Turgut Uyar, Nazım Hikmet, Attila İlhan başta olmak üzere Türk Edebiyatı’nın önemli şairlerinin güneş alıntılı şiirlerini listeledik.
1. Turgut Uyar – Kışta Kalan Soğukluk
Ferdinando Scianna, Paris, 1975
Çünkü sağlıklı bir güneşe taparsın sen
her bir ışını şiir yazanlara umut ve hüzün veren
bir karanfil olarak süner gider belleğinde
2. Edip Cansever – Uçurum
Rene Burri, İsviçre, 1981
Bir ağaç sürüsünün üstünden
Çok ağaçlı bir ağaç sürüsünün üstünden
Kesilmiş limon dilimleri gibi düşüyor güneş
Votka bardağımın içine
Benim olmayan bir sevinç duyuyorum.
3. Necati Cumalı – Güneş Delisi
Larry Towell, İsrail, 2000
Akan suyu severim ben
Işıldayan karı severim
Bir yeşil yaprak
Bir telli böcek
Yeşeren tohum
Güneşte görsem
Sevinç doldurur içime
Bir günü
Güzel bir günü
Güneşli bir günü
Hiçbir şeye değişmem
4. Orhan Veli Kanık – Derdim Başka
Bruno Barbey, Şili, 1973
Sanma ki derdim güneşten ötürü;
Ne çıkar bahar geldiyse?
Bademler çiçek açtıysa?
Ucunda ölüm yok ya.
Hoş, olsa da korkacak mıyım zaten
Güneşle gelecek ölümden?
Ben ki her Nisan bir yaş daha genç,
Her bahar biraz daha aşığım;
Korkar mıyım?
Ah, dostum, derdim başka…
5. Ahmet Erhan – Kül Altındaki Kor
Elliott Erwitt, İtalya, 1990
Güneş, daldan dala sıçrayarak yürüyor
Bir neden var mı mutlu olmamam için?
Daha ne kadar yaşadım ki şunun şurasında
Adını biliyor muyum bütün çiçeklerin?
Konuşturmayın beni, dilim sürçüyor
Alışkın değilim söz etmeye sevinçten, mutluluktan
Gideyim artık, kül atında kor gibi
Dursun onlar, dönüp üflerim bazen..
6. Yahya Kemal Beyatlı – Hayal Şehir
Burt Glinn, Meksika, 1969
Başkadır çünkü bu akşam bütün akşamlardan;
Güneşin vehmi saraylar yaratır camlardan;
O ilah isteyip eğlence hayalhanesine,
Çevirir camları birden peri kaşanesine.
Som ateşten bu saraylarla bütün karşı yaka
Benzer üç bin sene evvelki mutantan şarka.
7. Şükrü Erbaş – Bir Hazin Uzaklık
Chris Steele-Perkins, Japonya
Çocukların uçurtmalarına benziyorsun
Biliyor musun…
Rüzgarı hiç dinmeyen bir mavilikte
Güneşli sular gibi gülümsüyor yüzün.
Ve ben çok aşağılarda
Katı ülkesinde toprağın
Tutulmuş heyacanına
Titreyerek izliyorum süzülüşünü…
Bir hazin hızla uzaklaşıyor her şey.
8. Necip Fazıl Kısakürek – Yolculuk
Herbert List, Yunanistan, 1937
Her akşam, aynı yer, aynı saatte,
Güneşten eşyama düşen bir çubuk;
Yangın varmış gibi yukarı katta,
Arkamdan gel diyor, sessiz ve çabuk!
9. Attila İlhan – Gözlüklü Hamdi’nin Notları
Bruno Barbey, İtalya, 1964
Güneşi topladım
yaprak yansımalarından
gözlük camlarında biriktirip
gecemi aydınlatmak için
kıvılcımlı karanfil kokuyordu
10. Haydar Ergülen – Adam
Henri Cartier-Bresson, Fransa, 1955
Benim de parklarım var, uzanıver salkımsaçak
üstüme, dalımdan tut, benim de yapraklarım var
güneşli gövdene müjde eli kulağında bahar,
benim de şiirlerim var, aşk konulu, senin
o şehri sevmene benziyor, seni sevmeye
benziyor adamakıllı serserin olana kadar
11. Ahmet Hamdi Tanpınar – Zaman Kırıntıları
Peter Marlow, İngiltere, 1994
Süzülen yelkenler var enginde,
Dalgalar var, güneş var.
