Ünlü ressamlar Sir Oswald Birley, Frederick George Cotman, Lucy Kemp-Welch, Federico Zandomeneghi, Daniel Ridgway Knight, Enrique Serra Auqué’nin dünyaca ünlü resimlerini sizler için analiz ettik.
1. Sir Oswald Birley
Sir Oswald Birley, The Nurse: Margaret Elizabeth Barrett, 1921
İngiliz ressam Oswald Birley, I. Dünya Savaşı’nda önce Kraliyet Piyadeleri’nde daha sonra İstihbarat Teşkilatı’nda çalışır. I. Dünya Savaşı sırasında binbaşı rütbesiyle görev yapar. Kraliyet Ailesi’nin portreleri yanında zengin bir estetiği psikolojik gerçekçilikle birleştiren ustaca yapılmış resimleriyle tanınır.
Sol omzunun üzerinden bakan Margaret Elizabeth Barrett adında genç kadın, yumuşak boya darbeleriyle tasvir edilmiş. Margaret’in sağ gözü, başındaki örtüden düşen kızıl saçlarının gölgesinde ustalıkla işlenmiş. Aynı anda davet eden ve yakalayan; ne sakin ne de keskin olan bakışları, kendinden emin bir şekilde tuvalden dağılıyor.
Ressam, Caravaggio, Van Dyck ve Velazquez gibi hayranı olduğu büyük ressamların uyguladığı portre boyama geleneğinin halefi olarak kabul edilir. Figürün duruşu eski ustaların etkisini hissettirirken; dingin paleti Diego Velázquez’e saygı duruşunda bulunur adeta.
Figürü, 1907’de kurulan ve Dünya Savaşları sırasında hem hemşirelik hem de istihbarat çalışmalarında aktif olan, tamamı kadınlardan oluşan First Aid Nursing Yeomanry ile ilişkili bir üniforma ile görüyoruz. Sahra hastaneleri ile cephe hatları arasında bir ilk yardım yapmak için kurulan ve üyeleri at sırtında olduğu için ‘yeomanry’ adı verilen bir kurumdu.
Portre yapıldığında 18 yaşında olan Margaret Elizabeth Barrett’in (1903-1980) babası Dr. Edmund Howard Barrett (1842-1921), ressamın doktoruydu. Ressam, ödeme yerine Birley’in portresini yapmak ister. Barrett, “Ben çok yaşlı ve çirkinim, benim yerine kızımı çizin!” deyince, bu büyüleyici portre ortaya çıkar. Sanatçı, resmin yapıldığı yıl olan 1921’de, New York’taki bir sergiye katılır. Bu seyahatler sırasında para sıkıntısı yaşar; bu tabloyu ortaya çıkaran nedenlerden biri de bu.
Genç kadının başkalarına yardım etmeyi seven bir ailesi vardı. 1893’te babası Edmund, Londra’da Notting Hill Gate’de darülaceze hareketinin öncüsü denebilecek yoksul, kimsesiz, hastalar için bir ev açar. Bu, tedavi edilemeyen hastalar için bir erkek tarafından açılan ilk kurumdur aynı zamanda.
2. Frederick George Cotman
Frederick George Cotman, One of the Family, 1880
İngiliz ressam Frederick George Cotman bu resmini İngiltere-Berkshire’da yer alan küçük bir köy olan Hurley’de yapar. Mekan, 14. yüzyıla tarihlendirilen ve han olarak kullanılan Black Boys Inn. Günümüzde de restaurant olarak kullanılıyor. Rustik ev yaşamının bu romantik tasvirinde yer alan figürler ise hancı Steers ve ailesi.
