Bu yazımızda, fotoğrafçı Celal Gezici’nin Konya Karapınar’da süt sağım töreni sırasında çektiği ve uluslararası fotoğraf yarışmalarında ödüller aldığı fotoğrafları derledik ve kendisiyle leblebitozu.com olarak bir söyleşi yaptık.
Fotoğraflar Konya’nın Karapınar ilçesinde ve farklı zamanlarda çekildi. Haziran-Temmuz aylarında yapılan bu süt sağım tekniğine yörede “koşan” denilmekte.
Öğle saatlerinde meradan dönen koyunlar, erkekler tarafından karşılıklı olarak sıralanır ve özel bir urganla hat boyunca bağlanırlar. Bu hat, koyunların sayısına göre bazı zamanlar 40 veya 50 metreyi bulur. Sağımcılar, yani kadınlar tarafından sırasıyla koyunlar sağılır.
Özellikle Anadolu’nun iç kesimlerinde uygulanan bu “süt sağım tekniği” günümüzde unutulmaya yüz tutan bir gelenektir diyebiliriz.
Kendinizden kısaca bahsedebilir misiniz Celal Bey? Fotoğraf merakınız nasıl başladı?
Batman doğumluyum. Konya’da Resim Öğretmenliği yapıyorum. Ortaokul yıllarında fotoğrafa merak sardım. O yıllar Batman’da herkesin mutlaka uğrayıp aile fotoğrafı çektirdiği -Foto Kemal- baba tarafından akrabamız. Foto Kemal’in camekanındaki siyah/beyaz fotoğraflara uzun uzun bakardım. İlk ilham kaynağım o fotoğraflardır diyebilirim.
25 yıldır fotoğraf çekiyorsunuz. Fotoğraf merakınız ve çekim tarzınız bu süreç içerisinde nasıl bir değişim geçirdi?
Lise yıllarında ilk profesyonel makinemi aldım. Doğa, insan ve mekan fotoğraflarına ağırlık verdim. Zamanla ileri teknik isteyen gece fotoğraflarına ve uzun pozlamalara da yer vermeye başladım. Fotoğraf çevreme farklı bir gözle bakmayı öğretti diyebilirim. Bu nedenle, çevremdeki her olay, mekan ve insan benim için önemli ve fotoğrafımın konusudur. Çünkü fotoğrafı bir belge olarak görüyor ve hissettirmeye çalışıyorum. Benim tarzım şudur diye keskin çizgilerim yok. Tek vazgeçemediğim siyah/beyaz fotoğraflar. Ancak siyah/beyaz dönemi de maalesef teknolojiye yenildi.
Fotoğraf çekimi ile ilgili ilginç bir anınızı kısaca anlatabilir misiniz?
Uzun yıllar önce Tatvan’da Nemrut Krater Gölleri’ni çekmek için zirveye çıkmıştım. O zamanlar ulaşım biraz güç. Şimdilerde daha kolay diyorlar. Yanımda 3 makara dia pozitif film vardı. Van’a dönüşte sadece makinemin üzerindeki film vardı. Diğer iki makarayı bulamadım. Kayalıklardan inerken düşürmüş olmalıyım. Yıllar sonra, çektiğim fotoğraflardan birini bir tur şirketinin sitesinde gördüm. O kadrajı çok iyi hatırlıyorum. Yıllar geçse de bir fotoğrafçı kendi çektiğini demek ki unutmuyor. Sanırım, filmler bulunduktan sonra bir şekilde onlara ulaştı. Benim için de sürpriz oldu.
Celal Gezici’ye bizimle yaptığı söyleşi için teşekkür ediyoruz. Kendisi hakkında daha fazla bilgiye Facebook hesabı veya web sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.
Fotoğraf sanatı ve kültürümüze sağladığı katkılardan dolayı Celal Geziciyi tebrik ediyor böylesi çalışmalarının ve başarılarının devamını diliyorum.