Turgut Uyar, Attila İlhan, Edip Cansever başta olmak üzere önemli şairlerimizin sigara dumanlı şiirlerini derledik.
Güzel Havalar, Orhan Veli Kanık
Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada aşık oldum;
Marjory Watherson, The Dispatch (The Captain’s Dugout), 1917
Bir Gün, Cemal Süreya
Bir gün seni bırakırım ya
tütünü bırakmak gibi bir şey olur bu
Evet, gün geliyor, bıkıyorum senden,
ama İstanbul’dan bıkmak gibi bir şey olur bu.
Edvard Munch, Self-Portrait With Cigarette, 1895
Sevdan Beni, Ahmed Arif
Terketmedi sevdan beni,
Aç kaldım, susuz kaldım,
Hayın, karanlıktı gece,
Can garip, can suskun,
Can paramparça…
Ve ellerim, kelepçede,
Tütünsüz uykusuz kaldım,
Terketmedi sevdan beni
Anders Zorn, The Cigarette Girl, 1907
Kara Gözlerin, Ahmet Muhip Dıranas
Asılsız sevgilerdi onu yıkan aslında
Umutları umduğu gibi çıkmamış
Beklentileri hep korkuları olmuş
Sanki bütün hayatı,
Kupkuru bir odadaymış kopamadıklarıyla..
Gülüşleri bir sigara içimi zamanı kadar az
Her nefeste biraz daha kısalırken
Bütün beklentileri
Duman duman uçuyorlardı.
Atanas Matsoureff, Morning Coffee
Lokman Hekimin Sev Dediği, Metin Eloğlu
İnsan seni sevince iş güç sahibi oluyor
Şair oluyor mesela
Meyhaneden cayıyor bir akşamüzeri
Caysın be güzel
Caysın be iyi
Tütünü bırakıyor, tütün neyime zarar
Keseme zarar, ciğerime zara , sevdama zarar
Seni sevince adamın pabuçları eskimiyor
Beti benzi yeni çarktan çıkmış gibi
Seni sevince insan bilgili saygılı gönlü gani şen
Saçları zencefilli
Erkencecik evine dönmek istiyor canı
Hep seni düşün
Hep seni yaşat
Frederick William Elwell, Girl With Cigarette
Beklemiş Bir Paket Cigaranın Son Umuduna, Turgut Uyar
İşte suyumuzu kestiler ama masamda yine bir çiçek
bir çiçeğin akşamı elbet bir çiçeğe benzeyecek
nasıl güzel nasıl diri bir çiçek
dipdiri adamlardan biri bir çiçek
evet ben son ve kesin umuduyum bir paket cıgaranın
bir köhne câmekanda sararmış alıp içmemi bekleyecek
sonsuz bir camekânda
başlangıçsız bir çiçek
alırım seni tüttürürüm bir gün güzel tütün
söyle kim var bunu benden daha iyi bilecek
ey kalın duman gün senindir
kim var senden daha doğru tütecek
Simon Maris, Lady With Cigarette
Dostlar, Edip Cansever
Hatırla
Ne demiştim o gün ben sana
Her tenha semtte kurulmamış bir saat yakışır
Benim o bunaltılı günlerimden kalma bir mısra
Ve sense bana Aragon’un
Parisli şair, yüzü aslan dolu
Sımsıcak, dipdiri bir mısrasını anlatmıştin
Seninle ve parmaklarınla
Bardakta duran suyun bir akarsuyu
Nasıl kıskandığını anlatmıştın boyuna
Nasıl mı
Dedim ya, seninle ve parmaklarınla
Neden olmasın, yeni yakilan bir sigarayla da anlatılabilir şiir
Apansız bir yolculukla da
Henri Joseph Thomas, Woman With A Cigarette
Üçüncü Şahsın Şiir, Attila İlhan
ne vakit maçka’dan geçsem
limanda hep gemiler olurdu
ağaçlar kuş gibi gülerdi
bir rüzgâr aklımı alırdı
sessizce bir cıgara yakardın
parmaklarımın ucunu yakardın
kirpiklerini eğerdin bakardın
üşürdüm içim ürperirdi
felâketim olurdu ağlardım
Robert Lundberg, Smoking Model With Dog, 1890
Sevdadır, Arkadaş Z. Özger
kadere inansaydım
sana inanırdım
Düşürmem sigaramın ucundaki külü ben
Jean Béraud, At The Cafe, 1908
Dostları Arama, Oruç Aruoba
Bir sabah kendine koyu bir
kahve koyarsın, sıgara
tablasını boşaltır, yeni bir
sıgara paketi açar, bir tane
yakar, telefonu önüne çekip
defterini açarsın, – A’dan
başlayarak, sırayla-
dostlarını aramağa başlarsın.