Resimde yer alan mutlu aile, hayvan sevgisi, çocukların masumiyeti izleyeni hemen etkisi altına alıyor. Muhtemelen, öğleden sonra hazırlanan masada oturan sıcacık bir aile; birşey asmakta olan işten gelen baba, kuru et kesen büyükanne, pencereden kafasını uzatan beyaz atı sevgi dolu bir ifadeyle besleyen anne, çocuklar ve ata gösterilen ilgiyi evin annesinden bekleyen sevimli köpek. Küçük kızda annesi gibi atı beslemek istiyor ancak oğlanlar çok acıkmış yemek yemekle meşguller. Resimde zengin ve yoğun koyu renklerin kullanımı dengeli. Sanatçı izleyicinin dikkatini masadaki aile üyelerine yönlendirmek istediği için babayı daha az görünür kılarak sağ tarafta fazlaca koyu renk kullanmış.
Aile üyelerinin hepsi farklı aktiviteler yapıyor ve her biri gözümüzü resmin değişik noktalarına yönlendiriyor. Anne ve küçük kız, güçlü mesajlar içeren el hareketleri ve bakışlarıyla izleyiciyi beyaz ata yönlendiriyor. Büyükannenin yanındaki çocuk kullanıcıları masaya ve etraftaki nesnelere doğru çekiyor: Büyükanne ve çocuk piramidal kompozisyonla tasarlanmış. Sonuç olarak, bu resmin tek bir odak noktası yoktur diyebiliriz. Piramidal kompozisyon; figürleri bir eşkenar üçgenin sınırları içine yerleşecek biçimde resmeden kompozisyon. Resimdeki aydınlatma, pencereden giren öğleden sonra güneşi ve renklerin doygunluğuyla sağlanmış. Güneş ışığı, sıcak aile ortamını destekler nitelikte. Doygunluk, bir alanın parlaklığıyla orantılı olarak değerlendirilen renkliliktir. Artarsa parlak, azalırsa soluk görünür.
3. Lucy Kemp-Welch
Lucy Kemp-Welch, Horses Bathing in the Sea, 1900
İngiliz ressam Lucy Kemp-Welch, çok yönlü bir sanatçı olan Hubert von Herkomer’in yanında eğitim görür. Kariyerine yirmili yaşlarındayken önde gelen bir hayvan ressamı olarak başlar. 1905’te Londra’ya yakın Bushey köyünde bulunan eğitim gördüğü, hocası Herkomer’e ait okulu devralır. 1926’ya kadar Bushey Resim Okulu olarak, kendi evinin bahçesindeki binalara taşıdıktan sonra da Kemp-Welch Hayvan Resimleri Okulu adıyla yönetir.
Atlar ve resim, o yıllarda erkek egemen bir dünyaydı. Buna rağmen bir kadın olarak Lucy Kemp-Welch, 20 yy’ın başında atları betimleyen en önemli İngiliz ressamları arasında kabul edilir. Atların, tayların resimlerini yaptığı stüdyosu, birkaç New Forest midillisini de beslediği bir alanda inşa edilmişti. Camdan yapılmış stüdyosundan, dışarıdaki hava nasıl olursa olsun atları görüp tasvir edebiliyordu.Lucy Kemp-Welch, İngiliz yazar Anna Sewell’in Siyah İnci adlı kitabının popüler bir versiyonu içinde at resimleri yaptı.
Denizde Yıkanan Atlar adlı bu anıtsal tablosunda orduya ait atları, İngiltere’nin güneybatısında yer alan Dorset’in bir bölgesi olan Parkstone açıklarında tuvale aktarmış. Eğitmenleriyle birlikte çalışırken gördüğümüz bu süvari atları, dalgaların arasından şahane görünümleriyle sahneye hakimler. On dokuzuncu yüzyılın sonlarındaki empresyonistlerin mavi-mor renk paletini kullanan Kemp-Welch, dalgaların havadaki hareketini yakalamak için her gece dalgalar ve fırtınadan korunmak için yaptırdığı büyük bir kasa görünümündeki yapının içinde oturarak resmini tamamladı. Lucy Kemp-Welch bu resmini Londra Kraliyet Akademisi’ndeki yıllık yaz sergisi için hazırlamıştı.
