Bayramda denemeniz için İstanbul’daki tatlıcıları ve bu tatlıcıların en gözde tatlılarını derledik.
1. Karaköy Güllüoğlu
İstanbullular bir baklavacı dükkanıyla ilk kez 1949’da Karaköy’de karşılaştı. 1800’lerden beri baklavacılık yapan Gaziantepli Güllü ailesinden Mustafa Güllü açar bu dükkanı. Şimdi torunları işletiyor. Günde 70 bin adet baklava üretiliyor. Fıstık Antep’ten, ceviz Karahisar’dan geliyor. Cevizli, fıstıklı, çikolatalı baklava, saray baklavası, kare baklava, hafifliğiyle tercih edilesi ve Karaköy Güllüoğlu’na has zeytinyağlı baklava, sütlü nuriye, içerisinde fındık fıstık sevmeyenlere özel sade baklava, ekmek kadayıfı, şöbiyet, dolama ve şekerpare tatlılardan sadece bir kısmı. Diyabetlilere özel baklava da mevcut. Tabii tatlılara en güzel eşlik eden de kuşkusuz doğal ev yapımı limonatası.
2. Zeynel Muhallebicisi
Zeynel Muhallebicisi 1925 yılında İstinye İskelesi’nde küçük bir dükkanla işe başlar ve muhallebiciliği babadan oğula devam ettirirler. Sütlü tatlılardan hemen hemen aklınıza gelen hepsi var. Kazandibi, tavukgöğsü ve bir İstanbul tatlısı olan su muhallebisi Zeynel’in vazgeçilmezleri arasında. Yeniköy’de ana caddede bulunan Zeynel’i geçerken görmemeniz mümkün değil.. Zeynel Muhallebicisi’nin Yeniköy’den başka Caddebostan, Feneryolu, Viaport ve Ataşehir’de de şubeleri var.
3. Koska
Koska denildiği zaman aklımıza ilk gelen klasik tahin helvaları oluyor. Fakat Koska gün geçtikçe çeşitlerini artırıyor. Beyoğlu’ndaki Koska şubesi tatlı müzesi gibi. Helvalar, lokumlar, çikolatalar, cezeryeler, şekerlemeler, pişmaniyeler, şerbetli tatlılar ve daha neler neler… Koska’nın 36 çeşit lokumu var. Çifte kavrulmuş fıstıklı, kakao fıstık, hindistan cevizi fıstık, sakızlı lokum, incirli lokum, pele (kakaolu) lokum çeşitlerden bazıları. Helvalardan eski usulle yapılan kürek helvası, ezmelerden fıstık ve badem ezmesi var. Koska’ya özel Şam tatlısı ve ev baklavaları Türk damak zevkine uygun tatlılar arasında. Bu arada diyet yapanlar için diyabetik helva da var.
4. Fatih Sarmacısı
Fatih Camii’nin arka kapısına düşen küçük bir dükkanda satılan Fatih Sarma adını Fatih Sultan Mehmet’ten almış. Yağsız, içine kayısı marmeladı sürülerek rulo yapılmış ve şerbete batırılmış büyükçe pandispanya görünümündeki bu tatlıyı Fatih Sultan Mehmet her yemekten sonra istermiş. Hafif bir tatlı. Diğer tatlıcılarda bulacağınız farklı tatlılar da var. Ama bu tarihi tatlıyı kışın yanında kaymak ve sıcak bir bardak çay eşliğinde, yazın ise dondurma ile denemelisiniz.
5. İnci Pastanesi
İnci Pastanesi, 1944 yılında Luka Zigoris tarafından ilk yerinde Cercle d’orient (Serkildoryan) binasında, yani Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde 124 numaralı tarihi binada kapılarını açtı. Profiterolü ile ünlü pastanenin bugünkü işletmecisi Musa Ateş, pastaneye ilk adımını 12 yaşında attı. Gerçi bu tarihi yerinden 2012’de çıkmak zorunda kalsa da yine Beyoğlu’nda hizmet vermektedir. Taklitleri çok olsa da profiterol bir bardak limonata eşliğinde İnci’de yenir.
6. Bahar Pastanesi
Avrupa Yakası’nın havalı semti Nişantaşı’nın yerli markasıdır Bahar Pastanesi. Dünyanın ünlü markalarının satıldığı dükkanlarla dolu semtte, pastalar, çeşit çeşit kurabiyelerle süslü vitrini, ünlü vitrin tasarımcılarını bile gölgede bırakacak kadar çekicidir.
