hesaplanması için normlara sahiptir.
Beier Cümle Tamamlama Testi: Psikoloji öğrencilerinin eğitim amacıyla ilk uyguladıkları testlerden biridir. Kişilik hakkında fazla bilgi vermese de rehberlik merkezlerinden sık kullanılan bir testtir. Çünkü, uygulaması kolaydır. Bu test kelime çağrışım yönteminin bir başka çeşididir. Bu test ilgileri, tutumları, arzuları, üzüntüleri kişiliğin diğer önemli taraflarını ortaya çıkarır. Cümle tamamlama testinde deneğe yarım bırakılmış bir dizi cümle verilir. Uygulayan kişi, bu yarım cümleleri yüksek sesle okuyup, deneğin cümleleri fazla düşünmeden, içinden geldiği gibi tamamlamasını ister.
Psikologlar, projektif testleri, bir kimseyi neyin rahatsız ettiğini bulmanın bir yolu olarak kullanırlar. Bireyi analiz etmek için, bu tür testlerin sonuçları, görüşme ve testlerden elde edilen diğer verilerle birleştirilir.
Rorschach Testi
İlgi Testleri: İlgi testleri okullarda genellikle öğrencilerin çeşitli mesleklere olan ilgilerini tanıma amacı ile sanayi kesiminde ise personel seçimi ve işe yerleştirme alanında kullanılmaktadır. İlgi testleri bireyin kendisini iyice tanıması, yetenek ve ilgilerini bilmesi için geliştirilmiştir. İlk ilgi testleri E.K. Strong tarafından geliştirilmiştir. Bu daha sonra geliştirilen birçok envantere de model olmuştur. Strong, bir örneklem grubu ile değişik mesleklerdeki başarılı insan gruplarını karşılaştırarak ilgi testini geliştirmiştir. Strong’un ilgi testi, bir kimse meslekler arasında seçme yapmayı arzu ettiği zaman daha sıklıkla kullanılır. Bu testte birey sevdiğini sevmediğini ve ilgisiz olduğu maddeleri işaretler.
Daha sonra Frederic Kuder, ilgi alanında ölçme araçları geliştirmiştir. Kuder Tercih Envanteri’ni 1934 yılında geliştirmiştir. Kuder bireylerin ilgili düzeyini ölçen bir envanterdir. Bu test lise düzeyindeki meslek seçme için gerekli meslek alanlarına ilişkin ilgileri ölçmek için hazırlanmıştır. Kuder tercih testi ile, bireyin el becerileri, mekanik anlayışı, sayısal yeteneği, ikna yeteneği, sanat, edebiyat, müzik yeteneği saptanır. Alport- Vernon- Lindzey ölçeği, ilk kez Alport ve Vernon tarafından geliştirilen daha sonra da Lindzey tarafından gözden geçirilen bu ilgi testi değerlerin incelemesi olarak bilinir. Bu test, bir bireyin kuramsal, ekonomik, estetik, sosyal, politik ve dinsel değer ve ilgilerini ölçer ve sonra da bunun profilini verir.
Tutum Ölçekleri: Ülkemizde tutum ölçekleri daha az kullanılmaktadır. Kullanılmakta olan tutum ölçekleri arasında Çocuk Yetiştirme Tutumları, Aile Tutumları, Anne ve Baba Tutumları gibi tutum ölçekleri ve ölçülen nitelikler arasında da otoriter ve demokratik bağımlılık ve bağımsızlık gibi tutum boyutları bulunmaktadır. Tutum ve değer yargılarına ilişkin ölçekler bireylerin tutum ve değerlerinin belirlenmesinde, tutum ve değer incelemesinde ve kişilik ölçekleri ile birlikte davranışı etkileyen önemli bir etmen olarak bireyin uyum sorunlarının teşhisinde kullanılır.
Kaynak