4. Federico Zandomeneghi
Federico Zandomeneghi, Place Pigalle a Parigi, 1907
İtalyan ressam Federico Zandomeneghi, heykelle alakalı bir aileye rağmen resmi seçer. 1859’da Avusturya ordusuna askere alınacağını öğrenince Venedik’ten kaçar. Ertesi yıl 1860’ta Binler Seferi’nde, İtalya’nın siyasi birliğini sağlayan Giuseppe Garibaldi’nin kuvvetlerine katılır. Ardından 5 yıllığına Floransa’ya taşınır. Orada Macchiaioli olarak bilinen sanatçı grubuyla tanışır. Macchiaioli: Lekeciler anlamında, 1855-67 yılları arasında Floransa’da, Michelangelo’nun Kahvesi’nde bir araya gelen ressamlar topluluğudur. Modern İtalyan resminin kurucuları olarak görülürler. Işık ve gölge alanlarının, tablonun en önemli kısmı olduğunu düşünürler.
19. yüzyıl Venedik resmini uluslararası bir düzeye taşıyan Zandomeneghi, 1874’te hayatının geri kalanını geçirmek üzere Paris’e gider. Empresyonist ressamlarla tanışır. Buradaki resimlerinde, günlük aktiviteleri içindeki kadınları, kitap okuyan genç kızları seçmesinde, empresyonist sanatçıların etkisi açıkça görülür. Edgar Degas ile çok iyi arkadaş olmasına rağmen Pierre Auguste Renoir ve Mary Cassatt’ın kadınları tasvir etme biçimlerinden daha çok etkilenir. Başarılı bir figür ressamı olan Zandomeneghi, neredeyse tamamen kadınlardan oluşan resimlerinde, yakın olduğu empresyonistleri taklit etmez; özgün bir tarz geliştirir. Zarif kompozisyonlarını ağırlıkla coşkulu kırmızı, mavi, yeşil ve sarı tonlarla aydınlatır. Parlak ama ince renk kullanımını tercih eder.
Zandomeneghi, Paris’in Place Pigalle Meydanı’ndaki bir kafeyi tasvir ettiği bu resminde olduğu gibi Paris’teki modern yaşamdan sahneleri ve kadınların samimi görüntülerini; küçük burjuva dünyasının anlatıcısı olmayı tercih eder. Tuvallerine aktardığı dünya son derece samimidir. Basit bir konuyu şiirsel bir hale dönüştüren ressam, günlük yaşamlarını sürdüren, sohbet eden kadınları sıcak sevecen bir üslup ile tasvir eder.
Zandomeneghi, resim çalışmaları dışında moda dergileri için çizim çalışmaları da yapar.
5. Daniel Ridgway Knight
Daniel Ridgway Knight, Poppıes
ABD’li ressam Daniel Ridgway Knight, Pennsylvania Güzel Sanatlar Akademisi’nde okur. 1861’de, Ecole des Beaux-Arts’ta okumak için Paris’e gider. 1863’te iç savaş sırasında ABD’ye geri döner ve resimleriyle savaşı tarihin sayfalarına kaydeder. ABD’nin en eski sanatçı kulüplerinden Philadelphia Sketch Club’ın ilk üyelerindendir. 1871’de Fransa’ya geri döner. Eserleri tarih, manzara, portre ve çiçek temaları olmak üzere pek çok konuyu içerir. Resimlerinde estetik olan tüm öğeler, ince detaylar, ustalıkla resmedilmiştir.
19. yüzyılda Paris’in hızlı modernleşmesi ve sanayileşmesi, Jean-François Millet, Jules Breton ve William Bouguereau gibi sanatçıları kırsal kesimdeki yaşamın basitliğini takdir etmeye ve romantikleştirmeye yöneltir. Knight’da aynı konuya yönelir; çalışmalarında arkadaşları Renoir ve Sisley’in etkileri görülse de; Millet’in eserlerinden çok güçlü bir şekilde etkilenir. 1874’te Millet’i ziyaret eder, onun köylü yaşamı hakkında fazla kaderci olduğunu görür. Sanatçı, günlük işleri yapan köylülere odaklansa da; Millet’in aksine onları mutlu anlarında tasvir eder.