Bahar’ın en beğenilen ürünü kaymaklı lokum. Her gün taze olarak üretiliyor. Şeffaf ışıl ışıl bir lokum bu. Kaymağı ortasında. Üzeri hindistan cevizi rendesiyle kaplı. Taze taze yenmesi, dolapta en çok iki gün bekletilmesi tavsiye ediliyor. Kaymaklı lokumun ardından maron degize geliyor, iri bir kestane büyüklüğünde, dışı çikolata kaplı, içi püre haline getirilmiş kestane ile dolu bir tatlı bu. Aslında karyoka adıyla bilinen tatlının bir tarafı fıstığa batırılmış. Bursa’nın kestane şekerleriyle boy ölçüşüyor. Beğenilenler arasında Hemşin’deki bir köyden adını alan Akyamaç turtasının yeri ayrı. Santanore isimli üstü kakao tozuyla kaplanmış, içi muzlu milföy, üstünde profiterol toplarıyla süslenmiş pasta da gerek görünümü, gerek tadıyla mutlaka beni deneyin diyor.
7. Baltepe Pastanesi
Deyim yerindeyse Fatih’in en eski pastanelerinden Baltepe. 1930 yılında hizmet vermeye başlayan pastane, tipik Rumeli lezzetlerini sunuyor. Trileçesi çok meşhur, hatta pastane kendi sitesinde bu tatlıyı ülkemizde ilk onların yaptığını yazıyor. Bunun dışında sütlacı, keşkülü ve dondurmaları, özellikle böğürtlenli dondurması çok sevilenler arasında. Baltepe Pastanesi İstanbul’da en lezzetli trileçe yenilecek yerler arasında ilk sıralarda yer alıyor.
8. Ab’bas
Ab’bas Burger, İstanbul Bebek’in en eski ayak üstü atıştırma yerlerinden biri. 1983 yılından beri hizmet veriyor. Kırmızı, beyaz, gri renklerle dekore edilen mekan, şekerlemelerle süslü. 12 kişilik oturma kapasitesine sahip. Ab’bas, sadece burger’larıyla değil, waffle’larıyla da tanınıyor. Burada tam 35 çeşit waffle yemek mümkün. Waffle’ların yapımında 10 çeşit çikolata, taze mevsim meyveleri ve çeşitli soslar kullanıyorlar. Waffle’lara müşterilerin isteğine göre malzeme konuluyor. En çok siyah-beyaz çikolatalı, muzlu, çilekli ve kivili waffle tercih ediliyor.
9. Cemilzade
Udi, hafız, besteci ve şekerci Cemil Bey tarafından 128 yıl önce kurulan Cemilzade’nin merkezi Kadıköy’de. 1883 yılında henüz 16 yaşındayken ilk şekerci dükkanını açmış. Cemil Bey’in adıyla anılan lokumcunun Selamiçeşme ve Şaşkınbakkal şubelerine, yakın zamanda Etiler Nispetiye Caddesi’ndeki şube de eklendi. İşletmenin sahipleri Cemil Bey’in üçüncü kuşak torunları. Cemilzade’de badem ezmesi ve akide şekelerinin yanı sıra beş çeşit lokum üretiliyor. Çifte kavrulmuş fıstıklı, sakızlı, güllü ve meyveli lokumlar tadılmaya değer. Hala eski usullerle yapılan akide şekeri müşterilerin ilgi gösterdiği tatlar arasında.
10. Beyaz Fırın
180 yıllık İstanbul’un en iyi pastanelerinden Beyaz Fırın’ın doğal malzemelerle elde hazırlanıp şekillendirilen çikolataları Chocolat Chez Nathalie parmak ısırtan türden. Bir kere çok fazla çeşit var ve hiçbirinin tadı birbirine benzemiyor. Hurmalı, mürdüm erikli, beyaz çikolatalı, pralin çikolatalı, pirinç fındıklı, üzüm pralinli, karamelli… Meyveli çikolatalarda aroma yerine meyvenin kendisini koyuyorlar çikolatanın içine. Ayrıca margarin değil kakao yağı kullanıyorlar. Çikolatalar çok hafif, tasarımları da çok şık. Üstelik açık mutfakları sayesinde ustaların çikolataları nasıl hazırladığına da bir bir şahit oluyorsunuz. En lezzetli diğer ürünleri ise makaron ve paskalya çöreği.