Güneş ayna ayna, güneş pul pul
Güneş saçlarınla oynar
Omzundan tutar giydirir seni,
Sırtında tül olur belinde kemer
Boynunda inci
Ve dişlerinin zâlim çocuk sevinci
12. Can Yücel – Buluşmak Üzere
Marc Riboud, Prag, 1962
Diyelim yağmura tutuldun bir gün
Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek
Öbür yanda güneş kendi keyfinde
Ne de olsa yaz yağmuru
Pırıl pırıl düşüyor damlalar
Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın
Dar attın kendini karşı evin sundurmasına
İşte o evin kapısında bulacaksın beni
13. Oktay Rifat – Bir Aşka Vuran Güneş
Elliott Erwitt, ABD, 1955
Öyle sevdalar vardır, biter biter başlar;
Buruk tatlar vardır, ağızda sürüp giden;
Bir aşka vuran güneş kolayca batmıyor.
Yanıyor bin kollu şamdanı, tutuşuyor
Ufkunuzda camları göksel konağının
Ve bir yaz akşamı buhurdan gibi tüten
Hanımellerinin morumsu buğusunda
Bekliyor bahçenize dönük balkonunda
Sarmaşık gülleri kokladıkça kırmızı
Hüzünler, japonfenerleri arasında.
Öyle günler var, öyle anlar, hiç bitmeyen!
14. Nazım Hikmet – Güneşi İçenlerin Türküsü
Jonas Bendiksen, Kenya, 2005
İşte:
şu güneşten
düşen
ateşte
milyonlarla kırmızı yürek yanıyor!
Sen de çıkar
göğsünün kafesinden yüreğini;
şu güneşten
düşen
ateşe fırlat;
yüreğini yüreklerimizin yanına at!
15. İlhan Berk – Güneşi Yakanların Selamı
Josef Koudelka, Fransa, 2003
Neler, neler beklenmez nihayetsiz bir yerden
Güneşi içelim mor şafaklar gecesinden.
Selâm! Sonsuzluklara, hasretli gönüllerden,
Selam, güneşi, göğü yakanlar bahçesinde!
16. Rıza Tevfik – Selma.. Sen de Unut Yavrum
Martine Franck, Fransa, 2000
Gel, seninle yapayalnız çamlıklarda gezelim.
O ağaçlar batıp giden güneşlerin gölgesi;
O serviler hayal olan varlıkların ülkesi.
Bak bu yanda daha dilber fidanlar var, kuşlar var;
Beyaz, pembe çiçek açmış gelin gibi ağaçlar.
Bahar olmuş bak her yere hayat nuru saçılmış
17. Ceyhun Atuf Kansu – Bekleyen Kadının Günü
Henri Cartier-Bresson, Almanya, 1945
Kadınım saçlarını tarar aynada,
Benim parmaklarım değmişçesine.
Bahçeye çıkıp şarkı söyler içinden
Sesinden sesim geçmişçesine.
Güneşin kızarttığı kayısılar gibi
Aklından ben geçerim güneşlenirken,
Kızarır al al olur ben öpmüşçesine.
18. Sezai Karakoç – Köşe
Chris Steele-Perkins, ABD, 2013
Konuştun güneşi hatırlıyordum
Gariptin yepyeni bir sesin vardı
Bu ses öyle benim öyle yabancı
Bu ses saçlarımı ıslatan sessiz bir kardı
Dişlerin öpülen çocuk yüzleri
Güneşe açılan küçük aynalar
Sert içkiler keskin kokular dişlerin
İçinden geçilen küçük aynalar
Yorum Yap