Ünlü fotoğrafçı Willy Ronis’in hayatından kesitleri ve en güzel fotoğraflarını sizler için derledik.
Fransız fotoğrafçı Willy Ronis, 1910’da doğmuş. Annesi Odessa, babası ise Litvanya’daki Yahudi zulmünden kaçarak Paris’e yerleşmişler. Çocukluğu sanatla iç içe geçen Ronis, işçi sınıfının fotoğrafçısı olarak biliniyor. Dolambaçlı sokaklarıyla sanatla harmanlanmış bir başkentte fotoğrafçı ve müzisyen bir babanın ve piyano dersleri veren bir annenin oğlu olarak yeteneklerinin nereden geldiğini görmek için çok da uzaklara gitmeye gerek yok.
1932’de babası Emmanuel Ronis’e kanser teşhisi konulduktan sonra stüdyoya bakması gerekir ve müzik eğitimini yarıda keser. Hayatını kaybetmeden önce AP’ye verdiği bir röportajda o günler ile ilgili olarak “Fotoğraflara ilgim vardı ancak gerçek anlamda ruhuma hitap eden şey müzikti. 22 yaşındayken, babama kanser teşhisi konulduğunsa evin geçimini sağlamak için istemeyerek de olsa müzik yapmayı tamamen bırakmak zorunda kaldım. Boulevard Voltaire’de stüdyonun başına geçtim” diyor.
Ronis’in, Renault ve Citroen firmalarının işçileriyle koltuğunun altında uzun Fransız somunu bagetle giden çocuk ve çıplak eşinin lavaboya eğilişini çektiği fotoğraflar, kendisinin ölümsüz binlerce fotoğrafından birkaçıydı.
Bazı fotoğrafçılar var ki, sadece gözleriyle, elleriyle değil, kalpleri, ruhları ve tüm benlikleriyle çekiyorlar karelerini. İşte Willy Ronis onlardan biri.
Genellikle sokaklarda dolaşarak son derece sıradan insanları, günlük ve hazırlıksız halleriyle çeken Ronis’in kareleri öylesi lirik, öylesi benzersiz, hareket, ışık, orantı, denge öylesi kusursuz ki sanki sihirli bir el dokunmuş gibi…
2009 yılında 99 yaşında Paris’te ölen Willy Ronis için, eski cumhurbaşkanlarından François Mitterrand’ın yeğeni Fransa Kültür Bakanı Frederic Mitterrand, ”Sade yurttaşın sade günlerinde saklı şiiri ölümsüzleştirdi” dedi.
Siyah-beyaz fotoğrafın ölümsüzlüğü için konuşan Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, ‘‘Ronis, 20. yüzyılı gelecek çağlara taşıdı. İşçi sınıfının fotoğrafçısı olarak ölümsüz kareler çekti’‘ dedi.
Ronis, aynı siyah-beyaz ekolünden arkadaşı Robert Doisneau (1912-1994) ile birlikte 15’ler Grubu’nu kurmuştu.
1930’larda bilhassa Paris ve Provede’nin tuhaf enstantanelerini çekmesiyle ünlü olan sanatçı ilk ödülünü 1947’de Kodak’tan aldı. 10 yıllar boyunca sayısız ödüle layık görülürken, 1957’de Viyana’daki bienalde altın madalya kazanır. 2007’de 5. Lucie Ödüllleri’nde Hayat Boyu Başarı Ödülü’nü kucaklar.
Günümüzde hümanist fotoğrafçılığın duayeni olarak hatırlanan, sade insanı ölümsüz kılan, fotoğrafı besteleyen, Fransız “eksantrik kareler” fotoğrafçısı Willy Ronis 2009 yılında 99 yaşında bizlere veda etti.