11. Bebek Badem Ezmesi
Meşhur Bebek Badem Ezmesi’nin öyküsü yüzyıldan daha eskiye 1904’e uzanıyor. Üstelik bu tarih resmi sicil tarihi. Halen Sevim İşgüder tarafından işletilen dükkan, ilk olarak Sevim Hanım’ın dedesi tarafından Mudanya’da kurulmuş. Bir yangın geçirdiği için kuruluş tarihi kesin olarak bilinmiyor. Bebek Badem Ezmesi’nin yüzyıldan fazla zamandır popülaritesini yitirmemesinin sırrı malzemesinin seçiminde, sevgiyle ve titizlikle hazırlanmasında saklı. Hiç katkı maddesi kullanmadan, doğal yollarla el yapımı üretilen, sadece bademin kabuklarının makinede soyulduğu üretim sürecinde, bademin kalitesi çok önemli. Bebek Badem Ezmesi’nin imalathanesinde Diyarbakır, Mardin, Midyat, Elazığ gibi yerlerde yetişen doğal yağlı badem kullanılıyor.
12. Savoy Pastanesi
Savoy’un hikayesi 1950 yılında Soğancı Sokak’ta Monsenior Koço tarafından açılmasıyla başlar. 1960’ta ABD’ye gider Koço. Pastane Musevi asıllı Erol Beri’ye 1962 yılında da Erol Beri’nin akrabası Mordo Levi’ye devredilir. Daha sonra Çayelili Mahmut Taşçıoğlu, 1978 yılında iki ortağıyla çırak olarak girdiği pastanenin sahibi olur. Savoy’un en sevilen ürünü milföy pastası, çıtır çıtır, kreması hafif. Vişnelisi de sadesi de leziz. Kestaneli turtası ile peynirli turtası en çok tutulan pastalarından. Sakızlı paskalya çöreğinin mahlebi bol. Aroma değil, gerçek mahlep kullanıldığı için ağzınızda güzel bir rayiha bırakıyor. Tuzlu ve tatlı kurabiyelerinin yanı sıra, yılbaşı öncesinde çıkarılan kütük pastası da meşhur.
13. Tilla
Küçük bir aile pastanesi olarak Atilla Bey tarafından 1998 yılında Erenköy çarşı içinde kurulan Tilla yıllar içinde kalitesinden bozmadan ürün çeşitliliğini arttırarak bugünlere kadar geldi. İlk açıldığında sadece lokma ve profiterol üretip satan Tilla, ürün çeşitliliğini zaman içinde özellikle Osmanlı tatlıları üzerinde geliştirmiş. Ancak, İstanbul’un en güzel ve özel lokmasını yapıyorlar. Tilla’nın en önemli özelliğinin ürünlerini doğal kristal şeker, ova un ve doğal organik limon kullanarak üretmesi olduğunu söyleyebiliriz. Ama bu işletmenin bir başka önemli özelliğinin de kurulduğundan beri ürünlerinde katı yağ, gıda boyası, mısır şurubu, hazır şerbet gibi insanlara zarar verecek maddeler kullanmaması.
14. J’adore Chocolatier
Beyoğlu’nda ara sokaklardan birinde bulunan J’adore Chocolatier’e girdiğinizde çikolata kokusu sizi adeta mest ediyor. Fransızca “Bayılıyorum” anlamına gelen mekanın spesiyal denilebilecek tatlısı Beatrice. Altında yumuşacık keki, muz ve çilek parçacıkları ve üzerine boca edilmiş ılık çikolatasıyla inanılmaz bir lezzet. Bunun dışında çikolatalı pastası, suflesi, elmalı turtası da mutlaka denenmeli. İflah olmaz bir çikolata bağımlısı iseniz mutlaka J’adore Cholatier’e gitmelisiniz.
15. Meşhur Balkan Tulumba ve Dondurma
İstanbul Alibeyköy’de ve başka şubesi yok. Tulumba tatlısı İstanbul’da kesinlikle burada yenir. Tulumba günlük olarak üretiliyor. İçerisinde özel un, kaliteli ayçiçek yağı bulunurken, glikoz kullanılmıyor. Tulumba tatlıları hafif ve mideyi de rahatsız etmiyor. Dondurmayla denerseniz hiç pişman olmazsınız.
tulumbacıya mutlaka gidin.