Celile Hikmet, Nazlı Ecevit, Eren Eyüboğlu, Fahrelnisa Zeid başta olmak üzere ünlü Türk kadın ressamların en önemli tablolarını sizler için derledik.
1. Celile Hikmet (1883 – 1956)
Nazım Hikmet’in annesidir. Resimleri kadar, güzelliği ve Yahya Kemal’in aşkı ile dillere destan olmuş kadın ressamımızdır. Fausto Zonaro’dan ders aldı. Portreler, çiçekler, hamamda, çıplak kadınlar tasvir ettiği resimler arasındadır.
2. Mihri Müşfik (1886 – 1954)
Sanayi-i Nefise Mektebi’nde yöneticilik yaptı. Özellikle portreleriyle bilinir. Tanınmış kişilerin portrelerini yaptı. Atatürk bunlardan birisidir. Ünlü kadın ressamlarımızdan Hale Asaf’ın teyzesidir. Tevfik Fikret’in ölümü üzerine yüzünün kalıbını alıp maskını yaptı. Bu, Türkiye’de yaptığı ilk mask çalışmasıdır. Son yıllarını ABD’de yalnız ve ressam olduğuna pişman olarak geçirmiştir. Kimsesizler Mezarlığı’na gömülmüştür.
3. Müfide Kadri (1890 – 1912)
Osman Hamdi Bey, Salvatore Valeri’den dersler aldı. Natürmortları, manzara resimleri yapmıştır. Bu tablosunda desen bilgisini ve yeteneğini kanıtlar. Pembenin egemenliğinde gün batımına hüzün hakimdir ama bu melankolik bir hüzün değildir. Çünkü kadınların mutlu bir şekilde müzik dinlediğini görürüz.
Bu resimde, ud çalan kız Müfide Kadri’dir. Resim 18. yy Rokoko resimlerini anımsatır. Kız okullarında resim ve müzik öğretmenliği yapmıştır. Çok genç yaşta tüberkülozdan ölmüştür.
4. Vildan Gizer (1889 – 1974)
Müfide Kadri’nin çağdaşı ve arkadaşıdır. Salvatore Valeri’den dersler aldı. Daha çok portrelerinde başarılıdır. Eserleri pastel ve yağlı boya ağırlıklıdır.
5. Melek Ziya (1896 – 1976)
Çok yönlü bir sanatçıdır. Hat, heykel ile de ilgilenmiştir. Nazmi Ziya’dan ders almıştır. TBMM’de Kadın Konuşmacı adlı eseri kadının meclisteki varlığı, önemi ve gerekliliğini vurgulamıştır. Figür, portre, natürmort çalışmaları vardır.
6. Belkıs Mustafa (1896 – 1925)
Devlet bursuyla Almanya’da resim eğitimi aldı. Nü, İstanbul manzaraları, figüratif çalışmaları vardır. Portrede yoğunlaşmıştır. Müfide Kadri gibi çok genç yaşta vefat etmiştir.
7. Güzin Duran (1898 – 1981)
Sanatkar bir aileden gelir. Ünlü ressam Feyhaman Duran’ın eşidir. Mihri Müşfik ile çalışmıştır. Ahmet Haşim’den estetik, Feyhaman Duran’dan pastel dersleri aldı. Empresyonist üslupta eserler verdi.
8. Nazlı Ecevit (1900 – 1985)
Bülent Ecevit’in annesidir. Feyhaman Duran’ın öğrencisidir. Peyzaj, portre, doğa resimlerini tasvir etti. Geleneksel doğacı anlayış çizgisindedir. İzlenimci görüşle de bağdaşan resimleri, asker ressam kuşağının günümüze aktarılan geleneğinin temellerine oturur.
9. Fahrelnisa Zeid (1901 – 1991)
Türk çağdaş sanatının en önemli kadın sanatçılarındandır. Bu tablosunu Ürdün’ün önde gelen ailelerinden biri olan öğrencisinin kardeşinden esinlenerek yapmıştır 1980’li yıllarda.
10. Sabiha Bozcalı (1903 – 1988)
Eserlerinde endüstri üretiminin resmini yapan ilk kadın ressamdır. Demir-çelik, Kozlu Elektrik Santrali gibi tesislerin resimlerini yapmıştır. Ama manzara ve natürmortları da vardır. Dergi ve ansiklopedilere desenler ve tramplar uygulamıştır.
11. Aliye Berger (1903 – 1974)
Şakir Paşa ailesinin üyelerindendir. Fahrelnisa Zeid ve Halikarnas Balıkçısı’nın kardeşidir. Ailesinin Alyoşa dediği Aliye Berger’in hayatının anlatıldığı bir biyografi kitabı vardır. Farklı kağıtlar üzerine resimler yaptı. Desen, yağlıboya yanında, oyma baskı tekniğinde siyah-beyazın ara tonlarında yapıtları vardır.
Eserlerinde bazen gerçekçi bazen fantastiktir. Özgün bir lirizm ve dışavurumculuk göze çarpar. Şu sözü sanat anlayışını da anlatır aslında: “Aşkla yaşadım. Ölümler bile öldüremedi bendeki aşkı. Coşkuyla, aşkla, sevgiyle yarattım ne yarattımsa.”
Bu eseri, İş ve İstihsal Birincilik Ödülü almıştır ve ilk yaptığı yağlıboya tablosudur.