Knight, 1890’da Paris yakınlarında Rolleboise’de bir ev alır. Sen Nehri’ne bakan bahçesinde, bir cam stüdyo inşa ederek, her mevsim resim yapma olanağını elde eder. Her sahneyi manzaranın gerçekçi tasvirine özen göstererek ve ayrıntılı olarak resmeder. Resimlerinde ışık, renk ve detaylara çok önem verir.
Sen Nehri ve çevresi bu yıllarda teknolojiden uzaktır. Nehrin bu bölümünde ne buharlı gemiler ne nehrin üzerinde modern köprüler ne de fabrikalar vardır. Sanatçı, bu gözlerden ve modern hayattan uzak cennetinde, idealize ettiği, renkli kompozisyonlarını resmedebiliyordu.
Çiçeklerle bezenmiş bahçesinde genç bir kadını gördüğümüz Gelincikler adlı bu resmini, Rolleboise’deki evinin bahçesinde yapar. Yerel giysiler içindeki genç kadın, sanatçının Sen Nehri’ni gören bahçesindeki rengarenk çiçeklere ve gelinciklere hayranlıkla bakıyor. Zaten Knight’ın şöhreti bu dönemde yaptığı bahçe kompozisyonlarından gelir. Bu büyük boyutlu çalışmasında olduğu gibi tüm resimlerinde çiçekleri çok detaylı bir şekilde tasvir eder.
6. Enrique Serra Auqué
Enrique Serra Auqué, The Orange Seller, 1908
Peyzaj ve kostüm resmi yapan Katalan ressam ve illüstratör Enrique Serra Auqué, sanat eğitimine Barselona Güzel Sanatlar Okulu’nda başlar. 1879’da kendisine verilen bir burs sayesinde Roma’ya taşınır. 1895’te Paris’te birçok genç İspanyol sanatçının katıldığı atölyesini kurar. En çok Neoklasik tarzdaki manzaralarıyla tanınır. Kompozisyonlarının netliği ve sadeliğine rağmen, Serra Auque’nin resimleri belirsizlik- gizem, yumuşak renkler ve kasvetli tonlarla ayırt edilir.
Bu resminde, Roma’da tanışıp dost olduğu oryantalist İspanyol ressam Mariano Fortuny y Marsal’ın etkisi hissedilir. Oryantalizmin net bir şekilde görüldüğü resimde, ışığın sayesinde renkler büyük bir güç kazanır. Oryantalist resimde bir üslup birliğinden bahsetmek mümkün değilse de; konu birliği olduğu söylenebilir. Bu üslupta, resimde de görüldüğü üzere giysi, halı, kilim vs. oldukça ayrıntılı bir şekilde betimlenir. Renk kullanımının çizime hakim olduğu bu kompozisyonda, genç kızın arkasındaki halı İran halısı, kilimin ise Türk kilimi olduğu düşünülüyor. Genç kızın küpe ve bileziği de oryantalist izler taşır.
Kaynak
At Sunnysıde-Where Truth And Beauty Meet, The Nurse by Sir Oswald Birley, 1921, Natıonal Museums Liverpool, One of the Family Frederick George Cotman, 1880, Kemp-Welch Horses Bathing in the Sea 1900 {1900} NGV [PA], Studio mediante spettroscopia in riflettanza non invasiva dei pigmenti utilizzati dal pittore Federico Zandomeneghi sul dipinto “Bastimento allo scalo” (Galleria d’Arte Moderna di Firenze Palazzo Pitti, Rehs Gallerıes, Inc-Danıel Rıdgway knıght (1839 – 1924) Picking Poppies, Pintura simbolista en coleccciones privadas vizcaínas (Symbolist painting in private Biskaian collections)