Özellikle dikkat edeceğin, o
anda orada (o numarada) olma
olasılıklarının yüksek
olmasıdır; büroları sabah
(öğleye kadar) ve öğleden
sonra; evleri de akşam
ilerledikçe ararsın-
yurtdışındaki dostların için de
saat farklarını hesaplarsın.
Bu arada, kahven bittikçe
yeniler, sıgara tablası doldukça
boşaltır, sıgara paketi
boşaldıkça da, yenisini
açarsın.
Her seferinde, numarayı
çevirir, düşmesini bekler
(bazıları zor; ancak birkaç
çevirişte düşer), ilk zil sesi
bitince de telefonu kapatırsın.
Sonra, “Yok” dersin-
sonra, “O da yok”-
sonra, “İşte, o da”-
hep, “Yok” dersin.
Dostlarınla dolu bir gün
geçirirsin.
James Tissot, The Terrace Of The Trafalgar Tavern Greenwich, 1878
Sığınak, Ahmet Telli
Sözün yine hep aşktan yanaysa
sevgilim sen sakla bir kaçağı
belki yorgun ve yaralıdır hala
ölüm basmıştır son sığınağı
Sus ve sadece dinle sessizliği
perdeleri çek ışıkları söndür
bir selam bir haber gönderir belki
sesleri hiç duyulmayan dostlar
Bir cigara sar bitlis tütününden
bir çay demle sonra, anısı kalsın
bekle başında onun sabahadek
Belki benim sana böyle sığınan
yapayalnız ve öylesine yorgun
kimliği duvarlarda kalan bir kaçak
Oskar Zwintscher, Bildnis einer Dame mit Zigarette, 1904
Bir Adam, Oktay Rifat Horozcu
Son bulut gökte temelli silinmeden önce, kararmadan önce ova,
bir kızıllık kaplıyordu ortalığı. Kayık kumsalda,
kumru dalda susuyordu, susuyorduk.
Kurması bitiyordu konsolların üstündeki saatlerin.
Kadın elini çekiyor tepsideki mercimekten, gözleri boşlukta.
Çıt yok. Çorba suyu kaynadı. Testi terliyor. Somun
bölünmek istiyor tahtasında. Adamsa
görünmez olmuş sekide. Gece burnunun dibine gelmiş,
yak bir cıgara, diyesi, şu efkâr saatinde.
Yoshio Markino, The Artist In The Mirror World
Korkunç Güzel, Cahit Sıtkı Tarancı
Rakıdan tütünden beter alışık
Olduğumuz korkunç güzel bir şey var
Tutmuş bırakmaz bizi bir sıkımlık
Canımız çıkana kadar
Max Beckmann, Self-Portrait with a Cigarette, 1923
Fiyakası Nedir Hayatın, Haydar Ergülen
Orhan Kemal romanlarında rastlardım o kadına
hani tütün içen adamını kokusundan sever ya,
tüttüm durdum da onca biri çıkıp demedi:
o sigarayı bir tutuşun var ki adamım
kim görse aşka düşer de kül olur ona!
Elizabeth Nourse, Woman With Cigarette
Bir Başka Şehirde, Refik Durbaş
Bir sigara yakarsın durup köşe başında: Umutlarını yakarsın.
Sonra çekip gider akşam da, aşklar da…
Şimdi bir başka zamanda, bir başka şehirdesindir.
Gri bir hüzün genzini yakmaktadır.
Çocuklar evlerine çekilmiştir.
Bir adam, somun kokusuyla evinin kapısını aralamaktadır.
Bir kadın, geçen günün hüznünü dokumaktadır yalnızlığının gergefinde…
Sen, bir bardak çayın buğusuyla bir sigaranın derin nefesinde o yalnızlığın girdabına bırakırsın düşlerini…
Ve düşünürsün bir daha: Ben, ne zaman sevdim?
Sevdim mi sahi?
Sahi, nasıl geçer akşamlar ilk kez gidilen bir şehirde?
Roubaix Henri Lebasque, La Cigarette, 1921
Uzak Fırtına, Lale Müldür
sen gelince
bir şeyler düşüyor kırılıyor hep
kapılardan
buz parçacıkları dolu bir akım
duvarlarda çığlıklardan sarkıt
önodalarda doppler etkisi
bir erkeğin sevişi
usul usul yaklaşan
sigara dumanı gibi
kendine doğru
Tütünü bilir misin?
“Kız saçı” demiş zeybekler,
Su içmez her damardan,
Yerini kolay beğenmez,
Üşür
Naz eder,
Darılır
İki parmak arasında kıyılmış,
Bir parçası var kalbimin
İncecik, ak kağıtlara sarılır,
Dar vakit yanar da verir kendini.
Dostun susan dudağına…
Ahmet Arif