12. Hale Asaf (1905 – 1938)
Fikret Mualla’nın platonik aşkıdır. Bu tablosunda resmettiği kişi, bir dönem nişanlısı olan seramikçi İsmail Hakkı Oygar. Bu portreyi 1927 yılında tanıştıkları dönem yapmıştır. Cezannevari bir resim üslubunu portreye yansıtmıştır.
Arkada vazo hariç hiçbir şey yok. İsmail Hakkı’nın bir elini cebine atması, bir elinde sigarayı tuttuğu elinin tam tersi istikamete yönlendirmesi, resmin başarısının yanında, 1920’lerin saçları muntazam taranmış, şık bir beyin, sanatçısı tarafından büyük bir içsel beğeni ile yapıldığını alt metin olarak ortaya koyar.
İsmail Hakkı’nın yanağındaki pembelik, belli belirsiz gülümseme, Hale Asaf’ın o günlerde büyük bir mutlulukla bağlı olduğu İsmail Hakkı Bey’in kendisine akseden noktalar olarak bize yansıyor.
13. Şükriye Dikmen (1918 – 2000)
Tek figürlü kadın ve genç kız portreleri vardır. Genellikle kontrplak üzerine çizdiği sınırları belli, iri gözlü minyatürleri, Japon estamplarını hatırlatan kadın başları, dış dünyaya açılmış birer aydınlık pencere gibi duran gözleri, kavuşturulmuş elleriyle kadın figürleri imzası olmuştur adeta.
Nurullah Berk’in görüşüne mensup ama kendi özgü bir tarz yaratmıştır. Kendisi resimlerini “Süs ve ustalık oyunlarından uzak, mütevazı, aza kanaatle içinden geldiği gibi yapıyorum” der. “Resimlerime bakan kişilerin mutluluk duymalarını isterim” diyerek sanat anlayışını özetler.
14. Maide Arel (1907 – 1997)
Türkiye’de kadın sanatçılar arasında kübizmden hareket eden ve geometrik soyutlama getiren bir öncüdür. Kübist üslupta figürü kendi içinde geometrik formlara bölerek ve renklerle boyayarak uyguladı. Yöresel motifleri de kullandı.
15. Eren Eyüboğlu (1907 – 1988)
Bedri Rahmi Eyüpoğlu’nun eşidir. Bedri Rahmi “Ben sonradan ressamım. Eren anadan doğma ressamdır” der. Resimlerinde yarı soyut ve dışa vurumcu denebilecek bir doğa, geleneksel yaşama ait konuları resmetmiştir. Resmin yanı sıra mozaik çalışmaları da vardır.
Romanya doğumlu olmasına rağmen Anadolu coğrafyası, kültür zenginlikleri, Anadolu insanı resimlerinin başlıca esin kaynağı oldu.
“Resmimi bir duvarı süslemek için yapmıyorum. Bildiğim tek şey çalışma çabamı ölüm elimden fırçamı alana dek sürdürmek.”
16. Bedia Güleryüz (1908 – 1991)
Çalışmaları izlenimci anlayıştadır. Açık hava ressamıdır. Doğayı resmetti. Ressam Mehmet Güleryüz’ün halasıdır.
17. Fürumet Tektaş (1912 – 1961)
Eğitimini Roma ve Paris’te müzik ve resim üzerine yaptı. İlk Flarmoni Derneği’ni kurdu.
18. Leyla Gamsız Sarptürk (1921 – 2010)
Eşref Üren’in öğrencisidir. Sanatını “Ben resim yaptığım sürece varım ve resim yapabildiğim zaman dünyayı yaşamaya değer buluyorum. Yaşantımla resimlerim bu nedenle bir bütünlük arz eder. Gerçek figür düzenlemelerimde gerekse peyzajlarımda, natürmortlarımda olsun ölçülü bir deformasyona, yalınlaştırılmış bir çağdaş biçim anlayışına önem veririm” diyerek özetler.
Kaynak
tarihnotlari.com, turkishpaintings.com, lebriz.com
Lütfen Resim sanatı ile ilgill haber ve yenilikleri E-posta adresime bildiriniz.
Sitemizin sağ tarafında “Yazılarımızı Takip Edin” başlığı altında e-posta ile kayıt olma seçeneğini göreceksiniz. E-posta adresinizi oraya girerseniz, haftalık bültenimize abone olacaksınız. Yeni haberlerimizi oradan da takip edebilirsiniz.
Bilgilerinizde haberdar olmak isterim..
Sitemizin sağ tarafında “Yazılarımızı Takip Edin” başlığı altında e-posta ile kayıt olma seçeneğini göreceksiniz. E-posta adresinizi oraya girerseniz, haftalık bültenimize abone olacaksınız. Buna ek olarak, bizi Facebook ve Twitter hesaplarımızdan da takip edebilirsiniz.
Bu kadar ünlü kadın ressamımız olduğunu bilmiyordum, leblebitozu çok güzel bilgi veriyor ellerinize sağlık
Bu kadar ünlü ressam olduğunu bilmiyordum teşekkürler güzel bir makale olmuş.
Bu değerli notlar için teşekkürler.
ressam NİMET BERDAN..celal bayar tarafından bizzat evine gidip tablao satın aldığı kişi………..güllerin ressamı olarak da bilinirdi.
Bilgileriniz yoluma ışık tutuyor.Teşekkürler